Başkent Lefkoşa’ya bağlı Haspolat Köyü sakinleri, seçimlerden sonra hem siyasilerin hem de Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı’nın köyün yolunu unuttuğunu söylüyor.

Bölge sakinleri, başkente sadece 5 kilometre mesafede olan köylerinin kendi kaderine terkedildiğini savunuyor.

Köyün alt yapısının bulunmadığından ötürü su ve çöp konusunda sıkıntılarının olduğunu belirten köylüler, hükümet ve belediyeden şikayetçi olduklarını belirtti.

Mahallelerin dar ve alt yapının yapılamadığından yolda aşırı yağışlar neticesinde yolların bozulduğunu, arıtma tesisinden yayılan pis kokulardan kurtulduklarını fakat şimdi de bölgedeki bir üniversiteden yayılan kokulara maruz kaldıklarını ifade eden köy sakinleri, ilgililerden yardım istedi.

Okulun arıtma tesisine değilde, atık sularını köye yakın bir yere boşalttığını iddia eden köy sakinleri, pis kokuların ve hastalıkların köyü sardığını söyledi.

Aynı zamanda köyde 20 yıldır akü geri dönüşümü yapıldığını ve alınan akülerin akşam üzerleri yakıldığını belirten köy sakinleri, kanserojen maddeler yüzünden köyde kanser hastası sayısının hat safhalarda olduğunun altını çizdi.

Çevre Dairesi’nin bu konuda hiçbir şey yapmadığını ileri süren köy sakinleri, Haspolat’ın hükümet tarafından unutulmuş bir yer olarak kaldığını söyledi.

Köy sakinleri ne dedi?

Hikmet Kılıç

“Köyde her yeri pis kokular sarmış durumda. Ortalık sinek kaynıyor. Belediyenin köyümüzle ilgilendiği yok. Her yer çöpten geçilmiyor. Tek sorun bu da değil. 20 seneye yakındır sanayi bölgesinde akü geri dönüşümü yapılıyor. Kanserojen maddeler köylünün üzerine yağıyor. Kimsenin köylünün sıkıntısını dinleyip yardımcı olduğu yok. Çocuklarımız hastalıktan ölecekler.”

Sümer Fellah (Muhtar azası)

“Belediye para alıyor ama hizmet vermiyor. Bu köy 10 yıldır belediyeye bağlı, fakat belediyeden ne hizmet aldı? Bölgede kanser vakaları hat safhada. Sadece benim mahallemde 4 kişi kanser hastası. Bu yıl içinde de iki kişi kanserden öldü. Kaçak işçi çalıştıranlar mı dersin, akü geri dönüşümü yapacak diye hastalık saçan sanayici mi dersin, ne ararsan var. Köyümüz unutulmuş durumda.”

“550 TL’ye kaçak işçi çalıştırılıyor”

Erden Özada

“Eskiden temiz sanayi vardı bu köyde, şimdi ise kirli sanayi oldu. Çevre Dairesi bir kere gelip ölçüm yapmıştı bundan yıllar önce. Kanserojen madde tespit edilmişti fakat hiç bir şey yapılmamıştı. Köyümüze bağlı bir de üniversiteden pis sular akıyor. Arıtma tesisinin kokularına son verdiler, şimdi de onun kokusunu çekiyoruz. Kokudan, sinekten geçilmiyor. Kaçak işçiler deseniz dolu. 550 TL’ye çalışıyorlar. Bizim gençlerimizde onlar yüzünden işsiz kalıyor.”

Asım Egemen (Köy muhtarı)

“Belediye başkanı geçtiğimiz gün köyümüzdeydi. Oda köyün durumunun  farkında fakat hiç bir imkanı olmadığından yakındı. Zaman tanımamızı istedi. Çöpler ve asfalt konusunda elinden geleni yapacağını söyledi. Köyümüzde çok sorun var. Bunları el birliğiyle halletmeye çalışıyoruz. Köyümüzde bir çok kötü durum olduğu gibi, güzel projelerimiz de var.”

Ali Bursalı

“Köyün sorunları bitti, bitecek gibi değil. Yollarımızın durumu zaten belli. Ortalık çöp dolu. Çöplerimiz çok geç toplanıyor. Sineklerden kolumuzu indiremiyoruz.  Bu sorunlar bitecek gibi değil. Kimsenin de bir şey yaptığı yok.”

Diyalog