Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Başbakan Tufan Erhürman haftalık olağan görüşmesini gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı’nda yaklaşık yarım saat süren toplantıda Kıbrıs konusu görüşüldü.

Toplantının ardından basının karşısına çıkan Başbakan Erhürman, Cumhurbaşkanı Akıncı ile BM Genel Sekreteri’nin Geçici Kıbrıs Özel danışmanı Lute’un ziyareti sonrasındaki gelişmeleri ele aldıklarını söyledi.

Erhürman, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bu konuyla ilgili Bakanlar Kurulu’nu bilgilendireceğini, sonrasında ise Cumhuriyet Meclisi’nde gelişmelerin ele alınacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Rum Lider Anastasiadis’in görüşme talebine olumlu yanıt verdiğini anımsatan Erhürman, “Crans Montana’da çözüme çok yaklaşılmıştı ancak sonrasında Anastasiadis oradaki olumlu havayı dağıtabilmek adına çok çaba harcadı. Bunlar bizim arzu etmediğimiz gelişmelerdi” dedi.

Erhürman, Anastasiadis’in şimdi desentralize federasyondan bahsettiğini ancak Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bunu kendisi ile görüşebilmesi için, Anastasiadis’in Crans Montana sonrası ortaya attığı anlaşılmaz görüşlerini netleştirmesi gerektiğini söyledi.

Siyasi eşitliğin Türk tarafı için tartışılmaya açık olmadığını, Rum başkanının da bunu tartışmaya açma gibi bir çaba içerisinde olduğunun anlaşıldığını dile getiren Erhürman, “İnşallah Anastasiadis yine bu sahanın dışına çıkmaya çalışmaz” dedi.

Kıbrıs Türk tarafının sonuç odaklı bir müzakereden yana olduğunu ve her halükarda Crans Montana’da ortaya çıkan mutabakatın gerisine düşmeyi kabul etmediğini vurgulayan Başbakan Erhürman, bu mutabakatın yok sayılamayacağını kaydetti.

Başbakan Erhürman, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğinin BM kayıtlarına da geçtiğini anımsattı.
Erhürman,“Eğer Anastasiadis, kurucu devletlerin yetkilerini artıralım ama federal devlette kalan yetkiler konusunda Kıbrıslı Türklerin olumlu oyu olmasa da karar alınabilsin düşüncesindeyse, bu da siyasi eşitliğin son derece dışındadır” dedi.

Başbakan Erhürman, Anastasiadis’in tavırlarından şüphe duyduğunu belirterek, “Ben Anastasiadis’in bütün kavram kargaşasını Crans Montana’da çıkılan noktadan geri dönülüp, yeniden ucu bucağı belli olmayan bir müzakere sistemine dönme amacı taşıdığını düşünüyorum, inşallah yanılırım” değerlendirmesinde bulundu.