Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim gündemde yer alan konuları BRT-1’de katıldığı Günün Özeti programında değerlendirdi.

Akim, “ben yaşamımı Sayıştay’da geçirdim. Sayıştay’la sorunum olması söz konusu olamaz. Ama birilerinin tahrik veya yönlendirmesiyle üzerimizden politika yapılmaya çalışılırsa bunun tepkisi olur. Benim tepkim bundan ibarettir” dedi.

Meselenin kredi komitesine gidip gitmeme meselesi olduğunu söyleyen Akim, UBP milletvekili Ersin Tatar’ın meclis kürsüsünden sürekli olarak “İsmet Akim kredi komitesine gitmiyor” dediğini kaydetti.

İsmet Akim, kredi komitesine gitme konusunun 45/2011 sayılı yasa ile gündeme geldiğini belirterek, söz konusu yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 11 Temmuz 2011’de Maliye Bakanı olan Ersin Tatar’ın görevi süresince Kıb-Tek’in defalarca borçlandığını ama Tatar’ın yasaya uymadığını söyledi.

“Kredi komitesi Tatar’ın aklına şimdi mi geldi” diye soran Akim, kendi dönemindeki tüm borçlanmaların Bakanlar Kurulu kararı ile olduğunu ifade etti.

2 Ekim 2014’te ilgili bakan olan Gıda, Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu’na bir yazı ile Kıb-Tek’in 45/2011 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Yasası kapsamında olmadığını gerekçeleriyle bildirdiğini anlatan Akim, Sayıştay’ın 17 Aralık 2014’te denetim için kuruma geldiğini söyledi.

İsmet Akim, sayıştayın mali denetim için değil de, Kıb-Tek’in borçlanmalarını kapsamı dışında oldukları yasa çerçevesinde araştırmak için geldiğini kaydetti.

O tarihe kadar kuruma gelen tüm sayıştay denetçilerinin görevlerini yapabilmeleri için gereken yardımı sağladığını aktaran Akim, “ama o zaman görevlerini yapıyorlardı. Şimdi yapılan bir yönlendirmedir” dedi.

Denetçilerce tehdit edildiğini söyleyen Akim, “Sayıştay’da benim hakkımda araştırma yapacak adamın iki kere düşünmesi gerekir. Ben bu denetçileri bana gönderenlerin hocalığını yaptım. Eğer benim ile ilgili bir şey olacaksa benden 10 metre ilerde denetim yapan denetçinin gelip benimle konuşması gerekir.” ifadesini kullandı.

45/2011 sayılı yasa ile Kıb-Tek’in denetlenemeyeceğini Sayıştay yetkililerine de ilettiğini anlatan Akim, “Kurumu yıpratmaya çalışıyorlar. Hedef yıpratarak kurumu satmaktır beni dövmek değil” dedi.

Zamanında sorumsuzca alınan borçların faiz yükünü indirmek için borçlandığını da ifade eden Akim, “kurumun batmasına izin vermediğim için ben kabahatlı oldum. Bu kurumun batması lazım ve birilerinin bu kurumu haraç mezat alması lazım. Hedefleri budur” şeklinde konuştu.

İsmet Akim, “herkes bu olayın bir parçasıdır. Bu olaya saldıranlar, benim üzerimden kurumu dövmeye çalışanlar, benim üzerimden partimi dövmeye çalışanlar bu işlere taraftır. Kim bu konuda olumsuz bir şey söylerse kurumun satılmasına hizmet eder. Bana bir zararları dokunmaz. Ben ceketimi alır giderim. Ben bu kurumdan bir maaş da almıyorum bir beklentim de yoktur” dedi.

“Sayıştay görevlileri engellenmedi. İşleri bitti ve abuk subuk işlerle uğraşmaya başlayıp bana hakarete varan sorular sormaları nedeniyle kovuldu” diyen Akim, denetçileri kovarken istedikleri belgeyi tutanak karşılığında onlara verebileceğini ilettiği de söyledi.

Kurumu haraç mezat satmak isteyenlerin rahatsızlığı bulunduğunu ifade eden Akim, “Kurum kurtuldu bundan rahatsız oldular. Bu kurum yaşayacak. En azından ben orda olduğum müddetçe bu kurum yaşayacak” dedi.

BRTK