1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. 2 YABANCI ÇALIŞANDAN 1'İ KAÇAK!
2 YABANCI ÇALIŞANDAN 1'İ KAÇAK!

2 YABANCI ÇALIŞANDAN 1'İ KAÇAK!

Sigorta var, yatırım yok

A+A-

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Çalışma Dairesi’nin, belli aralıklarla işletmelerde çalışan yabancılara yönelik gerçekleştirdiği denetimlerde ortaya çıkan tablo, ülkedeki kayıt dışı yaşamı gözler önüne seriyor.

Özlem ÇİMENDAL

Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın yayınladığı “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Kayıtdışı Ekonomi Raporu”nda öne çıkan ilginç başlıklar, ülke ekonomisi adına çarpıcı tabloyu gözler önüne seriyor. Devletin ilgili kurumlarının gerçekleştirdiği teftiş ve denetim sonuçları değerlendirilerek, Çalışma Dairesi ve Sosyal Sigortalar Dairesi verileri incelenmesi ile Muhaceret Dairesi verilerinin de kullanılarak oluşturulan raporda, her çalışan 2 yabancı uyrukludan biri kaçak pozisyonda. 

 

3 kişiden 1’i yabancı 

KKTC’de çalışma izinli çalışanlar işgücü piyasasının %32’sini oluştururken, bu rakam istihdam edilenlerde %36 olarak görülüyor. Raporda resmi ve kayıtlı rakamlara göre, ortalama emek piyasasında bulunan her 3 kişiden 1’inin yabancı işgücü olduğu tespiti yapılırken, yabancı işgücünün bu derece yüksek olması beraberinde kayıtdışı istihdamın bir bileşenini oluşturan kaçak işgücü olgusunu da gündeme getiriyor. 

 

Kaçak çalışma yaşamı hızla artıyor 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Çalışma Dairesi belli aralıklarla işletmelerde çalışan yabancılara yönelik gerçekleştirdiği denetimler ışığında ortaya çıkan sonuçlar, kaçak çalışma yaşamını da en açık şekilde gözler önüne seriyor. Konu denetimlerin son sekiz yıllık sonuçları değerlendirildiğinde çalışma izinsiz çalışanlarla ilgili önemli tespitler göze çarpıyor. Raporda, 2001 yılında teftişi yapılan her iki TC uyruklu kişiden birinin çalışma izni olmadan ülkede kaçak çalıştığının tespiti yer alıyor. Aynı yılda 3. uyruklu kaçak tespit edilmemiş olmasına rağmen, 2018 yılı itibarı ile TC uyruklu yabancı çalışanların yerini 3. Dünya ülkesi vatandaşların aldığı var sayılırsa bu oran aynı ölçüde iki üçüncü dünya çalışanından birinin kaçak olduğu sonucunu vereceği gerçeği de göz ardı edilemez. 

 

Kaçak çalışma, Sosyal Sigorta’yı eksiye düşürüyor 

Raporda, 2004 yılı sonrasında yabancıların kayıt altına alınmasına yönelik alınan tedbirlerle 2005 yılından itibaren denetim sayılarının artmış olmasına rağmen, kaçak çalışma oranında 2007 yılına kadar önemli bir gerileme olduğu belirtildi. 

 

2007’den bu yana kaçak çalışanda artış var 

3. uyruklular için ise, 2005 yılından itibaren %10’luk bir kaçak çalışma tespit edildi. Raporda ayrıca, 2007 sonrası yabancı kaçak çalışma oranında istikrarlı bir artış gözlemlendiği ve 2011 sonu itibarıyla bu oranın %17’ye ulaştığı da yer alıyor.  

Özellikle son yıllarda kaçak çalışanlara getirilen afların denetim sonuçlarına olumlu yansımaması, kaçak çalışma ile mücadelede afların etkili bir yöntem olmadığını teyit eder nitelikte olduğuna da vurgu yapıyor. 

 

En yüksek kaçak çalışma oranı Lefkoşa’da 

Çalışma Dairesi’nin denetim sonuçlarına göre bölgesel olarak da ele alınan raporda, 2006-2011 ortalaması, Lefkoşa’da kaçak çalışmanın en yüksek paya sahip olduğunu ortaya koyuyor, bunu sırasıyla Girne (%27,5), Gazimağusa (%18) ve Güzelyurt (%14)’un izlediği sonucu çıkı-

yor. 

Toplumun sosyal yaşantısı da olumsuz etkileniyor

Raporda aynı zamanda kaçak çalışmanın daha da yüksek olduğu dikkate alındığında, kaçak çalışmanın ekonomiye olumsuz etkileri ile devlete yarattığı vergi ve sosyal güvenlik prim kayıpları yanında kaçak yaşamın toplumun sosyal yaşantısına da olumsuz etkilerinin büyük olduğu sonucu da ortaya çıkıyor. 

 

Çalışma izni rakamları ile sigortalı rakamları birbirini tutmuyor

Raporda, yabancı işgücünün kayıt dışılığı ile ilgili diğer bir tespit yöntemi de, çalışma izni olanlarla sigortalıların karşılaştırması olarak öne çıkıyor. KKTC çalışma yasaları ve mevzuatına göre, herhangi bir yabancının ülkede çalışabilmesi için mutlaka çalışma izinli olması gerektiğinden yola çıkılan raporda, bunun yanında sigortalı olabilmek için önce çalışma izni alınması gerektiği ortaya konarak, 2005 yılında yapılan düzenlemede çalışma izni ile sigorta kaydının doğrudan birbirine ilişkilendirildiği ele alınıyor. Sigorta kaydı olmadan çalışma izni, çalışma izni olmadan sigorta kaydı yapılamaması formülünün kullanıldığı raporda önemli veriler ortaya çıkıyor. Raporda, yapılan düzenleme ile çalışma izni alan bir yabancı uyruklunun otomatik olarak sigortaya kayıtlı olması sonucunu doğurduğuna vurgu yapılarak, çalışma izni rakamları ile sigortalı rakamları teorik olarak aynı olması gerektiğine dikkat çekilmesine rağmen, yapılan incelemede bu rakamlar arasında belli bir fark olduğu tespit edildiği dile getiriliyor. 

 

Sigorta var, yatırım yok 

Bu durumun çalışma izinli olarak çalışmakta olan bir kısım yabancı uyruklu işçinin, sigortalı olmasına rağmen,  yatırımlarının düzenli olarak yapılmadığını gösterdiğinin de altının çizildiği raporda, sosyal güvenlik açısından yabancı işgücünün kayıtlılık durumunu incelemek için son on yıl için çalışma izni ve sosyal sigorta rakamlarının incelendiğine dikkat çekiliyor. 

 

Sigorta-yatırım arasındaki fark 6.251 kişi 

2004 yılı sonrası gerek çalışma izinli rakamları gerekse sigortalı rakamlarında önemli bir artış kaydedildiğinin yer aldığı raporda, aynı şekilden bütün çalışma izinlilerin sigorta primlerinin ise tam olarak yatırılmadığını da gözlemlemenin mümkün olduğuna değiniliyor. 

Özellikle 2004 sonrası iki kayıt sistemi arasındaki fark ortalama 5.500 civarındayken, 2011 yılına doğru bu fark 2.268’e kadar dü

Yeni Bakış

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.