ABD GENELKURMAY BAŞKANI ORGENERAL DEMPSEY, SURİYE'DEKİ HER TÜRLÜ OLASILIĞA DAİR SEÇENEKLER BELİRLEDİKLERİNİ VE KENDİLERİNDEN İSTENMESİ HALİNDE HAREKETE HAZIR OLDUKLARINI BELİRTTİ, ANCAK BUNUN YÖNETİMİN KARARI OLACAĞINI BİLDİRDİ.

"ŞU ANDA AKINTI ESED'İN TARAFINA GEÇMİŞ GÖRÜNÜYOR"

ABD GENELKURMAY BAŞKAN YARDIMCISI ORAMİRAL WİNNEFELD: "EĞER BİR TALİMAT GELİRSE, BİZ HAREKET ETMEYE HAZIRIZ. ŞU ANDA YÖNETİM TARAFINDAN İZLENEN YOL DİPLOMATİK YOL. DİĞER SEÇENEKLER TARTIŞILDI VE HALA DA TARTIŞILIYOR"

"(RUSYA'NIN ESED'E GİT DEMESİ HALİNDE) KESİNLİKLE ÖNEMLİ BİR OYUN DEĞİŞTİRİCİ OLUR AMA BENCE ESED ÖLENE KADAR SAVAŞACAKTIR"

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Genelkurmay Başkanlığı, Suriye'deki her türlü olasılığa dair seçenekler belirlediklerini ve kendilerinden istenmesi halinde harekete hazır olduklarını belirtti, ancak bunun yönetimin kararı olacağını bildirdi.

ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Martin Dempsey ve Genelkurmay Başkan Yardımcısı Oramiral James Winnefeld, ABD Başkanı Barack Obama tarafından görevlerine tekrar aday gösterilmeleriyle ilgili olarak Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi'nde senatörlerin sorularını yanıtladı.

Bir senatörün "Esed'e yönelik askeri baskıyı artırmak için ek yolların bulunmasını destekliyor musunuz?" sorusu üzerine Dempsey, Suriye'deki trajedi ve insani acıların farkında olduğunu kaydetti.

Dempsey, "Daha ileri eylemlere yönelik sorunuza gelince, ulusal gücün tüm enstrümanlarını uygulayan bütün hükümet yaklaşımını güçlü biçimde destekliyorum. Askeri güce yönelik enstrümanlar olarak, Esed rejimine ek baskılar yapmak için seçenekler hazırladık ve riskler ve fırsat maliyetlerini ele aldık" dedi.

Dempsey, "Yönetim, muhaliflere ek eğitim ve ekipman sağlanmasını destekliyor mu?" sorusu üzerine, ABD yönetiminin Suriyeli muhaliflerin kapasitesini artırma yönünde yaklaşımı bulunduğunu kaydetti.

"Bu eğitim ve ekipmanı kapsıyor mu?" sorusuna da Dempsey, "Savunma Bakanlığı yoluyla değil" yanıtını verirken, "Diğer yollar, diğer ülkeler olabilir mi?" sorusuna "Evet" yanıtını verdi.

"EYLEMSİZ DEĞİLİZ"

Komitede McCain ile Dempsey arasında atışma da yaşandı.

Senatör John McCain'in "Ulusal güvenlik çıkarlarımız için, Suriye'de (ABD'nin) eylemsizliğinin devam eden risk ve maliyetlerinin, şimdi, maliyet ve risk bağlantılı sınırlı askeri eylemden daha kötü sonuç yarattığını düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine, "Irak'ta olduğu gibi aşırılık yanlısı örgütlerin ortaya çıkması nedeniyle daha büyük risklere sahibiz" dedi. Ancak Dempsey, ABD'nin Suriye konusunda "eylemsiz" olduğu değerlendirmelerini reddetti.

McCain'in, "Uçuşa yasak bölge, muhaliflerin silahlandırılması gibi askeri eylemde bunulması gerektiğine inanıyor musunuz?" sorusu üzerine Dempsey, Suriye'de ılımlı bir muhalefetin inşasını desteklediğini söyledi. Dempsey, "Doğrudan kinetik saldırı (kinetic strike) ile desteklenip desteklenmemesinin kararı, ulusun askeri liderlerine değil seçilmiş yetkililerimize aittir" diye konuştu.

Dempsey ayrıca, McCain'in ısrarla bu konularda "kişisel görüşlerini" sorması üzerine, kendisinin ABD Başkanı Obama'ya Suriye'de askeri güç kullanımına dair seçenekler sunduğunu, ancak bu seçenekler üzerinde gizli olmayan bir oturumda fikir beyan etmesinin doğru olmayacağını bildirdi.

Dempsey, muhalifler içindeki aşırı uçların güç kazandığına yönelik kaygılarının olduğu bir dönem yaşandığını ama bazı bu tür grupları güçlendirecek problemlerden kaçınmaları yönünde müttefiklerini ikna etmeye yönelik çabaları doğrultusunda, bu noktada bazı başarılar elde ettiklerini söyledi.

Bunun yanında, sadece askeri anlamda değil, Suriye'nin yönetiminde pozisyon almada başarılı olmaları halinde buna hazırlanmaları noktasında muhalefetin bir kısmını daha iyi tanımlamaya yönelik bazı başarılı adımlarının olduğunu ifade eden Dempsey, "Diğer türlü, durum daha da kötüye gider" ifadelerini kullandı.

"İSTENİRSE, BİZ HAREKET ETMEYE HAZIRIZ"

Winnefeld de Esed rejiminin Şam'dan sonra, en önemli yerlerden olan Humus ve El Kuseyr'i tekrar kazanmak istediğini belirterek, "Kişisel fikrime göre, rejim bu alanda başarılı olursa, bir sonraki adımı Suriye'nin en büyük şehri olan Halep'e doğru olacaktır. Dera'ya doğru gideceklerini sanmıyorum ama konuyu takip etmeliyiz. Olayların ne yöne ilerleyeceğine dair tetikte olmayılız" dedi.

Winnefeld, bu noktada "Eğer bir talimat gelirse, biz hareket etmeye hazırız. Şu anda yönetim tarafından izlenen yol diplomatik yol. Diğer seçenekler tartışıldı ve hala da tartışılıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Bir soru üzerine Winnefeld, her türlü ihtimal seçeneğine hazır olduklarını, ancak güç kullanımının siyasiler tarafından alınması gereken bir karar olduğunu belirtti.

"ESED KAZANIYOR MU?"

Dempsey, "Esed kazanıyor mu?" sorusu üzerine, "Şu anda akıntı Esed'in tarafına geçmiş görünüyor" dedi.

Winnefeld de "Ülkenin orta ve batısında akıntı Esed'in tarafına geçti, kuzey çok kırılgan ve dayanmaya çalışıyor. Kazananın kim olduğunu seçmek gerekseydi, bu rejimdi ama şu anda çok fazla da değil" diye konuştu.

Bu noktada Suriye rejiminin en fazla yardımı İran ve Hizbullah'tan aldığını belirten Winnefeld, Rusya'nın ise yardımının "hayati önemde" olup olmadığını bilmemekle birlikte, rejime yardım ettiğinin kesin olduğunu kaydetti.

Senatör Lindsey Graham'in "Rusya, yarın Esed'e senin gitmeni istiyoruz derse, bu Esed'e bir anlam ifade eder mi?" sorusu üzerine Dempsey, "Kesinlikle" yanıtını verdi. Winnefeld de, "Peki bir oyun değiştirici olur mu?" sorusu üzerine, "Kesinlikle, önemli bir oyun değiştirici olur ama bence Esed ölene kadar savaşacaktır" diye konuştu.

Dempsey, Suriye konusunda komitede gizli oturum yapılması önerisini de kabul etti.

MCCAİN: "DEMPSEY'NİN ADAYLIĞINI BLOKE EDECEĞİM"

Bu arada Senatör McCain, oturumun ardından gazetecilerin sorusu üzerine, Dempsey'nin ikinci kez ABD Genelkurmay Başkanlığı'na adaylığını bloke edeceğini söyledi.

Öte yandan Dempsey'nin sözleri Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney'ye de soruldu. Carney, Obama'nın daima askeri komutanlara seçenekler sorduğunu ve bunun Suriye için de geçerli olduğunu söyledi. Carney ayrıca, Obama'nın Suriyeye yönelik ABD'nin seçeneklerini düzenli olarak gözden geçirdiğini kaydetti.

TAK