1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. 2.5 MİLYON TL’DEN 50 MİLYON TL’YE
2.5 MİLYON TL’DEN 50 MİLYON TL’YE

2.5 MİLYON TL’DEN 50 MİLYON TL’YE

2.5 milyon TL’den 50 milyon TL’ye

A+A-

10 KAT ARTACAK: Yılda devletten 22 milyon ton su satın alan 28 belediyenin ortalama devlete ödediği tutar 5 buçuk milyon TL. Türkiye’den gelen suyun depolara düşmesinin ardından ise bu tutar 10 kat birden yükseliyor. Su kaçağı olmadan çalışan belediye yokken bu rakamın 50 milyon TL’lerin üzerine çıkması hiçten değil

BAŞKANLAR ENDİŞELİ: Alayköy, Tatlısu, Yeni Erenköy belediye başkanları 2.30 TL’ye suyu satın alacakları dolayısıyla ciddi şekilde endişe içerisinde. Fiyatı oldukça yüksek bulan başkanlar, kara kara bunu vatandaşa nasıl anlatacaklarını düşünüyor. Ancak ortak nokta bu fiyatların vatandaşa yansıtılmak zorunda olunduğu

Bertuğ TOPAL

Türkiye’den gelen suyun geçiş döneminde belediyelere verilmesi sürecinde fiyatlandırması ile ilgili yaşanan sıkıntılar giderek büyüyor. Yılda devletten 22 milyon ton su satın alan 28 belediyenin ortalama devlete ödediği tutar 5 buçuk milyon TL iken suyun 2.30 TL’den satılmaya başlamasıyla yılda 50 milyon TL’ye çıkacak.

Neredeyse kayıpsız çalışan belediye olmaması nedeniyle bu rakamların çok daha artabileceği hesaplanıyor.

Belediyelerin devlete geçiş dönemi için ödeyeceği ücretin 10 kat artması ile zaten mali yönden kötü durumda olan belediyelerin tamamen dibe çökmesi anlamına geliyor.

Gönyeli Belediye Başkanı ve Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Benli, suyun belediyelere maliyetinin kaçaklar dolayısıyla 2.30 TL’den daha fazlaya çıkacağını ifade ederek, “suyun depoya düşüş fiyatı 2.30 TL. Ancak kaçaklar dolayısıyla devletten aldığınız su ile depoya düşen su arasında fark olabiliyor. Halka bundan sonraki dönemde de ayni suyu vermek için daha fazla su almanız gerekecek bu da suyun belediyelere maliyetinin artmasına neden olacak” dedi.

Küçük belediyeler kazan kaldırdı

Küçük ölçekli ve tahsilatı nispeten az olan belediyeler kazan kaldırmış durumda. Vadili Belediye Başkanı Mehmet Adahan dışında Havadis’e konuşan belediye başkanları, suyun ücretinin 10 kat birden arttığını belediyelerin bu yükü kaldıracak durumda olmadıklarını ifade etti.

Büyük belediyelerde de durum farklı değil

Büyük sayılacak belediyelerde de küçük ölçekli belediyelere göre durum pek de farklı değil. Büyük belediyeler de devletten alınan suyun maliyetinin 10 kat artacak olması nedeniyle ciddi şekilde endişe içerisinde. Belediyeler Türkiye’den gelen suyun kullanılmasının ardından bu fiyat farkını vatandaşa yansıtmaktan başka ellerinden gelen hiçbir şeyin olmadığı görüşünde.

Alım da düşecek

Devletten alınan suya yapılacak artış nedeniyle belediyelerin de üzerine kendi giderlerini eklemesi ile fiyatın 5 TL’den aşağıya olmayacağı konuşuluyor. Hal böyle olunca belediye başkanları halkın su almakta güçlük çekeceğini ifade ederek su satışının da azalacağı görüşünde.

Kaynaktan kesilme mahkemelik olabilir

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun suyu belediyelerin depolarına verdikten sonraki süreçte su ücretlerinin katkı payından kesme girişimi de belediyelerde olumlu karşılanmadı. Belediye başkanları böyle bir hareketin ardından devletle mahkemeleşmenin yaşanabileceğini ifade ediyor.

22 milyon ton suya 10 kat para

Belediyeler bugüne kadar yıllık devletten 22 milyon ton su satın alıyor. Geçtiğimiz yıl devlete 22 milyon ton su için ödenen para 5 milyon TL civarlarındayken Türkiye’den gelen suyun depolara verilmesinin ardından bu fiyat oldukça yükselecek. 28 belediye Türkiye’den gelen suyun depolara akmasının ardından devlete 10 daha fazla para ödeyecek. Ortalama 50 milyon TL devlete para ödeyecek olan belediyeler batak noktasına gelecek.

Adahan: Ben ödemeye razıyım
Vadili Belediye Başkanı Mehmet Adahan belediye olarak kendilerinin bu ücreti ödemeye hazır olduklarını ifade ederek diğer belediye başkanlarından ayrılan ender belediye başkanlarından biri oldu. Vadili’nin gün günlük 1600 ton suya ihtiyacı olduğunu ifade eden Adahan, bu bin 600 tonun bin tonunun hayvansal amaçlı olarak kullanıldığını diğer kısmının ise beşeri olduğunu söyledi.Aylık devlete 3500 TL su parası verdiklerini kaydeden Adahan, bunun artacak olmasına rağmen bir an evvel suyun gelmesi isteğini dile getirdi. Susuzluk nedeniyle devletten yeterli suyu alamadıklarını da kaydeden Adahan, “Günde 250 ton su alıyoruz. Geriye kalanı ise bölgeden tankerlerle takviye ediyoruz. Büyük bir susuzluk çekiyoruz. Bu kalitede bir suyu almak istiyoruz. Parası neyse vermeye hazırız” dedi.

Adahan özel su taşımacılığı yapan şirketlerden tonu 15 TL su aldıklarını kaydederek, kendilerinin 2.3o TL’den su alamya hazır olduklarını belirtti. Su konusunda hamaset ve acitasyonyapıldığını da dile getiren Adahan, “İnsanlar için su tartışılmaz. Bizde 2 türlü belediye vardır. Biri çok zengin olanlardır. Bir de bizim gibi parasız belediyeler vardır. Vergileri hep büyük belediyeler alır. Mağusa’dan yem gelir katkısını Mağusa alır. Bunları konuşmamız gerek. Geniş çerçevede konuşmamız gerek. Kaynaktan kesilmesine de ‘evet’ deriz. Su kaybımız yoktur. Bizim su tahsilatımız yüzde yüzdür. Bizim en büyük sıkıntımız susuzluktur. Su bizim için çok önemlidir. Zaten bizim devletten aldığımız su şu an bize yetmiyor” ifadelerini kullandı.

Orçan: 17 bin TL’den 180 bine çıkacak
Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orçan, devletten satın aldıkları aylık su miktarının 7 bin ton civarında olduğunu ifade ederekdevlete yıllık 17 bin TL gibi bir ücret verdiklerini belirtti.

Türkiye’den gelen suyun depolara akması ve yeni fiyat sistemine göre ise devlete 180 bin TL civarında bir ücret ödeyeceklerini ifade ederek bunun ödemelerinin mümkün olmadığını belirtti.

Bu fiyatlandırmanın her belediyenin olduğu gibi kendi belediyelerinin bütçesini de zorlayacağını kaydeden Orçan, bunun elbette vatandaşa yansıyacağını ifade etti.

Orçan, kendisinin görüşünü şu cümlelerle ifade etti: Benim bu konudaki görüşüm devlet, vatandaş ve belediye elini taşın altına koyacak. Bu kaliteli suyu istiyorsak bunu yapacağız. Ülke genelinde durum çok vahim. Bir kısmını devletin subvanse etmesi gerekir. Bir kısmını belediye karşılayacak bir kısmını da vatandaş karşılayacak. Bu geçiş döneminde bu kaliteli suyu ulaştıracağız. Vatandaşın suyunu kesemeyiz. Belediyelerin birinci vazifesi temizliktir. Su olmadan da temizlik olmayacağına göre su kesilemez. Başka tahsilat yollarını bulmamız gerek. Bizdeki tahsilat oranı yüzde 90. Kaynaktan kesme iki taraflı birşeydir. Vatandaşın belediyeye devletin de işletmeciye ödemesi gerekir. Bu bir zincirdir. Vatandaş da görevini yapmalı. Vatandaş ödemezse belediyebunu devlete nasıl ödeyecek. Vatandaş ödemezse belediyeler de mali sıkıntıya girecek. Bir bedel var bunu herkesin ödemesi gerekir.”

 Manisoy: Şirket suyu şimdiden alsın
 
Alayköy Belediye Başkanı Hulusi Manisoy ise kendilerinin aylık kullanımının 36 bin ton olduğunu bunun için de devlete 9-10 bin TL verdiklerini söyledi. Yeni fiyatlandırma ile devlete vereceklerinin 100 bin TL olacağını ifade eden Manisoy,bundan sonraki dönemde suyu 7 TL’ye satmalarının şart olacağını belirtti.

Sadece normal vatandaşa değil bu fiyatlandırmanın hayvancıya da büyük külfet olacağını ifade eden Manisoy, “Varsa biri bu paraya satacak alsın satsın. Bu işler yavaş yavaş yapılır. Yürütülebilir bir sistem değil. Bu suyu biz kimseye satamayız. Belediyenin çapı da büyüdüğünde bir milyon TL parayı kim verecek. Bunlar hesap bilmiyor. Zaten zor durumdaydı belediyeler. 1 TL bile satsan yine pahalıya gelir. Hiçbir şeyi izahat edemiyoruz. Şimdiden şirkete versinler biz de yüzde 10 payımızı alalım. Biz kimse ile oturup konuşamadık. Bize kimse bir şey sormadı. Daha iyi denizden arıtsınlar da versinler eminim bu kadar pahalıya gelmezdi” dedi.

Yıkıcı: Suyun fiyatı 5 TL’yi bulur

Yeni Erenköy Belediye Başkanı Mesut Yıkıcı, köyünün yıllık su tüketiminin 500-600 bin ton olduğunu kaydederek 10 kuruş üzerinden ödemeyi yaptıklarını söyledi.

Bundan sonraki süreçte suyun tonunu 4 buçuk 5 TL’den vatandaşa ulaştırmaktan başka çarelerinin olmayacağını belirten Yıkıcı, bu konuda kendilerinin de vatandaşın da endişelerinin olduğunu ifade etti. Suyun kalitesinin ve içilebilir oluşunun önemli olduğunu ifade eden Yıkıcı, bundan sonraki dönemde hazırsu alımı olmayacağını kaydetti.

Yıkıcı şöyle devam etti:

“Kırsal bölgedeki sıkıntıları yaşıyoruz. İhtiyacı giderirken zorlanacak insanlar. Köyün %13’ü de sosyal yardım alır. Bunlardan biz para almıyoruz. Kayıp olarak oran yüksektir. %30-40 kayıp var. Şebekeden sistemden kaynaklanan sorunlar var. Bugüne kadar da su geleceği için yer altı projeleri uygulanmadı.

Tahsilatın da yüzde yüz olması gerek. Bizde öyle bir durum yok. Kaynaktan kesilme ile ilgili sıkıntılar ve soru işaretleri var.

Bu endişelerimizin devlet tarafından giderilmesi lazım. Bu suyun bir an önce kamuoyunu meşgul etmeden vatandaşa iletilmesi gerek. Bu teknik sıkıntıların da ilgili bakanlıkla aşılacağını tahmin ediyoruz” dedi.

Havadis

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.