1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. AKINCI : ADAMIZIN ETRAFI KAN VE GÖZYAŞIYLA DOLU !
AKINCI : ADAMIZIN ETRAFI KAN VE GÖZYAŞIYLA DOLU !

AKINCI : ADAMIZIN ETRAFI KAN VE GÖZYAŞIYLA DOLU !

Akıncı: adamızın etrafı kan ve gözyaşıyla dolu !

A+A-

CUMHURBAŞKANI AKINCI İSTANBUL’DA “GLOBAL LİDERLİK FORUMU”NDA KONUŞTU:

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta “büyük resme odaklanarak, barış ve çözümün getireceği ortak yararların farkına varılması gerektiğine” işaret ederek, “Bu nedenle liderler olarak; kendi toplumumuzun meşru hak ve çıkarlarını gözetmek, ama aynı zamanda diğer toplumun hassasiyetlerini de görmezden gelmemek gibi bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Bu yeni anlayıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs’ta bir çözümün; Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları temelinde yaşanan gerginlikler ve çatışma olasılıklarının yerini işbirliğine ve ortak yarara bırakması anlamına da geleceğini belirterek, bu çerçevede gerek Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlar, gerekse Türk ve Yunanlıların birbirlerini geçmişin kalıpları içinde “ezeli ve ebedi düşman” olarak görmek yerine, barışı ve refahı paylaşacak “geleceğin ortakları” olarak görmeye başladıklarını vurguladı.

Akıncı, müzakere masasında varılacak sonuç ne olursa olsun nihayetinde bu anlaşmanın Kıbrıs’taki iki halkın referandumda onaylamasıyla ancak yaşama geçebileceğine işaret ederek, “Bize iki ‘Evet’ gerekiyor. Bu anlamda yürüttüğümüz çalışma sadece Rumların 12 yıl önceki %75 oranındaki ‘hayır’ oyunu ‘Evet’ oyuna dönüştürme eksersizi değildir. Bunun yanında Kıbrıslı Türklerin %65 oranındaki ‘Evet’ oylarının muhafazası da önemlidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İstanbul’da düzenlenen “Global Liderlik Forumu”nda konuştu:

Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Akıncı, forumda yaptığı konuşmada, forumun ana teması olan “Küresel Kalkınma ve Kutuplaşma: Çağdaş Yenilenme Arayışı”nın; içinde bulundukları durumun kısa bir özeti olduğunu belirtti.

Akıncı, bir yanda kalkınmış müreffeh ülkeler, zengin coğrafyalar varken diğer yanda çatışma ve yoksulluğun yarattığı ağır koşullarla boğuşan ülkelerin bulunduğuna dikkat çekerek, tüm insanlığın kendini sorgulamasının önemine değindi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Bertolt Brecht’in de dediği gibi; “kurtuluşun tek başına olamayacağı ve hep birlikte hareket edilmesinin gerekli olduğunu” söyledi.

İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet Liderlik Okulu ve Amerikan Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen forumda, “barış ve daha adil bir düzen yaratılması” gerektiğini anlatan Akıncı, Ortadoğu coğrafyasının yanı başında, Doğu Akdeniz'de bir ada olan Kıbrıs'ta da kalıcı barış ve adil çözüm için yıllardır süren uğraşlar olduğunu kaydetti.

“MÜZAKERELERİ YENİ BAKIŞ AÇISI İLE YÜRÜTÜYORUZ”

KKTC Cumhurbaşkanlığı görevine seçilmesinin hemen ardından 15 Mayıs 2015’te başladıkları müzakereleri, 1 yıldır Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile yürüttüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı şöyle konuştu:

“Geçmişte olanlar farklıydı. Tarafların çok iyi bilinen pozisyonlarını bıkmadan usanmadan tekrarı ve karşılıklı suçlama ile zaman geçirilmesiydi. Şimdi karşılıklı suçlama yerine, karşılıklı anlamaya çalışıyoruz. Anlayabildiğimiz oranda ancak sorunlara yeni bakış açısı oluşturulabilir ve çözümler üretebiliriz.

Bu anlayışla önümüzdeki ayları en verimli biçimde geçirmek ve ada halklarının hak ettiği yeni bir geleceği inşa etmek en büyük dileğimizdir. Bunu başarabildiğimiz takdirde bölgemize ve dünyamıza güzel bir örnek sunmuş olacağız.”

“HEM ÇÖZÜM HEM DE TOPLUMLARI YAKINLAŞTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

12 yıl önce Annan Planı sürecinde Kıbrıs’ta çözüme çok yaklaşıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, şunları kaydetti:

“2016 sonuna kadar iki toplumlu, iki kurucu devletin siyasi eşitliğine dayalı, federal bir çözüm hedefiyle çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bir yandan kapsamlı çözümün ana unsurlarını oluşturan başlıklar üzerinde ilerleme sağlarken, diğer yandan da iki toplumu birbirine yakınlaştıracak, aralarındaki güven duygusunu artıracak önlemler üzerinde de çalışmaktayız.

“BAŞARILI OLURSAK OLUMLU YANSIMA KIBRIS İLE SINIRLI KALMAYACAK”

Eğer başarılı olur ve yarım yüzyıldır çözümsüz kalan bu soruna, karşılığı kabul edilebilir bir çözüm bulabilirsek bunun olumlu yansımalarının Kıbrıs ile sınırlı kalmayacağının da farkındayız.

Adamızın etrafı kan ve gözyaşıyla dolu. Özgürlüğe, güvenliğe ve daha iyi bir yaşama ulaşmak için kaçmak zorunda kalan komşu halkların çocukları, genci, yaşlısı, adını, erkeği Akdeniz’de boğularak can veriyor. Böyle bir coğrafyada Kıbrıs sorununa bulunacak çözüm, bölge barışı için de önemli bir örnek olacaktır. Aynı dinden olan insanların birbirlerini boğazladığı bir dönemde, farklı dinlerden toplumların aynı federal devlet çatısı altında bir araya gelebilmeleri önemli bir mesaj oluşturacaktır.”

“ÇÖZÜM İŞBİRLİĞİ VE ORTAK YARAR GETİRECEK”

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs’ta bir çözümün, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları temelinde yaşanan gerginlikler ve çatışma olasılıklarının yerini işbirliğine ve ortak yarara bırakması anlamına da geleceğini kaydetti.

Akıncı, “Doğu Akdeniz’deki doğalgazın en pratik, en hızlı, en ucuz yol olarak Kıbrıs ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaşmasının yolu açılmış olacaktır” dedi ve Kıbrıs’ta bir çözümün; Türkiye’den adaya akmaya başlayan suyun da, gelecekte tüm ada insanlarının yararlanmasına imkan sunacağını belirtti.

Ayrıca çözümün Türk-Yunan ilişiklerinin gelişmesine ve Türkiye’nin AB’ye daha da yakınlaşmasına yol açacağını kaydeden Akıncı, bu çerçevede gerek Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlar, gerekse Türk ve Yunanlılar birbirlerini geçmişin kalıpları içinde “ezeli ve ebedi düşman” olarak görmek yerine, barışı ve refahı paylaşacak “geleceğin ortakları” olarak görmeye başladıklarını vurguladı.

Akıncı, “büyük resme odaklanarak, barış ve çözümün getireceği ortak yararların farkına varılması gerektiğini” söyledi.

“MASADAKİ BÜYÜK ÇABA TEK ‘HAYIR’ İLE SONUÇSUZ KALIR, BU YÜZDEN…”
 
Cumhurbaşkanı Akıncı, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Masada varılacak sonuç ne olursa olsun, nihayetinde, Kıbrıs’ta iki halkın referandumda onaylamasıyla ancak yaşama geçebilecektir. Bu anlamda bu büyük çabamız iki ‘hayır’ ya da tek ‘Evet’ ile sonuçsuz kalacağı ortadadır.

Bize iki ‘Evet’ gerekiyor. Bu anlamda yürüttüğümüz çalışma sadece Rumların 12 yıl önceki %75 oranındaki ‘hayır’ oyunu ‘Evet’ oyuna dönüştürme eksersizi değildir. Bunun yanında Kıbrıslı Türklerin %65 oranındaki ‘Evet’ oylarının muhafazası da önemlidir.

Bu nedenle liderler olarak elbette kendi toplumumuzun meşru hak ve çıkarlarını gözetmek, ama aynı zamanda diğer toplumun hassasiyetlerini de görmezden gelmemek gibi bir sorumluluklar karşı karşıyayız.

Bu yeni anlayıştır. Geçmişte olanlar farklıydı. Tarafların çok iyi bilinen pozisyonlarını bıkmadan usanmadan tekrarı ve karşılıklı suçlama ile zaman geçirilmesiydi. Şimdi karşılıklı suçlama yerine, karşılıklı anlamaya çalışıyoruz. Anlayabildiğimiz oranda ancak sorunlara yeni bakış açısı oluşturulabilir ve çözümler üretebiliriz.

Bu anlayışla önümüzdeki ayları en verimli biçimde geçirmek ve ada halklarının hak ettiği yeni bir geleceği inşa etmek en büyük dileğimizdir. Bunu başarabildiğimiz takdirde bölgemize ve dünyamıza güzel bir örnek sunmuş olacağız.”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.