1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. "2005'TE MARAŞ İLE İLGİLİ ALINAN KARAR YOK HÜKMÜNDEDİR"
"2005'TE MARAŞ İLE İLGİLİ ALINAN KARAR YOK HÜKMÜNDEDİR"

"2005'TE MARAŞ İLE İLGİLİ ALINAN KARAR YOK HÜKMÜNDEDİR"

"2005'te Maraş ile ilgili alınan karar yok hükmündedir"

A+A-

Yüksek İdare Mahkemesi’nin (YİM) 6 Kasım 2015 günü aldığı karar ile ‘Maraş Evkaf malıdır’ şeklindeki tezleri yerle bir etmesinin etkileri sürerken, davada alınan kararın istinafa götürüleceği ve kesin kararın istinafta verileceği öğrenildi. Söz konusu davada Rum Müvekkillerin Avukatlığını yapan Murat Metin Hakkı ise, YİM’in verdiği kararı ‘makul ve yerinde’ olduğunu belirterek 2005 yılında Mağusa Kaza Mahkemesi’nde alınan ve ‘Maraş Abdullah Paşa Vakfı’nındır’ şeklindeki tezlerin dayanağını oluşturan kararın, Maraş’ın tüm göçmenleri tahtında artık ‘yok hükmünde’ olduğunun altını çizdi.

 

“2005 kararı Rum koçanlarını geçersiz kılmıştı”

Söz konusu kararda Mağusa Kaza Mahkemesi’nin 27.12.2005 tarihinde verdiği 271/2000 sayılı kararda Maraş’ın büyük bölümünde devir işlemlerinin geçersiz olduğu belirtilmiş ve karar Rumların çok büyük tepkisine yol açmıştı. Ardından 2006 yılında kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK), Maraş ile ilgili başvuruları süresiz ertelemiş ve bu davalarda ‘Vakıflar ve Dinişleri de taraftır’ şeklinde tutum izlemişti.

Ancak bu karara itiraz eden Rumlar, YİM’de 2012 yılında dava dosyalamışlar ve üç yıldır davanın sonuçlanmasını beklemeye başlamışlardı.

Kıbrıs Postası’na konuşan ve YİM’de açılan davadaki Rumları temsil eden Avukat Murat Metin Hakkı sonucu ‘makul ve yerinde’ bir karar olarak nitelerken, 2005 senesinde Mağusa Kaza Mahkemesi tarafından verilen tevhit kararının bütün Maraş göçmenleri açısından ‘yok hükmünde’ olduğunu belirtti.

“Mağusa Mahkemesinin 2005’te aldığı karar geçersizdir”

Hakkı “2000 yılında ikame edilen o davada, Maraş Göçmenleri göz ardı edilmiş ve aralarında bizim müvekkillerimizin de bulunduğu çok sayıda göçmen ilgili davaya taraf edilmemiştir. Ancak YİM’de açılan davada konu onların gıyabında KKTC Başsavcılığı ile meşveretleşilerek (anlaşılarak) bu karar alınmıştır” ifadelerini kullandı.

İlgili davada Güney Kıbrıs’ın önemli müteahhitlik şirketlerinden Mihailidis Brothers’ın kuruluş olan Mediterranean Tours Limited’in kuzeydeki avukatı Murat Metin Hakkı söz konusu kararın alınmasından sonra Rumların TMK’da davalarını ileri götürme imkânlarının dolaylı olarak açıldığını belirtti.

“Evkaf açılacak davalarda mal sahipliğini ispatlamak zorunda”

Hakkı “bu kararın etkisi şöyle olacak; Evkaf bütün Maraş davalarında, ilgili şahıs statüsünü kaybederse, başvuranların iade, takas ve tazminat talepleri ileri götürülebilecek. İlaveten, Evkaf ya da davalı başsavcılık, başvurulan her dava için, bu malların Evkaf’ın olduğunu ispat etmek zorunda olacak. Eğer bu ispatlanamaz ise malların iadesi, tazmini ya da takası engellenemeyecek” diye konuştu.

“Söz konusu kararda Evkaf’ın ‘Maraş Abdullah Paşa Vakfı’nın malıdır’ tezini ispatlayamadığı şerh düşüldü, bu durumda açılacak olan davalarda nasıl ispatlanacak” şeklindeki soruya Hakkı “kararda düşülen şerh, Maraş’ın Evkaf malı olup olmadığı henüz ispat edilemedi şerhidir. 2005 senesinde alınan karar da göz ardı edildi, kaale alınmadı ve Evkaf’ın her bir başvuru için bu mal sahipliğini ispat etsin dendi. Yani en azından bu kararla birlikte, komisyonda geçerli olan 2005 kararı yok sayılacak ve yukarda belirttiğim gibi her mal için başsavcılığın Evkaf’ın taleplerini dile getirmesi gerekecek ve ispat etmesi yükümlülüğü olacak” şeklinde konuştu.

“İstinafa gidilecek, 3 yargıçlı YİM karar verecek”

Kararın Evkaf ve Başsavcılık tarafından ‘istinaf’ edileceği bilgisinin kendisine söylendiğini ifade eden Hakkı kesin kararın bu istinaf sonunda verileceğini belirtti.

Hakkı “Geçen hafta verilen karar YİM’in tek yargıcının verdiği bir karardır. Ve Evkaf ve Başsavcılık bildiğim kadarıyla istinafa edecekler. İstinafta üç yargıçlı bir YİM oturumu olacak ve orada alınacak karar çoğunluk gerektirecek. Muhtemelen önümüzdeki yıl içinde bu karar alınacaktır diye düşünüyorum. Tahminim yeni yıla girmeden temyize gidilir ve kararın da önemine binaen, üç yargıçlı YİM kısa sürede toplanıp kesin bir karara varır” dedi.

“Rumlar Maraş’la ilgili pilot davalar açacak”

Alınan kararın AİHM yönünden de önemli olduğunu belirten Hakkı, Rumların 2017’de pilot davalar açacağının beklendiğini belirtti.

Hakkı “Kararın AİHM açısından da bir önemi vardır. Şöyle ki Maraş ile ilgili başvurular TMK nezdinde son 10 senede ciddi bir ilerleme kaydedemedi. YİM’in verdiği karara müteakip TMK’ya Maraş başvuruları ile ilgili olarak etkin çareler sunma olanağı da sağlanacaktır. Çünkü 2017 senesinde Rumların Maraş’la ilgili AİHM’de bazı pilot davalar dosyalama ihtimali vardır. YİM’in verdiği karar ışığında Maraş ile ilgili olarak da komisyona etkin çareler sunabilme ve AİHM’de dosyalanabilecek olası Rum başvurularının önünü alabilme olanağı sağlanacaktır” diye konuştu.

“YİM’in aldığı kararı nasıl değerlendiriyorsunuz” şeklindeki bir başka soruya ise Hakkı “bence bu karar mahkemelerimiz açısından bir yüz akıdır. Hiçbir siyasi baskının etkisinde kalınmadan objektif parametrelere bağlı kalınarak alınan bir karardır” şeklinde cevap verirken, aynı türden objektif kararların Rum mahkemelerinde alınamadığına dikkat çekti.

“Bizim mahkemeler, Rum mahkemelerinden daha öbjektif”

 “Rum mahkemelerindeki Türk davalarında aynı objektifliği göremiyoruz dolayısıyla bizim mahkemelerimiz Rum mahkemelerinden objektiflik açısından öndedir” diyen Hakkı “orada bir sürü oyalama taktiklerine maruz kalıyoruz ya da hukuken çok sakat yanlış bahanelerle, sudan sebeplerle davaların bazılar iptal ediliyor. Bazıları temyiz safhasında 4 yıllık beklemelere sokuluyor. Bunlar hukuksal işler değildir” diye konuştu.

Gazi Mağusa Mahkemesinin 27.12.2005 tarihinde verdiği 271/2000 sayılı kararda Maraş’ın büyük bölümünde devir işlemlerinin geçersiz olduğu belirtilmişti. Vakıflar ve Din İşleri Dairesinin açtığı, Abdullah Paşa Vakfına ait malların yasa dışı olarak gasp edildiğini iddia eden bu davada KKTC Başsavcısı Akın Sait, önce savunma dosyaladıklarını fakat daha sonra yaptıkları araştırmada davacının iddiaların doğruluğunu saptadıklarını, dava konusu malların Abdullah Paşa vakfına ait olup gasp edilmiş olduğunu söylemişti. Bu beyan üzerine söz konusu malların Abdullah Paşa Vakfına ait olduğu konusunda tespit kararı verilmişti.

Kıbrıs Postası

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.