“CTP KENDİ ADAYINI ÇIKARACAK... ADAYIMIZI RAKİPLER DEĞİL VİZYONUMUZ BELİRLER”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Kutlay Erk, Kıbrıs müzakerelerinde al-ver sürecinin yakın bir zamanda başlayamayacağını çünkü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandığını savundu.

Erk, “Al-ver sürecine 2015’in sonbaharına kadar uzağız. Mevcut cumhurbaşkanının Temmuz ve Ağustos aylarındaki törenlerde yaptığı konuşmalara bakılırsa ‘çakıl taşı vermem’ edebiyatı yapıyor. Kimi kesimlerin gözünde kahraman olmaya çalışıyor” dedi.

CTP-BG Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre CTP Genel Sekreteri Erk, BRT’de katıldığı bir programda, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu ve cumhurbaşkanlığı seçimleriyle CTP’nin yeni tüzüğü konularına değindi.

“SÜREÇ SEÇİME KADAR OYALAMALARLA GEÇİŞTİRİLECEK”

Kutlay Erk, al-ver sürecinin 2015’ten önce başlamayacağını ileri sürerek, “Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun törenlerde verdiği mesajlara bakarsak görüşme masasına oturmayacağı izlenimini bile çıkarabiliriz” dedi.

Bu düşüncelerin sahibinin al-ver’e gitmesinin mümkün olmayacağını savunan Erk, şöyle devam etti: “Çünkü seçime gidilecek. Eroğlu, orayı vereyim burayı alayım diyerek pazarlığa girmez. Örneğin Güzelyurt’u vermem diyecek ve bir kısım insanın gözünde kahraman bir kısmın gözünde çözüm düşmanı olarak algılanacak ve kaybedecek. Riskli bir durum olacağı için Eroğlu bu süreci başlatamaz. Bu dönem oyalamalarla geçiştirilecek ve seçim sathına geldik diyerek süreç durdurulacak. Yani al-ver en erken cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra başlayacak”

“CTP KENDİ ADAYINI ÇIKARACAK”

Tüzük gereği, Parti Meclisi’nin (PM) cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılıp katılmama kararı alması gerektiğini ve bu kararın önceki günkü toplantıda alındığını söyleyen Kutlay Erk, Merkez Yönetim Kurulu (MYK)’nın çalışma programını da PM’ye sunduğunu kaydetti.

Çalışmaların en erken zamanda tamamlanacağını ve son olarak ismin belirleneceğini ifade eden Erk, partinin seçimlere kendi adayıyla katılacağını belirtti. Erk, parti dışından kendilerine baskı yapıldığını ve bunların iyi niyetli olmadığını kaydetti. Parti içinde de sabırsızlananlar olduğunu vurgulayan Erk, bunun da gayet doğal olduğunu, partililerin belirlenen aday için sokağa çıkma heyecanı duyduğunu söyledi.

Erk, “Bu nedenle çok uzatmadan bunu sonuçlandıracağız ve heyecanla belirlenen adaya dört elle sarılarak gerekli çalışmaları yapacağız” dedi.

“ADAYIMIZI RAKİPLER DEĞİL VİZYONUMUZ BELİRLER”

Şu ana kadar iki adayın adaylığını açıkladığını belirten Erk, rakipleri dikkate aldıklarını ancak bunun kendi adaylarını belirlemede bir etken olmadığını ifade etti.

Erk “Bizim kararımız kimlerin aday olduğu üzerine şekillenmez. Kendi vizyonumuz, parti programımız, hedeflerimiz doğrultusunda karar alırız. Kıbrıslı Türklerin büyük çoğunluğu ile kucaklaşabilecek, herkese hitap eden bir aday üzerinde konumumuzu belirleyeceğiz” dedi.

Belirlenecek adayın geniş halk kitleleriyle anlaşabilecek, iletişim kurabilecek biri olması gerektiğini ifade eden Erk, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cumhurun başkanı olabilecek nitelikte bir aday seçmemiz lazım. Çünkü görev süresince herkesin desteğiyle görevini sürdürmesi gerekiyor. Şimdiki cumhurbaşkanı başka partili insanları temsil etmiyor. Hatta UBP ve DP’yi böldü, parçaladı, onları bile birbirine düşürdü. Oysa Talat her kesimi dinliyor, görüyor, hitap ediyordu. Doğrusu da budur. Umarım seçilecek olan cumhurbaşkanı da bu profili korur ve öyle davranır”

2010’DA TRAFİK KAZASI YAŞANDI

Kutlay Erk, Mehmet Ali Talat’ın bir önceki seçimlerde neden kaybettiğine ilişkin bir soruyu yanıtında, bunun çeşitli nedenleri olduğunu söyledi.

Bunlardan birinin CTP’nin 2009 genel seçimlerinde hak etmediği bir yenilgi alması olduğunu savunan Erk, bir diğer sorunun da Hristofyas’ın sağlanan ilerlemeyi açıklamaktan çekinmesi olduğunu söyledi.

“O dönem bir trafik kazası yaşandı” diyen Erk, bu kazada hem Türklerin, hem Rumların zarar gördüğünü iddia etti.. Hristofyas’ın iç siyasette sorunlar yaşadığını ve anlaşılan yakınlaşmaları halka anlatmaktan çekindiğini ifade eden Erk, Hristofyas’ın bir şeyi daha yanlış hesapladığını söyledi ve konuşmasına şöyle devam etti:

“Kıbrıs sorununda yaşanan ilerlemeyi Hristofyas ortaya çıkıp anlatmak istemiyordu. Talat ise ilerlemeyi halka anlatmak istiyordu ve Eroğlu bunu kullanıp halkın kafasında sorular yarattı. BM Genel Sekreteri Ban ki Moon adaya geldi ve ilerlemeyi onun açıklaması beklendi ancak Hristofyas bunu da engelledi. Sonra da kazdığı çukura kendi düştü. Eroğlu seçildi ve ‘Talat’la ilerleme kaydettik Eroğlu ile edemiyoruz’ diye çıkıp söyledi. İlerlemeyi teyit eden ikinci bir kişi olmaması Eroğlu’nun ekmeğine yağ sürdü. Önemli bir trafik kazasıydı bu. Talat’ın ya da CTP’nin değil bütün halkın yaşadığı bir kazaydı. Süreç bize bunu gösterdi. Ada kaybetti. Rumlar da kaybetti. Umarım Nisan 2015’ten sonra eski haline gelir ve Talat’ın bıraktığı yerden devam edilir. Diğer yandan Hristofyas yanlış bir değerlendirme daha yaptı. Talat’ın karşısında Eroğlu vardı ve çözüm istemeyen bir adaydı. Hristofyas, Türkiye nasılsa çözümden yana ve Talat kesin seçilir diye düşündü ve yaşanan gelişmeleri Talat ile beraber çıkıp anlatmadı. Dediğim gibi kaybeden Kıbrıs oldu…” 

TÜZÜK ÇALIŞMALARI

12 Ekim’de tüzük kurultayına gitmeye hazırlanan CTP’nin yeni tüzüğünde yer alan değişikliklerle ilgili bilgi veren Kutlay Erk, örgütlerin beş ilçede yeni tüzüğü tartıştığını ve önemli katkılar alındığını söyledi.

Görev süresi sınırlandırılması konusunda basının sadece milletvekili konusuna dikkat çektiğini belirten Erk, bu değişiklik maddesinin seçilmiş tüm görevler için geçerli olduğunu vurguladı.

Delegelerin belki de buna karşı çıkacağını kaydeden Erk, bunun dışında tüzükte partinin yapısal değişiklini de önerdiklerini belirtti. Şu anda partiyi genel başkan, genel sekreter ve 9 MYK üyesinin yönettiğini söyleyen Erk, bu sayının artırılabileceğini de tartıştıklarını vurguladı.

Genel başkan ve genel sekreter yardımcılıklarının da yeni tüzükte tartışıldığını ifade eden Erk, gölge kabine konusunun da gündemde olduğunu belirtti. Disiplin mekanizmasıyla ilgili değişiklikler olacağını da vurgulayan Erk, PM’nin aldığı karar doğrultusunda hazırlıklar tamamlanabilirse 12 Ekim’de tüzük değişikliği için kurultayın gerçekleşeceğini söyledi.

GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇACAĞIZ

Görev sınırlandırılması konusunun uzun yıllardır gündemde olduğunu ve kendi görüşünün de bu doğrultuda olduğunu vurgulayan Erk, bunun partiye dinamizm getireceğini, yeni kadroların çıkmasına, yeni fikirlerin oluşmasına imkan sağlayacağını söyledi. Erk şöyle devam etti:

“Halkın önüne yeni yüzlerle çıktığınızda yeni bir enerji ile çıkmış olursunuz. Bu yenilenme hem halk hem parti için önemlidir. Gençler için de bu motivasyon olur ve özveri göstermelerini sağlar.
Gençlerin önünü açmak lazım ve bu geçişi barışçıl ve paylaşımcı olarak yapmak lazım. Biz çekildik başınızın çaresine bakın demek olmaz, bu birikimleri gençlere aktarmak, gençlerin de bu birikimi sağması, bu zenginliği kullanması gerek”

TAK