1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “ARKASINDA DENKTAŞ VAR”
“ARKASINDA DENKTAŞ VAR”

“ARKASINDA DENKTAŞ VAR”

“Arkasında Denktaş var”

A+A-

Deniz ABİDİN

Girne’de inşaatlarda kat sınırını yükselten Girne Emirnamesinin Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesi büyük tepkilere neden oldu. Yeni Bakış’a konuşan siyasi parti temsilcileri sivil toplum örgütlerini tepki koymaya çağırdı.

YKP Yürütme Kurulu Üyesi Kanatlı:

"Girne'nin ölüm fermanını imzaladılar"

YKP Yürütme Kurulu Üyesi Murat Kanatlı, konuyla ilgili Yeni Bakış’a yaptığı açıklamada hayata geçmesi planlanan Girne Emirnamesi ile birlikte uzun zamandır ciddi sıkıntı yaşanan Girne'nin ölüm fermanının imzalandığını belirtti. Kanatlı, yalnızca kat değil, betonlaşmanın artacağını ifade ederek, bunun kişiye özel bir uygulama olduğunu kaydetti. Kanatlı, Zeyko'da yasa dışı mahkemelik bir işe müdahale edecek bir şekilde emirname çıktığına dikkat çekerek, bunun hukuğa yapılan bir müdahale olduğunu söyledi. Kanatlı, Hz. Ömer Tekkesi arkasındaki yapılaşmaya da izin verildiğini belirterek, bunun arkasında Serdar Denktaş'ın olduğunu iddia etti. Kanatlı, yasa dışı bir işe onay verildiğini söyleyerek, tüm bunların ülkenin geleceği açısından çok tehlike arz ettiğini kaydetti.

"Geleceğe ipotek koyacak bir uygulama"

Kanatlı, şöyle devam etti, "Önce izinlendirmeler yapılmalıdır. Ardından gerekli inşaatlar başlar. Şu aşamada bu yapılanlara göre, canı çeken canı çekiği yere istediği gibi inşaat yapabilecektir. Çünkü bilecek ki usülsüzlük yaparak ya da tehdit savurarak istediği izni alabilecektir. Bunun örneğini yaratıyorlar. Geleceğimize ciddi ipotek koyacak bir organizedir. Bunun arkasında Serdar Denktaş'ın olduğunu da çok net bir şekilde görüyoruz. İşin trajik tarafı Girne İnisiyatifine biz destek vermeye devam ederken, son dönemde UBP Girne İlçe Yönetiminde insanlarla birlikte eylem yaptık. Girne örgütünün bir kısmı bu işlere karşıdır. Yani sadece solcular ya da sağcılar olarak değil, Girneliler bu duruma karşıdır. Lefkoşa'da rant peşinde olan birileri bu kararları alıyorlar. Kendilerine bu kadar güveniyorlarsa halka sorsunlar. İyi idari yasasını da çiğneyerek kendi yasal mevzuatlarını da çiğneyerek bir suçu örtecek şekilde mahkemede olan bir konuya emirname çıkartıyorlar"

"Girne Belediyesi direnmelidir"

Kanatlı, Girne Belediye Meclisi'nin mührü kaldırmaması ve yasa dışı bir işe taraf olmaması gerektiğini söyledi. Girne Belediye Meclisi'ne çağrıda bulunan Kanatlı şunları söyledi, "Mührü kaldırmayın, direnin. Yanınızda olacağız. İnşaat Mühendisleri Odası ve Mimarlar Odası'na da çağrıda bulunuyoruz. Direnin, top sivil toplum örgütlerindedir. Girne İnisiyatifi ve şehir planlıcıları odası dava açacaktır. Umarız ki bu yasa dışı uygulamalar Girne'nin katline neden olacak şekilde ilerlemeden durdurulur"

BKP Genel Başkanı İzcan:

"Sivil toplum dikkate alınmıyor"

BKP Genel Başkanı İzzet İzcan da Yeni Bakış’a yaptığı değerlendirmede, hükümetin  emirname hükümeti olduğunu belirterek,  kanun hükmünde kararnamelerle ülkenin  yönetilmek istendiğini söyledi. Yapılanın  Anayasa'ya aykırı olduğunu dile getiren İzcan,  sivil toplumun dikkate alınmadığını vurguladı.  "Halk hiçe sayılıyor" diyen İzcan, Girne emirnamesi olsun, Koordinasyon Ofisi, Seyrüseferdeki af olsun Meclis hiçe sayılarak yangından mal kaçırırcasına kararlar alındığını kaydetti.  İzcan, hükümetin çoğunluğunun meclise güvenmediğinin ve yaptığı işe inanmadığının göstergesi olduğunu belirterek,  hükümet ayrıca bir yolsuzluk hükümeti olduğunu kaydetti.

"Şaibelerle dolu"

İzcan şunları söyledi, "Hava alanındaki Dışişleri Bakanının yolsuzluk sakandalı ve ihalelere başvuran yöntemlerin çoğunda şaibe vardır. Vakıflar Bankasında yaşananlar da şaibelerin devamıdır. Bu hükümet ayrıca bir azınık hükümetidir. Ankara'nın dayattığı paketi kısa sürede geçiren bir hükümettir. Birçok işi alelacele yapıyorlar. Girne emirnamesi olayında otel sahibi işadamı, 4 kat izni olan oteli 7 kat çıktığını, çünkü kendisine bir önceki hükümet gibi şimdiki hükümetin de "sen 7 kat çık biz emirnameyi değiştireceğiz" dediğini belirtmiştir. Söz verildiği şekilde de yapıldı. Bu şekilde doğa da katledilecektir. Bize göre Girne'nin katledilmesi cinayettir. Hükümet menfaat uğruna halkı da hiçe sayarak emirnamede değişiklik yapmıştır. Bu kabul edilemez"

CTP:

"Kişiye özel"

Bu arada, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Girne II: Bölge Emirnamesi’nde yapılmak istenenen değişikliğin kişiye özel bir değişiklik olduğunu, kamu yararını gözetmediği gibi turizm sektörünün gelişmesine de hizmet etmediğini belirtti.

CTP, konuyla ilgili açıklamasında “Dolayısıyla toplumsal gelişme ve toplumsal yararı göz ardı eden, kişiye özel bir karar ile karşı karşıyayız. İmar adaletini göz ardı eden ve kamu vicdanında reddedilen bu hamle ile hükümet, gayrı yasal kaçak bir inşaatı yasallaştırma girişiminde bulunmuştur” değerlendirmesinde bulundu.

Yapılacak olan değişikliğin kamuoyunda Zeyko Yağ Fabrikası olarak bilinen alanda, yürürlükteki mevzuata aykırı olarak inşaatı sürdürülen turistik tesisi kurtarma operasyonu olarak başladığını ancak Çatalköy’de bulunan Hz. Ömer tekkesi doğusundaki arazileri de kapsayacak şekilde genişletildiğine işaret edildi.

Açıklamada, “Bu düzenlemenin uygulanması durumunda, her geçen gün kamuoyunda itibarını yitiren hükümet otoritesi ve bu değişikliği üstlenen planlama makamı daha da yıpranacaktır. Yıllardan beridir kişiye özel işlerin yapılması nedeniyle kamuoyu nezdinde itibarı günden güne aşınan Şehir Planlama Dairesi’nin itibarı da sıfır ile çarpılacaktır” denildi.

“Emirnamenin kullanımı, yasadaki amacına aykırıdır”

Emirnamelerin ne amaçla kullanılacağının 55/89 sayılı İmar Yasası’nda belirlendiğine dikkat çekilen açıklamada, bu yetki yıllardan beridir amacına ve yasanın ruhuna uygun olmayan biçimde kullanıldığı iddia edildi.

Açıklamada, “Emirnameler, yaygın ve hızlı gelişmelerin olduğu alanlarda bu yaygın ve hızlı gelişmeyi kontrol altına almak amacıyla çıkarılabilir. Oysa Girne II. Bölge Emirnamesi değişikliği böylesi bir yaygın ve hızlı gelişmeyi kontrol etmek amacıyla yapılmamıştır” denildi.

CTP’nin hükümette olduğu dönemde yürütülen Girne-Çatalköy İmar Planı çalışmalarının şu anda devam ettiği kaydedilen açıklamada, bu çalışmanın, Planlama Makamı ile Girne ve Çatalköy belediyeleri tarafından birlikte sürdürülüp, takvimlendirildiği belirtildi.

Açıklama, “Bilimsel bir planlama çalışması yürütülürken böylesi bir değişikliğin sürdürülmekte olan bu planlama çalışmasını da sekteye uğratacağı açıktır. Oysa ki, Girne-Çatalköy İmar Planı’nı daha kısa bir sürede de sonuçlandırmak ve olası yatırımcı taleplerini düzenlemek, planlamak mümkündür” şeklinde devam etti.

“Koşullarda ne değişti?”

CTP’nin değerlendirmesi şöyle sürdü:
“Ancak amaç, planlama anlayışının ve halkın katılımının terk edilmesi olduğu için hükümet, gelişigüzel tedbirlerle günü kurtarmak hedefinden hareketle, günübirlik faaliyetlerle ülkenin geleceğini tehlikeye sokmaktan ve en güzel bölgelerimizi betonlaştırmaktan çekinmemektedir.

Hükümette olduğumuz dönemde konu gündeme gelmiş ve bu yönde bir Emirname değişikliğinin sorunlar yaratacağı konusunda görüşlerimizi ilgili çevrelere ayrıntıları ile bildirmiştik.  Başlatılan Girne - Çatalköy İmar Planı çalışmasına bağlı olarak konunun ileride değerlendirilebileceği ancak talebin karşılanıp karşılanmayacağına halkın karar vereceği  belirtilmişti. Genel koşullarda bugün itibarı ile ne değişti ki konu apar topar gündem yapılıp emirname değişikliğine gidildi? Bilinmesi gerekir ki, hükümetin bu tavrı, tamamen kişiye özel, spekülatif bir değişikliktir.”

"Ülkesel fizik plana aykırıdır”

Emirname değişikliğinin, Temmuz 2015’te Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak, yürürlüğe giren Ülkesel Fizik Plan’ın turizmle ilgili politikalarına da aykırı olduğuna işaret edilen açıklamada, “Ülkenin turistik tesisleri ve yatak kapasitesinin yüzde 70’i Girne bölgesinde yer almaktadır. ‘Kitle turizmi’nin Girne bölgesinde teşvik edilmemesini önerirken kitle turizminin artırılmasına yönelik olarak 4 tane yeni mavi bölge (kitle turizmi alanları) ilan edilmesi Ülkesel Fizik plan kararlarına aykırıdır. Gerek bölge politikalarında, gerekse de sektör politikalarında bu konu ile ilgili açık maddeler bulunmaktadır” denildi.

CTP açıklaması şöyle devam etti: “UBP-DP hükümeti bizi şaşırtmadı. Yine kişiye özel, yine hak ve hukuk tanımayan, yine halkı yok sayan, yine kamu vicdanını yaralayan, yine kamu yararını yok eden bir anlayışla iş yaptığını sanıyor. Ülkemizin sadece bugününü değil geleceğini de tehlikeye atan bir anlayışla karar alıyor. Sorumluluktan uzak, çevre bilincinden yoksun, planlamanın öneminden bihaber olarak. CTP kararlılıkla mücadelesini sürdürecek, bu ve buna benzer uygulamalar konusunda hem halkı bilgilendirecek hem de gerekli tavrı sergilemekten geri durmayacaktır. Bu yıkım, bu talan durmalıdır. Hükümet aldığı bu karardan hemen vazgeçmelidir!”

TDP Girne İlçe Başkanı Milletvekili Çeler:

"Hukuksuzluğa hazırlanan kılıf”
TDP Girne İlçe Başkanı, Milletvekili Zeki Çeler ise hükümeti, Girne 2. Bölge Emirnamesi konusunda eleştirerek, yapılan değişikliğin Bakanlar Kurulu’nda kabul edilmesinin, hükümet tarafından hukuksuzluğa hazırlanan bir “kılıf” olduğunu savundu.TDP basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, Çeler, hükümetin, ‘yağma-vurgun-talan’ düzeninde ısrarcı olduğunu iddia ettiği etti.Sözkonusu kılıfın ülkenin nasıl bir siyasi zihniyet tarafından yönetildiğinin göstergesi olduğunu savunan Çeler, "Öyle anlaşılıyor ki, hükümet topluma değil, belirli zümrelere çıkar sağlamak için çalışmaya devam etmekte" dedi.
Çeler, “Yasa dışılığa kılıf hazırlayan, Girne'de betonlaşmayı artıracak ve Girne'ye geri dönülmez zararlar verecek emirname değişikliğinin gece yarısı alelacele bir kararla yürürlüğe konmasının, bir anlamda yapılan işin yanlış olduğunun ispatı” yorumunda bulundu. Çeler, konuyla ilgili mahkeme süreci sürerken, hükümetin bu hamlesinin bir anlamda yargıya müdahale anlamına geldiğini savundu.

"Rant yaratan değişiklik"
Zeki Çeler, emirname değişikliğinde, bilgilendirme toplantısında halka verilen bilgilerin dışında, bir çok konuda daha değişiklikler yapıldığını ileri sürdü.Sürecin başından beri kentsel imar planları hazırlanması gerektiğini ısrarla savunduklarını belirten Çeler, Ülkesel Fiziki Plan’ın ardından, tüm ilçeleri kapsayacak şekilde imar planları hazırlanması gerekirken sürecin, “rant yaratan ve her hükümetin kendi çıkarına göre değişiklik yaptığı” emirnamelerle yürütülmesinin yanlış olduğunu savundu. Girne ve Çatalköy Belediyelerinin başlattığı İmar Planı çalışmaları tamamlanana kadar, emirnamelerde değişiklik yapılmaması gerektiğine belirten Çeler, ülkenin emirnamelerle yönetilmesinin birçok açıdan geri dönülmez zararlara yol açtığını kaydetti. Çeler, kentine sahip çıkan, betonlaşmasını, plansız ve çarpık bir biçimde büyümesini istemeyen, kentlerin tarihi, kültürel doku, ekolojikdengeleriye var olmasını isteyen ve TDP olarak bileşeni oldukları Girne İnisiyatifi’nin sürdürdüğü mücadeleye destek vermeye devam edeceklerini de ifade etti.

Yenibakış
 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.