1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. AB İÇİN TEHDİT SENARYOLARI
AB İÇİN TEHDİT SENARYOLARI

AB İÇİN TEHDİT SENARYOLARI

AVRUPA BİRLİĞİ'NİN DÜŞÜNCE KURULUŞU GÜVENLİK ÇALIŞMALARI ENSTİTÜSÜ'NÜN SAVAŞ SENARYOLARINDA RUSYA VE İRAN POTANSİYEL TEHDİT OLARAK GÖSTERİLDİ

A+A-

Avrupa Birliği'nin (AB) düşünce kuruluşu Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü (EUISS), hazırladığı savaş senaryolarında isim vermeden Rusya, İran ve Çin ile "cihadçı örgütler"i tehdit olarak gösterdi. Senaryolarda, Birliğin tehditlere nasıl yanıt vereceği konusunda
da önerilerde bulunuldu.
    
Paris merkezli AB düşünce kuruluşunun "Avrupa'nın Askeri Kapasiteleri 2013-2025: Meydan Okumalar ve Çıkış Yolları" başlıklı raporunda ilginç senaryolar tartışıldı.
    
Bunlardan ilki, adını vermeden Rusya'nın durumuna işaret eden konsept oldu. Raporda söz konusu senaryo için, "AB'nin çevresinde, giderek daha fazla otoriterleşen ülkede ordunun modernizasyonu, ona Avrupa topraklarını tehdit imkanı sunar. İlaveten bu ülke içindeki etnik milliyetçi unsurlar zaman zaman
bazı AB üyelerine siber saldırılar gerçekleştirir. Saldırıların koordineli ve sofistike olması, yabancı ülkenin istihbarat yapılarından yardım alındığını düşündürür" ifadeleri kullanıldı.
    
EUISS raporunda, bu tehdidine karşı siber savunma, caydırıcı sayıda mobil asker ve doğrudan saldırıya uğrama ihtimaline karşı konvansiyonel ve nükleer hazırlık önerirken, önleyici saldırıya hazırlık görüntüsü verilmemesi gerektiğini belirtildi.
    
Önemli bir Rus azınlığı barındıran AB üyesi Estonya, 25 Nisan-4 Mayıs 2007'de Rusya'yla yaşadığı siyasi gerginliğin ardından yoğun siber saldırılara hedef olmuş, internet bankacılığı ve bazı kamu hizmetleri günlerce aksamıştı. Rusya siber saldırılarda rolü olduğu iddiasını yalanlarken, yaşananlar NATO'yu Talinn'de siber savunma mükemmelliyet merkezi açmaya zorlamıştı.
    
Petrol ve doğalgaz gelirleriyle ordusunu modernizasyona hız veren ve son yıllarda silah ihracatını önemli oranda artıran Rusya'da Devlet Başkanı Vladimir Putin'in otoriter uygulamaları AB'nin eleştirilerine konu oluyor.

ABD'deki kaya gazı teknolojisi devrimiyle AB'nin enerjide Rusya'ya bağımlılığının giderek azalacağı öngörülse de kırılganlığı sürüyor. Bu nedenle Almanya ve Fransa başta olmak üzere Birliğin büyük ülkelere Moskova'yla gerginlik istemiyor.
    
EUISS raporundaki bir diğer senaryo, "Doğu Asya'da büyük ve güçlü ülkenin yükselişini ve genişlemesini sürdürmesi bölgesel güç dengesini önemli oranda bozar. Bölgesel oyuncular ve Güneydoğu Asya'da çıkarı olan Asya dışından birkaç ülke, bölgenin istikrara kavuşturulması için destek aramaya başlar" sözleriyle anlatıldı.
    
Enstitü, isim vermeden Çin'i tehdit gösterdiği bu senaryoda, dünyanın ikinci büyük ekonomisi ve Güneydoğu Asya'nın en önemli ticaret ortaklarından biri olan, bölgede askeri üsleri bulunan AB'nin, müttefikleriyle birlikte çıkarlarını korumak için fırkateynler dahil neredeyse daimi bir askeri filoyu bölgeye göndererek caydırıcılık sağlayabileceğini, tehdit altındaki ülkelere güven verebileceğini bildirdi.
    
ORTADOĞU'DA SALDIRGAN REJİM

Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nün Ortadoğu'da saldırgan bir rejimi konu alan senaryosunda ise şu kurguya yer verildi:

"Büyük Ortadoğu'da öngörülemeyen fakat sürekli güçlenen bir rejim ilk nükleer denemesini yapar. Bir yıl sonra rejim 2 bin 500 kilometre menzilli nükleer kapasiteye ulaştığını gösterir. Avrupa topraklarını tehdit edebilecek durumdadır. Yeni ulaştığı nükleer şemşiye altında kendini güvende hisseden rejim gittikçe daha da saldırganlaşır, Körfez'deki ticari gemileri taciz eder ve Levant bölgesindeki cihatçı terör örgütlerini destekler. Bu ülke daha küçük olan fakat  küresel enerji arzı güvenliği açısından özgür kalması önem taşıyan Batı yanlısı komşusuna saldırdığında durum gerginleşir."
    
Dolaylı olarak İran rejiminin anlatıldığı bu senaryoda durumun ciddiyeti ve potansiyel aktörlerin sayısı nedeniyle uluslararası bir müdahalenin gerekli olduğunu belirten AB Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü, taktik ve stratejik balistik füze savunmasıyla desteklenecek böyle bir operasyona ciddi katkı yapması beklenen Avrupalıların rejim destekli "cihatçı terör örgütleri" eliyle nükleer saldırılara bile hedef olabileceğini savundu.

 

Kaynak: TAK

Etiketler : , , , , , ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.