YEŞİL BARIŞ HAREKETİ UYARDI: “ÇEVREYİ KURTARMAK İÇİN YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR”

Yeşil Barış Hareketi, ülkenin ve dünyanın tek olduğuna işaret ederek, çevreyi kurtarmak için yarın çok geç olacağı uyarısında bulundu.

“Kıyısal Alanları, Sulak Alanları ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasası” hazırlanmasını isteyen Yeşil Barış Hareketi, insan ve canlı yaşamı ve dünyanın ekolojik dengesi için bunun olmazsa olmazlar arasında yer aldığını belirtti.

Yeşil Barış Hareketi Başkanı Doğan Sahir, 22 Mayıs Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, “Dünyadaki diğer canlıların yok oluşunun geleceği olumsuz biçimlendirdiğini” vurguladı.

Bu günün, insanların diğer canlılarla ne kadar iyi geçindiğini düşünmek ve kendisiyle hesaplaşmak için bir fırsat olduğunu kaydeden Sahir, gezegende yaşayan canlıların karşı karşıya olduğu büyük tehditleri görüp çözümler üretmek ve farkındalık yaratmak için de, 22 Mayıs Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü’nün önem taşıdığını belirtti.

Yeşil Barış Hareketi Başkanı Sahir, ekolojik dengenin korunmasının, tüm dünya ülkelerinin ortak endişelenmesi ve tedbir almasını gerektiren küresel sorunların en önünde geldiğini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“DÜNYA GİDEREK YAŞANMASI ZOR BİR YER HALİNE GELİYOR”

“Çünkü insanların başta gıda olmak üzere temel ihtiyaçlarını karşılamasında vazgeçilmez bir yeri olan canlı kaynakların temeli biyolojik çeşitliliktir. Hırsla ve bencilce yapılan aşırı insan faaliyetleri nedeni ile iklim değişiyor, kutuplardaki buzlar eriyor, ormanlar yok oluyor, tarım alanları azalıyor, toprak, su, hava, denizler kirleniyor, ya sıcaktan kavruluyor ya da üşüyoruz. Sel, taşkın, hortum, kasırga gibi felaketler artıyor, daha önce hiç olmadığı kadar çok gıda üretirken açlık yaygınlaşıyor. Gezegenimizin her şeyi atlatabileceğini zannediyoruz ama aslında, aymazca yaptığımız yanlışlarla dünyayı, tüm canlılar için giderek yaşanması zor bir yer haline getiriyoruz.”

Sahir, son 100 yılda yaklaşık 300 bin bilinen bitki türünün yok olup gittiğini belirterek, “Bitki ve hayvan türlerinden halen günde üç canlı türünün soyu-sopu tükenmektedir. Dünya'nın her yerinde biyolojik çeşitliliği azaltan veya onu olumsuz yönde etkileyen nedenlerin hemen hepsinde doğrudan veya dolaylı olarak en önemli etken insandır” dedi.

Çevreye ve canlı yaşamına yapılan tahribatın, insanların yaşam koşullarının zorlaşmasına, biyolojik çeşitliliğin bozulmasına neden olduğu; insanlar ve diğer canlıların ortak yaşamını tehdit altına soktuğunu anlatan Doğan Sahir, yoğunlaşan yanlış faaliyetler yüzünden kıyıların ciddi sinyaller vermeye başladığını ifade etti.

YASA HAZIRLANMASI ÇAĞRISI

“Kıyı yağması ile betonlaşma, kıyı düzenlemesi adı altında dolgu ve tahribatlar, kanalizasyon atıkları, denizden su arıtma faaliyetleri, sanayi ve tersane atıkları, CMC sızıntıları, derelerle taşınan kimyasal ve organik kirlilikler, giderek çeşitlenen ve yaygınlaşan her türlü plaj etkinlikleri biyolojik yaşamı geriletmekte, her gün artan ölümcül boyutlarda tehdit etmektedir. Yukarıda sıralananlarla ilgili olarak ortaya çıkan sinyallere rağmen yıllardır henüz hiçbir önlem alınmamıştır” diyen Sahir, yetkilileri seyirci kalmayarak bunları durdurmaya ve bir an önce “Kıyısal Alanları, Sulak Alanları ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasası” hazırlayarak, ülkenin zenginliği olan canlıları ve insanların geleceğini kurtarmaya çağırdı.

TAK