Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü tarafından düzenlenen “1. Uluslararası Fone Film Festivali” törenle başladı. Cep telefonları ve tablet bilgisayarlar gibi dijital teknolojiler kullanılarak çekilen kısa filmlerin yarıştığı festivalin ilk gününde çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi.

DAÜ Halkla İlişkiler Ve Basın Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Türkiye Halk Bankası ve British Council’in sponsorluğunda gerçekleşen festivalin açılışında kısa bir konuşma yapan DAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Osman Yılmaz, bu gibi sınıf dışı etkinliklerin öğrencilerin deneyim edinmelerine ve iletişim yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olduğunu söyledi.

İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İrvan da, bu yıl ilk olarak düzenlenen festivalin temasının “mobil demokrasi” olarak belirlendiğini ifade etti. İrvan, “Buradaki ana amaç, hayatımıza büyük bir hızla giren mobil teknolojilerin sahip olduğu demokratikleştirici potansiyelin her alanda yaşanan çatışmalara çözüm getirici biçimde kullanabileceğimizi göstermektir” dedi.

Radyo-TV, Sinema ve Gazetecilik Bölüm Başkanı ve festival düzenleme komitesi başkanı Yrd. Doç. Dr. Pembe Behçetoğulları ve Yrd. Doç. Dr. Yetin Arslan da birlikte yaptıkları konuşmada, “Bu bizim ilk festival denememiz. Bunun için uzun bir süredir çalışıyoruz. Kıbrıs’ta film festivali yapmak ve film atmosferi yaratmak, iletişim fakültelerinin ve özellikle radyo televizyon bölümlerinin yapması gereken şeylerden biri olduğunu düşünerek yola çıktık. Hem öğrencilerimizi film yapmaya motive etmek, hem bir kültür olarak filmi Kıbrıs’ın kuzeyinde yaymak istiyoruz” dedi.

Festivalin ana konuşmacılarıysa DAÜ İletişim’de de ders veren Kıbrıslı Türk Yönetmen Derviş Zaim ile Türkiyeli deneysel sinemacı Nurşen Bakır’dı.

Derviş Zaim, insanların film yapmak için farklı nedenleri olduğunu, bunların başındaysa başkalarına bir şey anlatma dürtüsü geldiğini söyledi. Zaim, “Teknoloji film yapımını kolaylaştırdı ama hâlâ önemli olan anlatmaya değer bir hikâyenizin olmasıdır. Bunun için de iki yol var: Okumalısınız ama daha da iyisi hayatı ve sinema tarihini izlemelisiniz” diye konuştu.

Nurşen Bakır ise, gençlerin kullandıkları teknolojilerden dolayı yöntemlerinin de farklı olduğunu söyledi. Bakır, “Her insanın bir ezgisi vardır. Bir insanın ezgisi, yaşadıklarıyla, tecrübesiyle, anlattığı yaşama yöntemleriyle belirleniyor. Genç arkadaşların elinde böyle imkânlar var. Onların da ezgisi başka türlü. O zaman biz onların ezgilerine bakmalıyız. Onlar da, kendi ezgilerini nasıl daha iyi geliştirebileceklerine bakmalılar” dedi.

LİSELİLERİN FİLMLERİ GÖSTERİLDİ

Konuşmaların ardından, “Kısa Kes” kategorisine başvuran liseli kısa film yapımcılarının filmleri gösterildi.

İzleyiciler, Mustafa Türkoğlu’nun “Asla Pes Etme”; Arınç Arısoy’un “Asosyal”, Sabiha Sungur’un “Bir Bakış”, Hande Karaman’ın “Çevre Kirliliği”, Serhan Denizer’in “Kültürel Miras”, Hüseyin Bostan’ın “Onsuz da”, Çilem Nalbant’ın “Open Eyes to Die”, Berk Koç’un “Şehr-i Gazimağusa”, Suna Kıllı’nın “Yaprakta Bir Su Tanesi” ve Cenkay Keser’in “Zaman-ı Genç” isimli  fotoğraflardan oluşturulmuş kısa filmlerini izlediler.

İzleme süresince “Kısa Kes” kategorisinin jüri üyeleri Evren Maner, Kerim Belet ve Şebnem Elings Aydeniz de değerlendirmelerini yaptılar.

Ödüle layık görülen kısa filmler, festivalin ikinci günü yapılacak ödül töreninde açıklanacak.

Kaynak:TAK