1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. “ANLAŞMA NİYETİYLE GELİN”
“ANLAŞMA NİYETİYLE GELİN”

“ANLAŞMA NİYETİYLE GELİN”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının, kendi kendini yönetmekten, iki bölgelilikten, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmek gibi bir düşüncesi olmadığını vurgulayarak, “Bize göre bunları istememizin Rum halkına da bir zararı yok”

A+A-

CUMHURBAŞKANI  EROĞLU: “GÖRÜŞME MASASINDA ORTAYA KOYDUĞUMUZ TUTUM, YAŞAYABİLİR ÇÖZÜM  ÖNGÖRMEKTEDİR, BARIŞÇIDIR, GERÇEKÇİDİR”

CUMHURBAŞKANI EROĞLU; RUM TARAFINA  “EKİM BAŞINDA MASAYA OTURALIM VE 2014 YILI İÇİNDE BİR ANTLAŞMA İMZALAYALIM” ÇAĞRISINDA BULUNDU

BELEDİYE BAŞKANI KAYALP: “GAZİMAĞUSA, KIBRIS TÜRK HALKININ GİRİŞTİĞİ YENİ MÜCADELENİN BAYRAKTARLIĞINI YAPTI”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu,  Kıbrıs Türk halkının, kendi kendini yönetmekten, iki bölgelilikten, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmek gibi bir düşüncesi olmadığını vurgulayarak, “Bize göre bunları istememizin Rum halkına da bir zararı yok” dedi.

Kıbrıs Türk tarafının çözüme ilişkin istemlerinin makul olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Görüşme masasında  ortaya koyduğumuz tutum yaşayabilir bir çözümü öngörmektedir, barışçıdır, gerçekçidir” diye konuştu.

“ANLAŞMA NİYETİYLE GELİN”

Rum tarafına seslenen Cumhurbaşkanı Eroğlu şunları kaydetti:

“Zemin belli, 4 yılda görüşmelerle alınan mesafeler belli. Gelin, anlaşma niyetiyle gelin, gelin bırakıldığı yerden görüşmelere devam edelim. Geliniz, Kıbrıs konusunu bir anlaşmayla noktalayalım. Kıbrıs’ı Doğu Akdeniz’de dünya barışına örnek olacak bir huzur ve refah adası yapalım”

Çağrısının devamında, Kıbrıs Türk halkının da adada Rumlar kadar eşit hakkı olduğunun kabul edilmesi halinde anlaşmanın zor olmayacağını vurgulayan Eroğlu, “Sizin güvenlik haklarınız olduğu kadar bizim de var. Sizin refah istemeniz kadar bizim istememiz de doğaldır, haktır. Geliniz Ekim başında masaya oturalım ve 2014 yılı  içinde bir anlaşma imzalayalım” dedi.

Gazimağusa’nın kurtuluşunun 39’unci yıldönümü Zafer Anıtı ve Polat Paşa Bulvarı’nda düzenlenen törenlerle kutlandı.

Polat Paşa Bulvarı’ndaki törene Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı adına  Ergün Serdaroğlu, Başbakan Sibel Siber, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Baki Kavun, 28’inci Tümen Komutanı Tümgeneral Tayyar Süngü,  Güvenlik Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Mehmet Soğancı,  bazı milletvekilleri ile askeri ve sivil yetkililer katıldı.

Zafer Anıtı’nda saat 17.30’da yer alan ilk törende protokol sırasına göre çelenkler konuldu, saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Polat Paşa Bulvarı’ndaki tören ise, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Baki Kavun ve Belediye Başkanı Oktay Kayalp’ın birlikte tören birliklerinin ve halkın bayramını kutlamalarıyla başladı.

İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle devam eden törende, Gazimağusa Belediye Başkanı Oktay Kayalp ve Gazimağusa Merkez Komutanlığı’ndan Piyade Üsteğmen Can Beyazoğlu, konuşma yaptı.

Tören, Gazimağusa Namık Kemal Lisesi öğrencisi Fırat Gürakansel’in şiir okuması, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun konuşması ve tören geçişiyle tamamlandı.

EROĞLU

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu törende yaptığı konuşmada,  Mağusa’ya “Gazi” unvanının boşuna verilmediğini belirterek, özveriye, vatan sevgisine dayalı efsanevi bir direniş sergilendiğini, Mağusa surlarının aşılamadığını ve esir düşülmediğini ifade etti.

“SAVAŞLARI ASLA İSTEMEM”
 
En yakınlarını savaşlar nedeniyle yitirmiş, en sevdiklerinin şehit oluşuna tanıklık etmiş bir olarak  savaşların olmasını asla istemediğini vurgulayan Eroğlu, adanın barışla anılmasını, silahlara harcanan paraların  eğitime ve sağlığa harcanmasını arzu ettiğini  ancak ne var ki, sıkıntıların sürdüğünü kaydetti.

“ÇOKTAN ANLAŞMAYA VARILMASI GEREKİYORDU”

Kıbrıs konusunda  çoktan anlaşmaya varılması gerekirken hala daha ortada bir sonuç bulunmadığını söyleyen Eroğlu,  Rum tarafının, Şubat ayında seçimleri tamamlamış olmasına rağmen oyalama taktiğini sürdürdüğünü ve  hala daha görüşme masasına gelmediğini söyledi.

“NİYETLERİ YOK”

Eroğlu, Rum tarafının konjonktürün aleyhine olduğu ve hidrokarbon yataklarıyla ekonomisini güçlendirme düşüncesiyle oyalama taktiği uyguladığını söyleyerek, “Niyetleri adada var olan, yaşanan gerçekler ışığında bir anlaşma değildir. Hedefleri hayal ettikleri 1974 öncesine dönüştür. Her Kıbrıs Türkü, bunu iyi bilmek zorundadır” dedi.

Rum tarafının  Barış Harekatı ile ortaya çıkan coğrafyayı kabul etmediğine dikkat çeken Eroğlu özetle,  “İki bölgeliliği önce sulandırmak  sonra da yok etmek peşindedirler. Kıbrıs Türk  halkının kendi kendini idare etmesine karşıdırlar. Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini asla kabul etmiyorlar ve  bunu Meclis kararı haline getirmişlerdir” şeklinde konuştu.

Eroğlu,  Rum tarafının mantığı ve bakış açısıyla  konuların çözülmeye çalışılması haline Kıbrıs  Türk halkının, dağılacağını, çözüleceğini,Rumların tahakkümü altına sokulacağını, malsız mülksüz ekonomisi sıfırlanmış  bir şekilde  göçe zorlanacağını kaydetti.

İki bölgeliliğin olası çatışmaların önlenmesi açısından yaşamsal olduğunun geçmişe bakılarak çok rahat anlaşılacağını ifade eden Eroğlu,  Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin Kıbrıs Türkleri için yaşamsal önemde olduğunu belirtti.

1974 öncesiyle bugünleri ekonomik ve sosyal gelişmişlik açısından da kıyaslamanın  mümkün olmadığını söyleyen Eroğlu, “Muhakkak ki bazı sorunlarımız var  ve bunların artık aşılması lazım ama başardıklarımızı da göz ardı etmeyelim” dedi.

“GELECEKTEN EMİNİM”

Gazimağusa ve diğer kentlerin  her geçen gün büyüdüğünü ve geliştiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, gelecekten emin olduğunu ve Kıbrıs Türk halkına güvendiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, önümüzdeki günlerde yeni hükümetin göreve başlayacağını  ve hep birlikte daha güzel günler için  uğraş vereceklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, dileğinin, seçim  sürecinde söylenenlerin yapılması gayreti içerisinde olunması  ve KKTC’nin  çağdaş, demokratik , dünyadaki ekonomik gelişmelere uygun adımları hızla atar duruma gelmesi olduğunu söyledi.

KAYALP

Gazimağusa Belediye Başkanı Oktay Kayalp da konuşmasında,  Mağusa halkının kuşatma altında geçen çok sıkıntılı günlerin ardından, 15 Ağustos 1974’te, ortaya koyduğu direnişi “Gazi” unvanını kazanarak başarıya ulaştırdığını belirtti.

Özgürlük tutkusu ve geleceğine sahip çıkma azminin Mağusalıların aydınlığa ulaşma çabasında yolunu aydınlattığını söyleyen Kayalp, gerektiğinde canını veren Mağusalıların yılgınlığa kapılmadan, umutsuzluğa düşmeden inançla mücadelesini sürdürdüğünü ifade etti.

Kayalp, “Bugün kutladığımız kurtuluş günü, aynı zamanda inancın ve kararlılığın sonunda, Mehmetçikle kucaklaşma günüdür” dedi.

 Kayalp, kazanılan kurtuluşun  coşkusuyla, azimli Gazimağusa halkının  yeniden ayağa kalkarak kalkınma ve uygarlaşma mücadelesini başlattığını vurguladı.

Kayalp,  Gazimağusa’nın, kuşatılmışlığın ve geri bırakılmışlığın izlerini silebilmek için 1974 sonrasında Kıbrıs Türk halkının giriştiği yeni mücadelenin bayraktarlığını yaptığına dikkat çekerek, Kıbrıslı Türklerin varlığını pekiştirmek ve bunu dünyaya kabul ettirebilmek için verdiği uğraşların en önemli simgelerinden ikisi olan; dışa açılan en büyük deniz limanı ile ülkenin gururu olan üniversitelerden en önemli ikisinin Gazimağusa’da yer aldığını söyledi.

“KASABADAN DÜNYA KENTİNE”

Kayalp, Gazimağusa’nın hızlı kalkınmasına işaret ederek, 1990’ların ilk yarısına kadar, kasaba karakteri taşıyan Gazimağusa, bugün köklü ve evrensel değerlere uygun  kurumlarıyla, bir dünya kentidir. Bulunduğumuz nokta, inancın ve çalışkanlığın en belirgin göstergesidir” dedi.

Kıbrıs Türkü’nün bütünü gibi, Gazimağusa halkının da, istikrara kavuşabilmek ve çağdaşlaşma yolunda en önemli hedef gördüğü Kıbrıs Sorunu’nun çözümünü sağlayabilmek için, çok ciddi ve inançlı bir irade ortaya koyduğunu belirten Kayalp, “ Bu irade bugün, her zamankinden daha canlı biçimde vardır” dedi.

 Güney Kıbrıs Rum liderliğinin tutumunun ,Kıbrıs Türk halkı ve Gazimağusalıları hedeflediği koşullara ulaşmaktan alıkoysa da, hedefi ortadan kaldırmadığını söyleyen Kayalp, hedefin; kalıcı, adil, iki bölgelilik, iki toplumluluk ve siyasi eşitlik temelinde yeni bir ortaklık devletiyle Kıbrıs Türk toplumunun dünyaya entegre olması olduğunu söyledi.

Kıbrıs sorununa yaşayabilir  çözüm bulunması için tüm dünyaya gösterilen kararlılığın devamının  şart olduğunu vurgulayan Kayalp,  Kıbrıslı Rumların çözüm konusunda yeni bir irade geliştirmelerinin Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Türk ile Kıbrıs Rum halklarına  yeni ve daha güvenli bir yaşamın kapılarını aralayacağını, ayrıca Kıbrıs sorununa bulunacak çözümün  bölgeyi de olumlu etkileyeceğini söyledi.

“Yaşam kalitesini daha da yükseltmek için durmadan çalışan halkımız, dünyaya entegre olma hedefine mutlaka ulaşacaktır” diyen Kayalp, Gazimağusalıların , canıyla ve kanıyla kazandığı gazilik unvanına, gönülden bağlanıp, bu unvanı koruyabilmek için gerektiğinde yine direnebilecek kadar asil bir halk olduğunu ifade etti.

Kayalp, Gazimağusa’nın kurtuluşunu sağlayan gazilere, Türk Silahlı Kuvvetleri komutanları ve mensuplarına teşekkür ederek,  özgürlük uğruna yaşamını yitiren şehitlere rahmet diledi.

BEYAZOĞLU

4. Piyade Alay Komutanlığı mensuplarından Can Beyazoğlu da, Gazimağusa’nın kurtuluşunun, Mehmetçikle Mücahidin Barış Harekatı sırasında sırt sırta verdiği mücadelenin neleri başarabileceğinin göstergesi olduğunu söyledi.

Beyazoğlu 15 Ağustos 1974’te destansı bir mücadelenin sergilendiğini ve Mağusa’nın  Türk yurdu olarak kalmasının sağlandığını söyledi.

Beyazoğlu, “Bize düşen görev atalarımızın izinden ayrılmadan Türk’ün yaşadığı her karış toprağı korumak ve Türk yurdu olarak kalmasını  sağlamaktır” dedi.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.