Rum Elektrik İdaresi Başkanı Othona Theofilu, dün Rum basınında yer alan, Türkiye’den temin edilecek suyu baraja ve dağıtım şebekesine ulaştıracak pompa ve diğer sistemlerin ihtiyacı için KKTC’ye elektrik satışı konusunda KIB-TEK yetkilileri ile gayrı resmi temaslarda bulunulduğu yolundaki haberi yalanladı. Rum siyasi partilerinden ise tepki yağdı.

Politis haberi; “Kıbrıslı Türkler Elektrik İstemedi... AİK Elektrik Satışını Görüştüğünü Reddediyor... AİK’e Göre Kıbrıslı Türkler Güvenlik Seviyesinin Yükseltilmesi ve Olağanüstü Hallerde Yeterliliğin Sağlanması İçin İki Şebekenin Yeniden Bağlanmasını İstediler, Temaslar Bu Temelde Yapıldı” başlık ve spotlarıyla aktardı.

Gazete DİKO, EDEK ve EURO.KO’nun Rum basınında yer bulan dünkü habere tepki açıklamaları yayımlayarak Anastasiadis hükümetinden ve AİK’ten izahat istediğini, AİK’in de  tepkilere karşılık Kıbrıslı Türk unsurlarla böyle bir olasılık görüşülmediği cevabını verdiğini yazdı, şu detaylara yer verdi:

“AİK, gayrı resmi temaslar konusunun elektrik satışı olduğunu, Başkanı Othonas Theofilu aracılığıyla yalanladı ve gerek bir tarafta gerek ötekinde cereyan edecek olağanüstü hallerin göğüslenebilmesi için iki elektrik sisteminin (KKTC’deki ve Güney Kıbrıs’taki) yeniden bağlanması perspektifleriyle ilgili bazı teknik konuların görüşüldüğünü savundu.

AİK yetkilisinin, gazetemize yaptığı açıklamadan ortaya çıktığı üzere, KIB-TEK yetkilileriyle gayrı resmi temasların baştaki konusu, Kıbrıslı Türklerin, güvenlik seviyesinin yükseltilmesi ve enerji ihtiyacının arttığı dönemlerde, daha çok da arıza durumlarında elektrik yeterliliğinin sağlanması için iki elektrik şebekesinin yeniden birleştirilmesi arzusuydu.

Mari’de (Tatlısu) 2011’de yaşanan trajediden ve Vasiliko santralinin tahrip olmasından hemen sonra iki sistem arasındaki başarılı bağlantı, enerji krizinin göğüslenmesine önemli katkıda bulunmuştu. Nisan 2012’de, Dikelya santralinde yaşanan ciddi arıza, işgal bölgelerinin şebekesindeki teknik sorunların AİK şebekesine aktarılmasına yorulmuş ve bağlantı o zamandan beridir pasif duruyor.

AİK yetkililerinin, Kıbrıslı Türk enerji unsurlarıyla ilk gayrı resmi teması 2013 Noeli’nde, ikincisi de geçen Mart ayında gerçekleşti, daha sonraki dönemde yeni bir temas olması da muhtemeldir. Edindiğimiz başka bilgilere göre ise yeni görüşmenin Haziran sonları veya Temmuz başlarında olması kararlaştırıldı.

AİK Müdürü ve yönetimi tarafından teyit edildiği üzere, bu temaslar sırasında Kıbrıslı Türkler tarafından AİK’ten elektrik enerjisi satın alınması önerisi sunulmadı, ne böyle bir ihtiyaç ne de arzu dile getirildi. Sadece iki tarafın, özellikle elektrik üretiminde daha ucuz yakıt olarak doğalgaz kullanılması durumunda, gelecekteki muhtemel işbirliğiyle ilgili genel çerçevede konuşuldu. Dahası, AİK’ten iki yetkilinin gazetemize söylediğine göre, Elektrik İdaresi’nin ürettiği elektrik, işgal bölgelerinde üretilenden daha pahalıdır.

Theofilu’nun açıklamalarından ortaya çıktığı üzere (AİK) Yönetim Kurulu temaslardan haberdardı, ancak görüşmelerin tamamen teknik içerikli olduğu teyidi de almıştı.”

Simerini; “Partiler AİK’e KIB-TEK’le İlgili Soru Yöneltiyor”  başlıklı haberinde; AİK, KIB-TEK ile elektrik enerjisi satışını görüştüğü haberlerini yalanlayıp, sadece bazı teknik konularla ilgili gayrı resmi bir diyalog yapıldığını açıklarken, Rum siyasi partilerinin, Rum basınına yansıyan bilgilerden endişe belirterek, AİK’e ve Rum yönetimine ciddi sorular yönelttiklerini yazdı.

Gazeteye göre DİKO Basın Sözcüsü Hristiana Erotokritu, geçmişte olduğu gibi, münferit ve olağanüstü durumlarda, sadece belirli zaman aralıkları içerisinde KKTC’den elektrik enerjisi satın almak veya satmak konusunun bir şey; AİK’in Türkiye’den gelecek suyun KKTC’ye dağıtımı prosedürüne katılmasının başka bir şey olduğunu söyledi. Erotokritu, Rum basınına dün yansıyan haberin AİK’in ve Anastasiadis’in cevap vermesi gereken ciddi soru işaretleri doğurduğuna vurgu yaptı.

EDEK Milletvekili Yorgos Varnavas, ilgili haberin doğru çıkması halinde, AİK ve muhtemelen Rum yönetimi için de çok büyük bir mesele çıkacağına işaret ederek, AİK yetkililerinin KKTC makamlarıyla temasları Anastasiadis hükümetinin bilgisi dahilinde gerçekleşiyor ise o zaman da Rum yönetiminin bir resmi politikası ile karşı karşıya bulunulduğu görüşünü ortaya koydu. Varnavas, böyle bir politikanın KKTC’yi dolaylı tanımakla kalmayıp, “saldırı faaliyeti” diye nitelediği Türkiye’den boru hattıyla su getirilmesi gibi faaliyetlere meşruiyet kazandırılacağı vurgusunu yaptı. EDEK’in konuyla ve AİK yetkililerinin KKTC ile yaptığı diğer temaslarla ilgili olarak, yetkili bakanlığın cevaplaması talebiyle Rum meclisine yazılı soru önergesi verdiğini de açıkladı.

EURO.KO Yürütme Bürosu üyesi Andreas Televandos, basına yansıyan bilgilerin çok endişe verici olduğu görüşünü ortaya koyarak, AİK yönetimini, bu konudaki görüntüyü netleştirmeye çağırdı; KKTC makamları ile Rum makamlarının eşitlenmesi mantığına dayanan temas ve anlaşmalarının “çok büyük siyasi tehlikelere gebe olduğunu” savundu. Rum basınına yansıyanlar doğru ise “sinir bozucu ve milli açıdan sorumsuz bir argüman söz konusu olacak” iddiasında bulundu.

Vatandaşlar İttifakı ise açıklama yayımlayarak, KKTC ile Rum yönetimi kurum veya örgütleri arasındaki ekonomik işbirliklerinin “tehlikeli ölçüde arttığı” görüşünü ortaya koydu ve  “Bazıları para uğruna milli çıkarı küçümsüyor, işgali görmezden geliyor ve faaliyetlerinin, onu tanımayı gündeme getirip getirmeyeceğine kayıtsız kalıyor görünüyor” ifadesini kullandı. Anastasiadis hükümetine, bu faaliyetlere katılıp katılmadığı sorusunu da yönelten İttifak, “hükümet taksimi çözüm zemini olarak kabul mü etti?”  sorusunu yöneltti.

Fileleftheros; “AİK İşgal Bölgelerindeki Temaslar Konusunda Suskunluğunu Koruyor... Partiler Bilgi ve İzahat İstiyor” başlıklı haberinde, siyasi partilerin dünkü haberle ilgili Rum yönetiminden ve AİK’ten bilgi ve izahat istediğini yazdı.

Rum yönetiminin herhangi bir yorum yapmaktan kaçındığını, AİK başkanının ise bu gazeteye dün söylediklerini tekrarlamakla yetindiğini yazan gazete, AİK başkanının bu gazeteye söylediklerine yer vermezken siyasi partilerden yapılan tepki açıklamalarını okurlarına aktardı.

TAK