1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. AĞIR BEDELİ OLACAK!
AĞIR BEDELİ OLACAK!

AĞIR BEDELİ OLACAK!

KKTC vatandaşı olan Türkiye vatandaşları dahi geri göç etmeye başladı! “ÜLKEYİ YÖNETENLERİN ÜLKEDEN HABERİ YOK”

A+A-

 

Hükümetin yabancılara yönelik genel politikası ile ilgili yasal çalışmalar sürüyor. Bu çerçevede “Yabancıların Çalışma İzinleri Değişiklik Yasa Tasarısı”yla gündeme gelen üç yıl kesintisiz çalışma izni süresini dolduran yabancı uyruklu çalışanlara 3 ay gibi bir süre yurtdışında kalma zorunluluğu getirilmesini öngören tasarı, iş dünyasının tepkisini çekti.

Ülkenin önde gelen işadamlarından Ramazan Gündoğdu ve Mehmet Demirci, 90 gün uygulamasının yasalaşması halinde, ekonomiye ağır bedeli olacağını ve piyasayı kayıt dışılığa iteceği uyarısında bulundu.

Ülkenin önde gelen işadamlarından Mehmet Demirci, çalışma izni ile KKTC’de bulunanların 3 yılın sonunda 90 günlüğüne ülkelerine gönderilmesini öngören yasa taslağına tepki göstererek,“Böyle bir uygulama, ‘çalıştırmayın iş yerinizi kapatın’ demektir. Bu, işverenin belini kırar” dedi.

Petek Pastaneleri’nin sahibi ve Ece Bisküvüleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Demirci, ülkede kalifiye eleman sıkıntısı yaşanırken, üç yıl çalışma izniyle bulunanları 90 günlüğüne ülke dışına göndermenin, ekonomiye büyük darbe olacağını söyledi.

Hükümetin yabancılara yönelik genel politikası ile ilgili yasal çalışmalar sürüyor. Bu çerçevede “Yabancıların Çalışma İzinleri Değişiklik Yasa Tasarısı”, Meclis Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi’nde tartışılırken gündeme gelen üç yıl kesintisiz çalışma izni süresini dolduran yabancı uyruklu çalışanlara 3 ay gibi bir süre yurtdışında kalma zorunluluğu getirilmesini öngören tasarı, iş dünyasının tepkisini çekti.

“ÜLKEYİ YÖNETENLERİN ÜLKEDEN HABERİ YOK”

Böyle bir uygulamayı işveren olarak düşünmek dahi istemediğini, kalifiye eleman sıkıntısı yaşandığını, ülkeyi yönetenlerin piyasadan ve ülkeden giden göçten haberi olmadığını ifade eden Mehmet Demirci, KKTC vatandaşı olan Türkiye vatandaşlarının dahi geri göç etmeye başladığını, böyle bir uygulamanın iş verenin belini kıracağını söyledi.

Dünyada bir çok ülkenin, ekonomisine katkı koyacak yetişmiş insan gücünü çekmek için teşvik uyguladığına işaret eden Demirci, adanın en meşhur pastanesini işlettiğini ama garson dahi bulmakta zorlandığını,  inşaat işçisini garson olarak yetiştirdiklerini anlattı.

Ülkeyi yönetenleri, ülkedeki gelişmelerden haberi olmamakla eleştiren Demirci, “Bu uygulama gerçekten işverenin belini kırar, Bu, iş dünyasına ‘iş yerini kapat’ demektir. Böyle bir taslağı düşünmek bile bu memleketi kimler yönetiyor sorusunu akla getiriyor. Bunu düşünmek bile normal değil” dedi.

Ülkede bir çok yanlış yapıldığını, 300 bin nüfusu olan bir ülkede yaşadıklarını, bunun büyük şirketlerin çalışan sayısı kadar bile olmadığını, bir Koç şirketinde 3 milyon insanın çalıştığını dile getiren Demirci, “Burası küçücük bir memleket çok mutlu olmamız gerekir. Burası, Meclisi başına bela olan bir ülke, böyle karar olur mu?” ifadesini kulandı. Demirci, kendi iş yerlerinde yaklaşık 70 kişinin çalıştığını belirtti.

 “VİETNAM’DAN GELECEKLER, KEDİ KÖPEK YİYECEKLER”

Ülkede teknik eleman yetiştirilemediğini, bunun büyük sıkıntı olduğunu, işverenlerin meslek erbabı çalışan bulamadığını anlatan Demirci, ustalarını kendilerinin yetiştirdiğini, bunun da zaman aldığını söyledi.

Her mal üreten çalışanı Türkiye’den getirmeye hiçbir işverenin gücünün yetmeyeceğini kaydeden Demirci, “Kıbrıs’ın yerlisi çıraklık yapmıyor, çalışmıyor, ustaya emir vermek istiyor. Biz işçiyi alıyoruz, yetiştiriyoruz, üç yıl sonra yurt dışına mı göndereceğiz, geçen üç ayda iş yeri ne olacak, o işçi üç ay boş mu gezecek, bizimle dalga mı geçiliyor. O zaman bize doğrudan, dükkanlarınızı kapatın deyin” diye konuştu.

“Türkiye’den de işçi gelmezse nerden gelecek” diye soran Mehmet Demirci, “Bu durumda Vietnam’dan gelecek, kedi köpek yiyecek, bu durumda 20 sene sonraki kültürü düşünüyor musunuz, bu memleket 20 sene sonra ne olur, bunu düşünen yok mu” ifadesini kullandı.

 “ÇOK YİYEN ÇOK BAĞIRIYOR”

Kıbrıs’ta herkesin dert yandığını ama dert yananların yaşamlarının çok iyi olduğunu ifade eden Demirci, “Herkes dert yanmayı öğrenmiş. Kıbrıs’ta konuşmayla yaşantı ters orantılı” dedi.

Ülkede sürekli eleştiri yapıldığını ama iş üretilmediğinden yakınan Demirci, “Anavatana neden bu kadar düşman olduk, anlamıyorum, yanlışlarımız var. Hiç kimse bir şey bulamazsa Anavatanı eleştiriyor. Bu memlekete ne katkı yaparız, en azından kendimize ne katkı yaparım demeyi unutmuşuz, sürekli eleştiri, saldırma yapıyoruz. İşin kolayını öğrenmişiz, sürekli eleştiriyoruz. Bu memlekette çok yiyen çok bağırıyor. Bu garibime gidiyor. İyi ki ben, anavatanı yönetenlerden biri değilim, çok sabırlılar” diye konuştu.

Türkiye’den deniz altından borularla adaya getirilen suyun eleştirilmesinden büyük üzüntü duyduğunu da ifade eden Demirci, “Şimdi tuhaf şeyler konuşuluyor, toplum olarak bize bir şeyler oluyor,  tuhaf bir millet olduk” dedi.

Türkiye’den çalışma izni ile gelenlerin perişan halde olduğunu dile getiren  Demirci, yapılan yanlışların görülerek düzeltilmesi gerektiğini kaydetti.

 “ADAM KAYIRMACILIK BİTMELİ”

Ülkede rüşvet olmadığını, ancak adam kayırmacılık olduğuna işaret ederek, adam kayırmacılığın bitmesi gerektiğini söyleyen Demirci, “Güzel yasalarımız var ama uygulamada yanlışlarımız var. Bizim ülkede yanlış yapmak, doğruyu yapmaktan daha zor ama doğruyu yapmıyoruz. Bizim memlekette rüşvet yok ama adam kayırmacılık var, adam kayırmacılığın bitmesi lazım. Hatır için iş yapılmamalı, vatandaşa eşit davranılmalı, bunun için yasa gerekmiyor” diye konuştu.

“Yasa dışılığı artıracak”

İşadamı Ramazan Gündoğdu, yaptığı açıklamada, 3 yıl kesintisiz çalışma izni ile ülkede bulunan yabancılara 90 gün ülke dışına çıkma zorunluluğu öngören tasarının yasalaşmasının “çılgınca ve kötü bir uygulama olacağını” söyledi

İşadamı Ramazan Gündoğdu, üç yıl kesintisiz çalışma izni süresini dolduran yabancı uyruklu çalışanlara 3 ay gibi bir süre yurtdışında kalma zorunluluğu getirilmesini öngören tasarının yasalaşmasının, insanları ve firmaları kayıt dışılığa iteceğini söyledi.

Ülkede iş gücü problemi, istikrarsızlık ve tanınmamışlığın getirdiği sorunlar olduğuna işaret eden Ramazan Gündoğdu, işleri kolaylaştıracak, üretimi nasıl ucuza getirmeyi tartışacakken, üretimi zorlaştıracak unsurların konuşulduğunu belirtti.

Gündoğdu, 90 gün tasarısının yasalaşmasının, KKTC’nin iş yapılabilirlik ve rekabet edebilirliğini daha da kötü bir noktaya taşıyacağı uyarısında bulundu.

“Yabancıların Çalışma İzinleri Değişiklik Yasa Tasarısı”yla üç yıl kesintisiz çalışma izni süresini dolduran yabancı uyruklu çalışanlara 3 ay yurtdışında kalma zorunluluğu getirilmesini öngörüsünü HALKIN SESİ’ne değerlendiren Gündoğdu, “90 gün çılgınca, kötü bir şey. Eğer yasalaşırsa son derece mahsurlu olacak” dedi.

Ticaret Odası’nın her yıl, ülkelerin rekabet edebilirlik düzeyini yansıtan rapor yayımladığını,KKTC’nin bu listede 120’lerde bulunduğunu anımsatan Gündoğdu, şöyle konuştu:

“90 GÜN İNSAN HAKLARI AÇISINDAN NASIL BİR KRİTER?”

“Burada ne var; şirket kurarken prosüdür kolaylığı nasıl, çalışma izni alırken prosüdür kolaylığı nasıl, şirkete eleman temin ederken hangi posüdürler var,  yabancıların mal alırken karşılaştığı sorunlar var mı, para transferi sorunu var mı, yabancı işçilerin çalışma izinleri ve bunlara ülkede nasıl bakılıyor gibi, iş yapmayı kolaylaştıran ve zorlaştıran her şey prosüdüre giriyor. KKTC bu 90 günü geçirirse, ülkelerin rekabet edebilirlik ve iş yapabilirlik sıralamasında çok daha gerilere düşer. Çünkü oturmamış devlet yapısı, bürokrasinin hantallığı ve oturmamışlığından kaynaklanan gecikmeler var. Üstüne bir de bu tarz, en önemli unsur olan çalışma izni konusunu böyle yaparak, sanki yasal olmayan yola tevessül etmeyi kolaylaştırmak istiyorlar. Normal şartlarda hiçbir iş veren kaçak göçek iş yapmak istemez, ben öyle inanmıyorum. Ama bu şartlarda nasıl olacak. 90 gün insan hakları açısından nasıl bir kriterdir? iş verimliliğini son derece zedeleyecek olan bu durumu bizi yönetenler nasıl karşılayacak. Senin ülkende zaten iş gücü problemin var, zaten istikrarsızlık var, zaten tanınmamışlığın getirdiği sorunlar var, bir de gel bunun üstüne böyle bir konuyu ekle.”

“90 GÜN ÇILGINCA,  KÖTÜ BİR ŞEY”

İşleri kolaylaştıracak, üretimi nasıl ucuza getirmeyi tartışacakken, üretimi zorlaştıracak unsurların konuşulduğunu kaydeden Ramazan Gündoğdu, “Ürettiğin kadar varsın, dünya böyle. Üretimin önünü açmak dururken, üç yılda bir 90 gün mantığı ile iş yapılabilirlik ve rekabet edebilirliği daha da kötü bir noktaya çekmek istiyoruz. Bu bizim karşı olduğumuz bir durum. Bu 90 gün çılgınca, kötü bir şey. Bunu yasa düzenleyicileri herhalde bu gözle bakarak düzenlemedikleri için böyle oluyor. Son derece mahsurlu bir yasa olacak. Eğer öyle bir yasa olursa insanlar ve firmalar kayıt dışına itilecek” dedi.

Halkın Sesi

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum