1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. AKEL UYARDI...
AKEL UYARDI...

AKEL UYARDI...

AKEL, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Maraş’ın Rum tarafına verilmesi ve Liman’ın açılmasıyla ilgili önerisinde, Ercan Havaalanı’nın tanınması ve KKTC’nin siyasi açıdan yükselmesi “tehlikesi” olduğu görüşünde.

A+A-

“TANIMLANMAMIŞ ‘CIVIL USE AREA’ İFADESİ DIŞINDA, HAVAALANI’NIN HANGİ DEVLETE AİT OLDUĞU NETLEŞTİRİLMİYOR”

“EĞER İZOLASYON TAMAMEN KALKARSA BU ‘KKTC’NİN YASADIŞI VARLIKTAN, TANINMIŞ DEVLETE NİTEL YÜKSELMESİ ŞARTLARI YARATILMIŞ OLACAK”

“ÖNERİ, KABUL EDİLMESE BİLE SORUNUNUN ÖZÜNÜ EROZYONA UĞRATIP TANINMA YOLUNDA SAHTE DEVLETİN STATÜSÜNÜ BİR ADIM DAHA İLERİ GÖTÜRECEK YENİ BİR SİYASİ HATADIR”

AKEL, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Maraş’ın Rum tarafına verilmesi ve Liman’ın açılmasıyla ilgili önerisinde, Ercan Havaalanı’nın tanınması ve KKTC’nin siyasi açıdan yükselmesi “tehlikesi” olduğu görüşünde.

Fileleftheros “Anastasiadis’in Önerisinde Tanınma Tehlikesi... AKEL Mektup gönderdi ve Uyarıyor” başlığıyla yansıttığı haberinde AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Rum Yönetimi Başkanı’na mektup göndererek, Maraş önerisini incelediğini ve “bazı ilkelerde emniyet supapları konulmaya çalışılmasına karşın, öneride, Kıbrıs sorununda oldubittiler ve maceralar yaratacak güvenlik açıkları saptadığını” bildirdiğini yazdı.

Gazete AKEL’in Kıbrıs Sorunu Bürosu tarafından incelenen öneride “güvenlik açıklarının” Büro Başkanı Tumazos Çelebis tarafından saptanarak bilgi notu haline getirildiğini, Parti Genel Sekreteri Andros Kiprianu tarafından da Rum Yönetimi Başkanı ve Rum Ulusal Konseyi üyelerine mektupla bildirildiğini yazdı, şunları ekledi:

“Kiprianu mektubunda, ‘Maraş önerisinin Timbu havaalanı konusuyla bağlanması söz konusudur ve önerideki bazı ilkelere güvenlik supabı eklenmeye çalışılmasına karşın Kıbrıs sorununda oldubitti noktasına varacak maceralar yaratabilecek güvenlik açıkları saptandı’ ifadesini kullandı.

Anastasiadis’in önerisi Mağusa Limanı üzerinden doğrudan ticaret, Maraş’ın açılması ve yasal sakinlerinin dönmesi, Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakereleri başlıklarının açılması ve yasadışı Timbu (Ercan) Havaalanı’nın meşru işletmeye açılması şeklinde 4 meseleyi kapsıyor. Öneriye göre ‘Timbu Havaalanı’nın açılması için şunların uygulanması gerekiyor:

a) ICAO Sözleşmesi’nin (üye ülkelerin toprakları üzerindeki hava sahasında tam ve münhasır egemenlikle ilgili) 1. ve 2. maddelerine tam saygı,
b) Üniter uçuş kontrol (FIR Flight Information Region)  ve üniter kontrol merkezi (ACC-Area Control Centre). Yine, Havaalanı’nın, Uluslar arası hukuka uygun şekilde hukuki olarak kullanılacağı ve meselenin ICAO, EUROCONTROL ve Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti arasında görüşüleceği belirtiliyor. Kontrolün BM’ye ait olacağı ve havaalanının ‘civil use area’ (BM Barış Gücü’nün, kentsel kullanıma izin verilen Pile ve Derinya gibi ara bölge içerisindeki topraklar için kullanmakta olduğu terminoloji) olarak yönetilecek deniliyor. Ve son olarak da düzenlemelerin uygulamasına Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler de dâhil olur deniliyor.

Hükümetin bu tezi üzerinde AKEL tarafından yapılan değerlendirmede, yeni öneri ile eski Başkan (Hristofyas) tarafından yapılan üç eksenli öneri arasında ‘Timbu Havaalanı’nın meşrulaştırılmasına tekabül eden’ büyük farklar olduğu belirtiliyor. Yine, üç eksenli öneriye göre (yeni öneride) paketin geriye kalan kısmında da Kıbrıslı Türkler ve Rumlar tarafından müşterek kullanım, Türkiye için açılacak başlıkların somutlaştırılması gibi AKEL tarafından çok önemli görülmeyen değişiklikler bulunduğuna da işaret ediliyor.

“TANIMLANMAMIŞ ‘CIVIL USE AREA’ İFADESİ DIŞINDA, HAVAALANI’NIN HANGİ DEVLETE AİT OLDUĞU NETLEŞTİRİLMİYOR”

AKEL’e göre Başkan Anastasiadis’in önerisi ilk bakışta, hukuki tehlikelerin göğüslenme çabası görülüyor ancak güvenlik açıkları da var, şöyle ki:

a) Gelişigüzel şekilde Kıbrıs Cumhuriyeti deniliyor ancak tanımlanmamış ‘civil use area’ ifadesi dışında, havaalanının hangi devlete ait olacağı netleştirilmiyor.
b) Kıbrıs Türk havayollarının nereye kayıtlı olacağı izah edilmiyor.
c) Kıbrıs Türk tarafının, havaalanının Kıbrıs Cumhuriyeti’ne, Kıbrıs Rum tarafının da ‘KKTC’ye ait olmasını kabul etmeyeceği için BM denetimi ifadesinin, havaalanının ait olacağı devletin belirlenmesinin söz konusu olmadığını ima ettiğine işaret ediliyor.

(AKEL’in bilgi notunda) Hükümet havaalanının idari işletmesini BM’ye verirse bunun egemenlik hakkının kullanılmasına tekabül ettiği ve sorunun, sahte devletin tanınması veya Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanınmasına son verilmesi konusu ortaya çıkmadan, havaalanının ait olacağı devlet açısından sorunun kısmen göğüslendiğine işaret ediliyor.

“EĞER İZOLASYON TAMAMEN KALKARSA BU ‘KKTC’NİN YASADIŞI VARLIKTAN, TANINMIŞ DEVLETE NİTEL YÜKSELMESİ ŞARTLARI YARATILMIŞ OLACAK”

Dahası AKEL ‘Timbu havaalanının meşru işletilmesi ile sahte devletin eksik olan son unsuru, yani dış dünya ile kesintisiz teması, işgal bölgelerinden meşru şekilde yolcu ve emtia taşımayı da elde edeceğinin’ altını çiziyor.  Devlet diğer bütün tipik tanınmalara pratikte yasadışı şekilde sahip olacak ancak ‘yanlış’, ‘toprak’ ve ‘yetki’ var addedilecek. AKEL hükümete ‘Eğer “izolasyon” tamamen kalkarsa bu muhtemelen çözüm açısından caydırıcı olacak ve tedricen  ‘KKTC’nin yasadışı varlıktan tanınmamış devlete nitel yükselmesi şartları yaratılmış olacak’ uyarısında bulunarak tehlike çanlarını çalıyor.

AKEL son olarak, Kıbrıs Rum tarafının yaklaşımın tam da bu nedenle bugüne kadar; Timbu Havaalanı’nın meşrulaştırılması gibi bu kadar önemli bir adımın görüşülmesi için ufukta çözümün görünmesi gerektiği şeklinde olduğuna vurgu yaptı. Böyle bir güvence, yani ‘Timbu havaalanıyla ilgili düzenleme geçici niteliktedir (of interim nature) ve ne nihai çözümün ne de taraflardan her birinin öteki tarafın statüsüyle ilgili tezlerinin yerine geçer’ (ifadesi) önerinin ‘temel yönlerinde’ de olmadığına vurgu yapılıyor.

Anastasiadis (Maraş önerisi) paketinin diğer üç başlığı konusunda da AKEL şu vurguları yapıyor:

a) Doğrudan ticaret konusunda, öneri, AB üyesi ülkelere ticaretin Liman üzerinden yapılması ve limanın Avrupa Komisyonu tarafından yönetilmesi ve buna Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların dahil olması için 10’uncu Protokol altında ilgili düzenlemeleri öngörüyor.
b) Maraş kenti ‘civil use area’ (yani bir çeşit ara bölge) şeklinde BM Barış Gücü’nün denetimine verilecek ve Derinya-Mağusa yolu üzerinden ara bölgenin güneyine erişim olacak.  Kent tamamen askersizleştirilecek ve iç yönetimi tamamen yasal sakinler tarafından yapılacak. BM teknik çalışma ve tamiri yapacak ve güvenlik denetimleri tamamlandıktan sonra sakinleri geri dönecek.
c) Türkiye Ek Protokol’ü tam olarak uygulamalı ki Kıbrıs 2 (çalışanların serbest dolaşımı), 23 (yargı yetkisi ve temel haklar), 24 (yargı, özgürlük ve güvenlik) ve 26 (eğitim ve kültür) başlıklarının açılmasına rıza göstersin.”

“ÖNERİ, KABUL EDİLMESE BİLE SORUNUNUN ÖZÜNÜ EROZYONA UĞRATIP TANINMA YOLUNDA SAHTE DEVLETİN STATÜSÜNÜ BİR ADIM DAHA İLERİ GÖTÜRECEK YENİ BİR SİYASİ HATADIR”

Aynı gazete Anastasiadis’in Maraş’la ilgili önerisine örgütlerin de karşı çıktığını haber verdiği başka bir haberinde “Özgür Girne” isimli örgütün, Anastasiadis’in Maraş önerisinin müzakerelerin başlaması ve eşlik edecek diğer karşılıklarla bağlanmasına tamamen karşı olduğunu açıkladığını yazdı.

Habere göre bunun, “kabul edilmese dâhi Kıbrıs sorununun özünü erozyona uğratacak ve tanınma yolunda KKTC’nin statüsünü bir adım daha ileri götürecek yeni bir siyasi hata olacağı” görüşünü ortaya koyan örgüt Mağusa Limanı’nın sözde Kıbrıs Cumhuriyeti dışında herhangi başka bir idare veya denetim altında açılmasının Kıbrıs’ın Kuzeyi’nde ayrı devletin tanınmasından önceki son  aşama olacağı görüşünü de belirtti.

Örgüt “Hükümetin ve siyasi partilerin, işgal olgularının İki Bölgeli İki Toplumlu Federasyon ile meşrulaştırılmasına karşılık toprak verilmesi talebi çerçevesindeki bu taktik Kıbrıs sorununu Maraşlaştırır ve salamlaştırır (salam gibi dilimler). Böyle bir siyaseti, diğer işgal altındaki toprakların, Girne Kazası mutlak kurban edilerek, terk edilmesi olarak görüyoruz” ifadesine yer verdi.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.