1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ATUN: “OLUMLU OY VERECEĞİZ”
ATUN: “OLUMLU OY VERECEĞİZ”

ATUN: “OLUMLU OY VERECEĞİZ”

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, bugünkü çalışmalarını tamamladı.

A+A-

DP/UG Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre “Müzakerelerde Toprak, Mülkiyet ve Harita” konulu konuşmasında, Kıbrıs sorunuyla ilgili son gelişmeler konusundaki yorumlarını dile getirdi.

Annan Planı’ndan bu yana 10 yıl, Barış Harekatı’ndan bu yana 40 yıl ve 1963’ten bu yana 50 yıl geçtiğini kaydeden Töre, Annan Planı’nda söylenenin aksine evet diyen tarafın cezalandırılmaya devam edildiğini söyledi.

1960’tan beri ceza çeken tarafın Kıbrıs Türk halkı olduğunu kaydeden Töre, bugün halkın yeniden aldatılmaması gerektiğini belirtti.

Dışişleri Bakanı Özdil Nami ile Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis görüşmesine değinirken “Mavroyannis’in muhatabının Osman Ertuğ; Dışişleri Bakanı Nami’nin muhatabının ise Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis olduğunu” söyleyen Zorlu Töre, gizli toplantılar yapıldığını iddia etti ve  “Nami’nin 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat adına mı, hükümet ve devlet adına mı görüştüğünü” sordu. Töre, yapılanın kabul edilemeyeceğini savundu.

“Kendi milletvekili yemininin devletin varlığını ve bağımsızlığını korumak için olduğunu; üç aşağı, beş yukarı yemin edenlerin ise yavaş yavaş ortaya çıktığını” söyleyen Zorlu Töre, Annan Planı’ndakine benzer bir haritayla bazı köylerin Rumlara verileceğini savundu ve bu köylerin adlarını sıraladı. Töre, Dışişleri Bakanı’nın da bunu kabul ettiğini öne sürdü.

Bu konuda tavır koymak zorunda olduklarını anlatan Töre, “Dışişleri Bakanı da böyle konuşacaksa istifa etsin. Hükümet ortağıyla ve Cumhurbaşkanıyla uyumlu çalışması gerekir” dedi.

KKTC’nin milli bir devlet olduğunu ve bunu yaşatmanın da Denktaş’ın vasiyeti olduğunu kaydeden Töre, Denktaş’ın son nefesinde bile “söyleyin onlara burada bağımsız bir devlet var” dediğini anlattı.

Annan Planı’nın 5’inci versiyonunda yer aldığını belirttiği haritaları isteyen milletvekiline verebileceğini kaydeden Töre, Meclis Başkanına Kıbrıs konusunda neler olduğunu soran bir yazı sundu.

Töre, basın mensuplarına da Rumlara verilecek köyleri gösteren bir harita dağıttı.

GÜRÇAĞ

UBP Girne Milletvekili İzlem Gürçağ, “Çevre” konulu gündem dışı konuşmasında çevrenin önemine değinerek, hızlı nüfus artışı, plansız kentleşme ve benzeri nedenlerin çevre kirliliğini de beraberinde getirdiğini söyledi.

Çevrenin en etkin silahının yeşil ve ağaç olduğunu kaydeden Gürçağ, özellikle büyük yerleşim yerlerinde planlı yapılacak ağaçlandırmayla hava kalitesinin artacağını söyledi.

Ülkede ise taşocaklarının yarattığı sıkıntılara işaret eden Gürçağ, devletin akademisyeni, mühendisi ve mimarıyla konuya hassasiyet göstermesi gerektiğini kaydetti.

Gürçağ, baz istasyonlarının da çok sık bir ağ dokusu içerisinde konumlandırıldığını ve insan sağlığına zararı olup olmadığının henüz tam olarak açıklanmadığını kaydederek, bu bağlamda gerekli denetimlerin yapılması gerektiğini ifade etti.

Çevre kirliliğine de değinen Gürçağ, yol kenarlarına bırakılan çöplerin derhal kaldırılması gerektiğini söyledi.

Egzoz kirliliği ve gürültüsünün insanları rahatsız ettiğini anlatan Gürçağ, turizmde büyük önem taşıyan kıyı ve plajların da temiz tutulması gereğini vurguladı.

İnşaat izinlerinin dikkatli verilmesini isteyen İzlem Gürçağ, yol kenarlarında, gelişigüzel konumlandırılan tabelaların bir kurala kavuşturulmasının şart olduğunu söyledi.

BAKIRCI

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı, çevrenin kirli olduğunu, her an her yerde olamayacaklarını belirterek, göremedikleri yerlerde çevrenin kirlendiğini; okullara çevre dersi koymayı istediklerini söyledi.

Gürültü kirliliğiyle ilgili de yasal düzenleme yapılacağını belirten Bakırcı, alınacak diğer önlemlere de değindi.

Bakırcı, AKSA santralına filtresiz olduğu için sürekli ceza yazıldığını bildirdi. Teknecik ve AKSA santrallarının insan sağlığını direkt etkilediğini; bazı çalışmalar yapıldığını ancak yetmediğini kaydeden Bakan Bakırcı, ülkeye 5-6 taşocağının yeterli olduğunu, fazlasına gerek bulunmadığını belirtti.

TATAR

UBP Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, “son ekonomik gelişmeler” konulu konuşmasında KIBTEK’in durumuna değindi.

Ercan ihalesinin iptal edileceği söylemlerine işaret eden ve bunun KKTC’nin itibarını sarsacağı için doğru olmayacağını belirten Tatar, Ercan için uluslararası bir ihaleye çıkıldığını, açık, seçik ve şeffaf bir ihale yapıldığını anlattı. Tatar, hükümetin konuyu takip etmesini istedi.

Tatar, “Ercan’daki duty freelerde fon düzenlemenin, 16 milyon dolar KDV’nin ödenmemesine misilleme olarak yapıldığı izlenimi edindiğini” söyledi.

Elektrik Kurumu’nun faaliyetlerini sürdürmesi için devletten talebinin neler olabileceğini sorgulayan Ersin Tatar, bir vizyon olmazsa finans kaynağı yaratılamayacağını; KIBTEK’in borçları varken alacaklarının da durduğunu; burada bir sıkıntı olduğunu anlattı.

Tatar, “Hükümet etmek zor iştir. Ama bu konudaki vizyonunuzun ne olduğunu kamuoyuyla paylaşmanız gerekir” dedi.

Kıbrıs sorununa da değinen Ersin Tatar, Dışişleri Bakanı’nın muhatabı olmayan kişiyle (Mavroyannis’le) görüştüğünü; devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan davranışlarla yuvarlanıp gitmemek gerektiğini söyledi.

Tatar, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’tan “Özdil Nami zihniyetiyle ilgili gelişmeleri biraz kontrol altına almasını istediğini” söyledi.

ULUÇAY

Daha sonra söz alan İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay, Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin Strasbourg’da Avrupa Parlamentosu’nda temaslarda bulunduğunu; AB uyum çalışmalarının hızlandırılması konusunda görüşmeler yaptığını bildirdi.

Kıbrıs sorununun süratle sonuçlandırılması için ciddi çabalar olduğunu; sonuç verip vermediğinin görüleceğini kaydeden Uluçay, Kıbrıs Türk tarafının çalışmalarının Cumhurbaşkanlığı katında, o paralelde yapıldığını anlattı.

Uluçay, görüşmelerin hızlı şekilde sonuçlanması için çalışmaların süreceğini vurguladı.

ANGOLEMLİ

TDP Gazimağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli, “elektrik enerjisi” konulu gündem dışı konuşmasında, hükümetin, hükümet programına uymadığını savundu. Angolemli, elektrik konusuna çare arayan hükümetin özerklik konusunda verdiği sözlere bağlı olup olmadığını sordu.

Bir gazetede konuyla ilgili yer alan habere işaret ederek halkın “Elektrik özelleştirilecekse varsın zam gelsin” yaklaşımında olduğunu kaydeden Angolemli, “Getirin meclise önce kurumu özerk bir yapıya kavuşturalım çaresine sonra bakalım” dedi.

Angolemli, geçmiş hükümetin elektrik konusunda tahsilatları alma görevini dahi yerine getiremediğini, elektrik kurumunun tahsilat yapmadan ayakta kalmasının olası olmadığını anlattı.

Belediyelerin borcunu ödemediğini ve halkın önceden belediyelere ödediği borcu yeniden ödediğini kaydeden Angolemli, AB’nin dahi elektrik kurumunda özelleştirmeye gitmeyin dediğini belirtti.

Vakit geçirmeden “Özerklik Yasası”nın Meclis’e getirilmesini isteyen Angolemli, bunun hükümetin vaadi olduğunu ve halkın da beklediğini söyledi.

AB’nin de “sakın ola elektriği özelleştirmeyin” dediğini kaydeden Hüseyin Angolemli, Rekabet Kurulu’nun iş ola kurulduğunu, çalışmadığını savundu.

Angolemli, halkın KIB-TEK’in halkın malı olarak kalması için her türlü özveriyi yapmaya hazır olduğunu ancak hükümetin TC Büyükelçiliği’nden çekindiğini, çünkü geçmiş hükümetin özerklik kararnamesini çıkardığı halde Elçilik “yanlış yaptınız” dediğini öne sürdü.

DENKTAŞ: “KUCAĞIMIZDA BULDUĞUMUZ SORUNLARA PALYATİF TEDBİRLERLE UĞRAŞIYORUZ”

Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş, güven oyu almalarının üzerinden bir buçuk ay geçtiğini ancak kucaklarında buldukları sorunların palyatif tedbirlerle geçici bir süre ortadan kalkması için zaman harcadıklarını söyledi.

Hükümetin “özerklik” sözünün arkasında olduğunu; tekelleşme yaratacak özelleştirmenin karşısında durmaya da devem edeceklerini ifade eden Denktaş, hemen bir yasa getirmenin doğru olmayacağını, çünkü ortada büyük bir borç bulunduğunu, KIBTEK’te dibe vuruş yaşandığını; sorunları çözmeden özerk yapı kurulamayacağını anlattı.

Denktaş, KIBTEK’in kredi bile alamayacak bir duruma geldiğini, önlerine gelen Yönetim Kurulu raporunun “zam yapın” dediğini ancak o zam yapılırsa insanların cebine de kamu bütçesine de baskı geleceğini kaydetti.

Serdar Denktaş, atılacak adımlarla ekonomiyi geliştirip sürümü artırıp makul ve kaçaksız vergiler toplayıp önlerinin açılmasını sağlamak zorunda olduklarını anlatarak, bugüne dek düşünülenler dışında da neler yapılabilir diye uğraş verdiklerini söyledi.

Halkın desteğini almak için neler yapıldığını halkla paylaşmaları gerektiğini, bunun için de zamana ihtiyaç duyduklarını ifade eden Denktaş, kucaklarında pek çok sorun olduğunu, var olan sorunlarda nefes alacak neler yapılabileceği üzerinde durduklarını vurguladı.

“Muhalefetin zannettiğinin aksine becereceğiz, başaracağız,halkımızı da arkamıza alacağız ve bu sorunları adım adım aşacağız. Hiç başka çaresi yok” diyen Başbakan Yardımcısı Denktaş, Elektrik Kurumu, Telekomünikasyon, Havaalanı gibi yerlerden devletin elinin çekmesinin satarak, peşkeş çekerek, devrederek olmayacağını, sorunları çözerek olabileceğini kaydetti.

Serdar Denktaş, havaalanının stratejik bir önemi bulunduğunu, Kıbrıs sorununun çözümünde havaalanı sahibi bir devlet olmak gerektiğini söyledi.

Denktaş, sorunların üstesinden uzlaşıyla geleceklerini; adı KTHY olmasa da devletin bir milli hava yolunun mutlaka olacağını vurguladı.

Mart ayında bitmiş bir bütçeyle faaliyet sürdürdüklerini belirten Serdar Denktaş, 2015’ten itibaren rahatlama sağlanacağını bildirdi.

Denktaş, önümüzdeki hafta KIBTEK yönetiminin hazırladığı raporu gündeme alıp görüşeceklerini, başka yollar da arayacaklarını ancak durumun iç açıcı olmadığını ifade ederek, “Olmayan elektrik mi, çok pahalı elektrik mi? İkisi arasında bir seçim yapalım dediğimizde çok pahalı elektriğin olmayan elektrikten daha iyi olduğunu söyleyemiyorum” dedi.

Eski hükümetin devletin güven ve saygınlığını yok ettiğini, bunu yeniden toparlamaya çalıştıklarını ifade eden Serdar Denktaş, sıkıntıların gelecek yıl da süreceğini ancak 2015’te artık önlerini görüp yürümeye başladıkları bir noktaya geleceklerini söyledi.

ATUN

UBP Gazimağusa Milletvekili Sunat Atun, Denktaş’ın “kucağımızda bulduk” dediği topu, 2006’da kendisinin attığını, elektrik santralarındaki fuel-oil tercihinin çok riskli olduğunu, rakamın o dönemden bu yana 3 kat arttığını belirtti.

UBP’nin ortaya koyduğu çözümün “kabloyla elektrik taşınması” olduğunu ifade eden Atun, ekonomik riskin en aza indirildiği bu yöntemin Güney Kıbrıs’ın İsrail’den kabloyla elektrik alarak kullanmak için hazırlık içinde olduğunu kaydetti.

Atun, elektriğe zam yapılması halinde halkın karın tokluğuna çalışır hale geleceğini belirterek, ülke ekonomisinin, üretimin ve üretim maliyetlerinin önemine işaret etti. Atun, üretim maliyetlerinin yüksek olduğunu; istihdam üzerindeki vergilerin de Güney’e göre çok yüksek olduğunu anlattı.

Atun, “ülke sorunlarının çözümü için 3 ay yeter” diyerek iktidara geldiğini savunduğu hükümetin şimdi 2015’i hedef gösterdiğini de belirterek bunu eleştirdi ve hükümetin yol haritası ortaya koyamadığını; ekonomi dünyasının güveninin sarsıldığını; maliye gelirlerinin daha da düşeceğini savundu.

ANGOLEMLİ

Yeniden söz alan TDP Gazmağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli, hükümetin programına yapamayacağı şeyleri yazdığını; elektriği özerkleştirmekten bile korktuğunu söyledi.

Hükümete “halka güven vermesi” çağrısı yapan Angolemli, halkın güven veren bir hükümetin yapacakları için özveriye hazır olduğunu belirtti.

Elektriğin özerk yapıya kavuşturulmasının çok önemli olduğunu ifade eden Hüseyin Angolemli, daha sonra çarenin hep beraber de aranacağını kaydetti.

ÖNERGE KABUL EDİLİRSE MECLİS’TE ARAŞTIRMA KOMİTESİ KURULACAK

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne  (DAÜ) bağlı kolej, ilkokul ve kreşin devrinde usulsüzlük olup olmadığı konusunda bir araştırma açılması için CTP/BG Milletvekilleri Asım Akansoy ve Tufan Erhürman’ın sunduğu önerinin ön görüşmesini yaparak bugünkü çalışmalarını tamamladı.

Gündem dışı konuşmaların arından CTP/BG Girne Milletvekili Salih İzbul'un “Çevre Yasası kuralları uyarınca ilan edilmesi gereken “Özel Çevre Koruma Bölgeleri” konusundaki yazılı sorusuna Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın yanıtı okundu.

DAÜ OKULLARI KONUSUNDA MECLİS ARAŞTIRMASI

Toplantıda son olarak CTP/BG Lefkoşa Milletvekili Tufan Erhürman ile Gazimağusa Milletvekili Asım Akansoy'un birlikte sunduğu, “Doğu Akdeniz Üniversitesi bünyesinde kurulan Doğu Akdeniz İlkokulu, Doğu Akdeniz Koleji ve Kreşin İşletmesinin Devrinin Araştırılması Hakkında Meclis Araştırması Açılması Önergesi” yapıldı.

AKANSOY: “TOPLUMSAL BİR YARA… AÇIKLIĞA KAVUŞMASINI İSTİYORUZ”

Önergeyle ilgili söz alan Akansoy, 2010 yılında 10 yıllığına ihalesiz yapılan devir konusunda araştırma önerdiklerini, ülkenin en hassas kurumlarından birinin DAÜ olduğunu; bu araştırmanın sadece devredilen okullarla ilgili değil, üniversitenin bugünkü durumunu da kapsayacağını söyledi.

Toplumsal bir yara olan bu konunun açığa çıkmasını istediklerini ifade eden Akansoy, bu çalışmanın faydalı olacağına inandıklarını vurguladı.

ATUN: “OLUMLU OY VERECEĞİZ”

Önerge lehine söz alan UBP Gazimağusa Milletvekili Sunat Atun,UBP grubunun önergeye olumlu oy vereceğini söyledi. DAÜ’de yapılan bu icraatla ilgili hukuka giden hiçbir şey olmadığını belirten Atun, üniversite yönetiminin kendi aldığı kararla bu işlemi yaptığını kaydetti.

TDP DE OLUMLU OY VERECEK

TDP Gazimağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli de söz hakkı isteyerek kürsüye geldi ve DAÜ’yle ilgili araştırmanın yerinde bir öneri olduğunu söyledi.

Angolemli, DAÜ’de halen yargılananlar bulunduğuna işaret ederek, her şeyin aydınlığa kavuşmasını istediklerini belirtti ve olumlu oy vereceklerini açıkladı.

Daha sonra Meclis Başkanı Sibel Siber, DAÜ konusunda Meclis araştırması açılıp açılmamasına ilişkin oylamayı bir hafta sonraki birleşime bıraktığını açıkladı.

Meclis bir sonraki toplantısını 28 Ekim Pazartesi günü yapacak.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.