1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. ANASTASİADES'TEN BUTTENHEIM'A: "ŞU ANDA KIBRIS SORUNUYLA ÇOK DA İLGİLENEMEM"
ANASTASİADES'TEN BUTTENHEIM'A: "ŞU ANDA KIBRIS SORUNUYLA ÇOK DA İLGİLENEMEM"

ANASTASİADES'TEN BUTTENHEIM'A: "ŞU ANDA KIBRIS SORUNUYLA ÇOK DA İLGİLENEMEM"

BUTTENHEIM, DOWNER’IN ZİYARETİ ÖNCESİNDE RUM TARAFININ NABZINI YOKLADI

A+A-

ANASTASAİADİS LİDERLER YEMEĞİNİN MAYIS SONUNDA GERÇEKLEŞMESİNE “İLK DİLİM KREDİNİN ALINMASI VE SORUN ÇIKMAMASI” ŞARTINI KOŞTU

BUTTENHEIM ANASTASİADİS’E BM VE BARIŞ GÜCÜ’NÜN “LAİKİ VE KIBRIS” BANKALARINDAKİ PARALARINI SORDU

BUTTENHEIM: “ANASTASİADİS’İN ÇÖZÜME BAĞLI OLDUĞUNA İNANIYORUM AMA BU KONUYU DERİNLEMESİNE GÖRÜŞMEDİK”

FÜLE’NİN TABULAR OLMADAN ÇÖZÜM SÖYLEMİNE “AVRUPALI UNSURLAR EKONOMİK KRİZ İLE KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNÜ BAĞDAŞTIRIP DOĞALGAZI DA BU ÇERÇEVEYE KOYUYOR” YORUMU

KASULİDİS: “DOĞALGAZA BİZ KARAR VERİRİZ. BU KONUNUN NASIL YÖNETİLECEĞİ YALNIZ KIBRIS CUMHURİYETİ’Nİ İLGİLENDİRİR”

LAVROV’UN “KIBRIS’TAKİ DOĞAL KAYNAKLARDAN İSTİFADE RIZAYA DAYANMALIDIR Kİ İSTİSNASIZ BÜTÜN KIBRISLILAR FAYDALANABİLSİN” SÖZÜ GÜNEY’DE, RUM-RUS İLİŞKİLERİ KONUSUNDA SORU İŞARETLERİ YARATTI

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’ın Ada’ya yapacağı ziyaret öncesinde Genel Sekreter’in Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim dün Rum Yönetimi Nikos Anastasiadis’le görüştü. Buttenheim Anastasiadis’ten, Rum tarafının şu anda Kıbrıs sorunuyla çok da ilgilenemeyeceği cevabını aldı, bundan sonra atılacak adımlara ilişkin daha derin görüşmeler gelecek haftaya, Downer’ın ziyaretine kaldı.

Politis “Müzakereler ve Mevduatlar... Aleksander Downer ve Derviş Eroğlu’yla Yemeği Mayıs Sonunda Görüyoruz” başlıklı haberinde Buttenheim’ın Rum tarafının öncelikleri konusunda ilk bilgileri, geçen hafta görüştüğü Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’ten de aldığını belirtti.

Edindiği bilgilere dayanarak Lisa Buttenheim’ın öncelikle müzakereler, prosedürel niteliğinin değiştirilmesi, ikincil olarak da Aleksander Downer’ın Mayıs sonuna doğru liderlere vermeyi planladığı yemeğin ulaşılabilir hedef olup olmadığı konusunda Rum tarafının nabzını tutmaya çalıştığını belirten gazete devamla şunları yazdı:

ANASTASAİADİS LİDERLER YEMEĞİNİN MAYIS SONUNDA GERÇEKLEŞMESİNE “İLK DİLİM KREDİNİN ALINMASI VE SORUN ÇIKMAMASI” ŞARTINI KOŞTU

“Birinci konuda Anastasiadis, Kıbrıs Rum tarafının müzakerelerin muhtemel yeniden başlamasına yeterince iyi hazırlanma isteğini yineledi ve Ulusal Konsey’in Kıbrıslı Rum müzakereci ve müzakere çerçevesiyle ilgili karar vermesi gerekeceği izahında bulundu.

Yemek konusunda ise Mayıs sonunun (Eroğlu 22 Mayıs tarihinden söz etti) Anastasiadis, Downer ve Eroğlu ile ilk sosyal görüşmesi için uygun bir dönem göründüğünü belirtti ancak ekonomik kriz sıkıntısının halen öngörülemez olduğunu söyledi. Çalışma yemeğinin, Kıbrıs’ın memorandumdan ilk dilim krediyi alması ve olumsuz etki çıkmaması şartıyla gerçekleşebileceğine vurgu yaptı.

BUTTENHEIM ANASTASİADİS’E BM VE BARIŞ GÜCÜ’NÜN “LAİKİ VE KIBRIS” BANKALARINDAKİ PARALARINI SORDU

Buttenheim, BM’nin ve Barış Gücü’nün Laiki ve Kıbrıs bankalarındaki mevduatları konusunu yeniden gündeme getirdi. Anastasiadis ise Viyana Sözleşmesi tahtında büyükelçilerin paraları gibi bu paraların da halihazırda tıraşlamadan muaf tutulduğunu bildirdi.

Anastasiadis ve Dışişleri Bakanı Kasulidis’in 25 Nisan’da Kıbrıs’ta olacak ve ertesi günü de Ada’dan ayrılacak olan Downer ile yapacağı görüşme oldukça ilgi çekiyor. Çünkü Avustralyalı diplomat gelmeden önce Ankara ve Atina’dan geçip Avramopulos ve Davutoğlu ile Kıbrıs sorununun geleceğini görüşmüş olacak.

BUTTENHEIM: “ANASTASİADİS’İN ÇÖZÜME BAĞLI OLDUĞUNA İNANIYORUM AMA BU KONUYU DERİNLEMESİNE GÖRÜŞMEDİK”

Lisa Buttenheim Köşk çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlarken Başkan Anastasiadis’in Kıbrıs sorununun çözümüne bağlı olduğuna inanç belirtti ancak bu konuyu kendisiyle derinlemesine görüşemediklerini söyledi. Bir soru üzerine Downer’ın her iki liderle de görüşme yapacağını ve yemeğin gerçekleştirilmesi planlarını da görüşeceğini anlattı. Downer’ın ‘tamamen beklediğini’ ancak her iki lideri de bu yemekte ağırlamaya can attığını, tam tarihi bilmemesine karşın, kendisinin de (Buttenheim) yemekte hazır bulunacağını açıkladı.

“HIZLANDIRMA VE FIRSAT KELİMELERİNDEN HOŞLANMIYORUM”

Kıbrıs’taki ekonomik konjonktürün Kıbrıs sorununun çözümünü hızlandırma fırsatı olduğuna inanıp inanmadığı sorulduğunda ise Buttenheim ‘hızlandırma’ ve ‘fırsat’ kelimelerinden hoşlanmadığını söyledi.”

Gazete devamla okurlarına, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi parti liderlikleriyle görüşüp, müzakerelerin mayıs veya haziran ayında başlamasını istediğini ancak Rum tarafının zamanı harcadığını söylediğini de aktardı.

Fileleftheros haberi “Buttenheim: Kıbrıs Cumhuriyeti Çözüme Bağlıdır... Downer’ın Gelişi Arifesinde Zemin Hazırlıyor” başlığı altında özetledi.

FÜLE’NİN TABULAR OLMADAN ÇÖZÜM SÖYLEMİNE “AVRUPALI UNSURLAR EKONOMİK KRİZ İLE KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNÜ BAĞDAŞTIRIP DOĞALGAZI DA BU ÇERÇEVEYE KOYUYOR” YORUMU

Simerini “Kıbrıs Sorununu Ekonomiyle İlgili Olumlu Ortam ve Doğal Gazla Bağdaştırıyorlar... Ekonomik Krizin Ortasında Çözüm Kotarıyorlar” başlıklı manşet haberinde bir kısım Avrupa unsurunun, Güney Kıbrıs’taki ekonomik kriz ile Kıbrıs sorununun çözümünü bağdaştırıp, doğal gaz meselesini de bu çerçeve içerisine koyuyor göründüğünü yazdı.

Gazete AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Stefan Füle’nın bugün oylanacak Türkiye değerlendirme raporu nedeniyle dün Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununda ‘tabular olmadan’ çözümden söz ettiğine vurgu yaptı.

Gazete müzakerelerin süratle başlaması ve en kısa sürede çözüm bulunması gerektiğini, Rum tarafının şu anda önceliği ekonomik krizi göğüslemeye vermiş olmasına karşın bunun gerçekleşebileceğini vurgulayan Füle’nin çözüm ile ekonomi alanında da, enerji alanında da daha iyi bir ortam yaratılacağını belirterek çözümde tabular olmaması gerektiğine işaret ettiğini yazdı.

Habere göre, Güney Kıbrıs’taki ekonomik kriz konusunun ele alındığı dünkü Avrupa Parlamentosu Genel Kurul toplantısı sırasında AP Yeşiller Grubu lideri Danielle Kompeti, “Kıbrıs’taki ekonomik sorunun bir çözümünün bir bölümü de Kıbrıs sorununun Türkiye’den yatırımlarla çözülmesidir” ifadesini kullandı.

Simerini Buttenheim-Anastasiadis görüşmesini ise “Buttenheim Başkan Anastasiadis’in Çözüme Bağlı Olduğunu Söyledi... BM Hızlandırıyor... Genel Sekreter’in Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer Önümüzdeki Hafta Kıbrıs’a Geliyor, Her İki Liderle De Görüşecek” başlığı altında özetledi.

Fileleftheros “Füle: Kıbrıs Sorunu Derhal Çözülsün... BM Lefkoşa’nın Başka Öncelikleri Olduğunu Kabul Ediyor Ancak ‘Derhal Anlaşma’ İstiyor” başlıklı haberinde Güney Kıbrıs’ın ekonomik krize ve memoranduma öncelik vermesine karşın Kıbrıs sorununda derhal anlaşma sağlanmasını isteyen AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Stefan Füle’yi, “Türk tezleri resitali vermekle” suçladı.

Gazete Brüksel çıkışlı haberinde “Güney Kıbrıs’ın önceliklerine ve Rum ekonomisinin içerisine düştüğü kötü duruma gösterdiği anlayışın Füle’nin “Komisyon kapsamlı müzakerelerin mümkün olan en kısa zamanda yeniden başlamasını dört gözle bekliyor” vurgusunu yapmasını ve müzakerelerin derhal tamamlanması talebinde bulunmasını engellemediğini yazdı.

Füle’nin bu tavrı ile mevcut konjonktürü değerlendirmeye çalıştığı izlenimi yarattığını yazan gazete özetle şöyle devam etti: “Füle’nin kışkırtıcı açıklamaları, doğal gazdan istifade konusuna kadar dayandı. ‘Bir çözüm, yatırım ortamına da önemli katkı koyacak ve enerji de dâhil Ada’nın ekonomik olanaklarının tamamını serbest bırakacak’ dedi. Yani Stefan Füle tam da Ankara’nın ve Derviş Eroğlu’nun istediği gibi, doğal gazdan istifadeyi sorunun çözümü sonrasına havale etti.”

KASULİDİS: “DOĞAL GAZA BİZ KARAR VERİRİZ. BU KONUNUN NASIL YÖNETİLECEĞİ YALNIZ KIBRIS CUMHURİYETİ’Nİ İLGİLENDİRİR”

Aynı gazete Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in dün BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, doğal gaz ve Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamalarına cevap niteliğinde bir mektup gönderdiğini bildirdi

Haberi “Doğal gaza Biz Karar Veririz... Kasulidis’ten BM Genel Sekreteri’ne, Davutoğlu’nun İddialarına Yanıt Mektubu... Bu Meselenin Nasıl Yönetileceği Yalnız Kıbrıs Cumhuriyeti’ni İlgilendiren Bir Meseledir” başlık ve spotlarıyla yansıtan gazeteye göre Kasulidis Davutoğlu’nun BM Genel Sekreteri’ne, Yunanistan, İsveç ve Güvenlik Konseyi Daimi üyelerine gönderdiği mektubuna ortaya koyduklarının sıklıkla tekrarladığı ve Kıbrıs sorununa, BM kararlarına ve uluslararası hukuka dayanacak bir anlaşmaya “aykırı olduğunu” iddia etti.

Kasulidis’in mektubunda, Rum tarafının iyi niyet misyonu çerçevesinde müzakereler yoluyla bir çözüme tam bağlı olmaya devam ettiğini de savunduğunu yazan gazete özetle şunları ekledi:

“Kasulidis Kıbrıs halkının taksim çözümünü reddettiğine de işaret etti. Türkiye’nin 1960 anlaşmaları tahtında garantör ülke olarak oynadığı role de işaret eden Kasulidis Kıbrıs’ta yaptıklarının bu anlaşmalara aykırı olduğunu belirtti.

Dışişleri Bakanı, Türk tarafının doğal gazla ilgili ortaya koyduklarına değinirken, ülkemiz münhasır ekonomik bölgesinde bulunan hidrokarbonların Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ve Kıbrıs halkının tamamına ait olduğunu ve çözümden sonra bu kaynakların yönetiminin devlete ve Kıbrıslı Rumlardan ve Kıbrıslı Türklerden oluşan Kıbrıs halkına ait olacağını vurguladı. Bu konudaki yönetimin nasıl olacağının yalnız Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ve onun egemenlik haklarını ilgilendiren bir konu olduğuna işaret eden Bakan Türkiye’yi, Kıbrıs’taki ekonomik durumu kendi çıkarına hizmet edecek şekilde istismar etmeye çalışmakla suçladı.”

LAVROV’UN “KIBRIS’TAKİ DOĞAL KAYNAKLARDAN İSTİFADE RIZAYA DAYANMALIDIR Kİ İSTİSNASIZ BÜTÜN KIBRISLILAR FAYDALANABİLSİN” SÖZÜ GÜNEY’DE, RUM-RUS İLİŞKİLERİ KONUSUNDA SORU İŞARETLERİ YARATTI

Politis, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’un, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinin ardından Güney Kıbrıs’la ilişkiler, kriz ve sözde Rum “Münhasır Ekonomik Bölgesi”yle ilgili soruya verdiği cevabın, Rusya’nın Güney Kıbrıs’la ikili ilişkileri ve doğal gaz konusundaki tavrı hakkında birçok soru işareti yarattığını yazdı.

Gazete, Lavrov’un “Bütün Kıbrıslıların faydalanması şartıyla her tür doğal gaz araştırmasını destekliyoruz. Yalnız Doğu Akdeniz’de değil dünyanın her yerinde araştırmalar 1982 Deniz Hukuku sözleşmesi ve uluslararası hukuk temelinde yapılmalıdır” sözünü okurlarına aktardı ve şunları yazdı:

“Lavrov’un cevabının ilk bölümünün Türk söylemi ile kaleme alınmış olduğu aşikârdır ancak ikinci bölümü, 1982 sözleşmesini imzalamamış olan Türkiye’yi ortada bırakıyor. Lavrov ülkesinin, müzakerelerin yeniden başlaması şartları konusunda Güvenlik Konseyi ile anlaşmaya hazır olduğunu da söyledi. Ahmet Davutoğlu ise Ada’nın doğal zenginlik kaynaklarının bütün sakinlerine ait olduğunu ve doğal gazın çözüm için bir fırsat olabileceğini söyledi.

Fileleftheros da Lavrov’un İstanbul temasları sırasında söylediklerine ilişkin haberi Rus İtar-Tass ajansını kaynak göstererek “Lavrov: Doğal gazdan Kıbrıslıların Tamamının Rızasıyla İstifade” başlığıyla okurlarına aktardı.

Gazete, Lavrov’un “Kıbrıs’taki doğal kaynaklardan her türlü istifade rızaya dayanmalıdır ki istisnasız bütün Kıbrıslılar bundan faydalanabilsin” sözünü öne çıkardı.

 

Kaynak: TAK

Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.