1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “AVRUPA KIBRIS TÜRKLERİNE KARŞI İKİ YÜZLÜ”
“AVRUPA KIBRIS TÜRKLERİNE KARŞI İKİ YÜZLÜ”

“AVRUPA KIBRIS TÜRKLERİNE KARŞI İKİ YÜZLÜ”

“AVRUPA KIBRIS TÜRKLERİNE KARŞI İKİ YÜZLÜ”

A+A-

Azerbaycan Milletvekili Ganira Pashayeva, bulunduğu her ortamda Kıbrıs Türkünün sesi olduğunu, Kıbrıs davasının Azerbaycan’da daha iyi tanıtılması için çaba harcadığını ifade ederek, Avrupa’nın Kıbrıs Türklerine karşı iki yüzlü davrandığını söyledi.

Züleyha Karaman

Azerbaycan milletvekili Ganira Pashayeva, Kıbrıs Rum kesiminin Ermenistan ile askeri işbirliği anlaşmasından rahatsızlık duyduklarını, bunun işgalci Ermenistan’a destek anlamına geldiğini ifade ederek, “İnşallah, Kuzey Kıbrıs’taki kardeşlerimiz müzakerelerde ve sohbetlerinde bu konunun ciddi rahatsız edeci bir konu olduğunu dile getirirler. Bundan çok mutlu oluruz” dedi.

KKTC basınından ilk kez Halkın Sesi’ne konuşan Azerbaycan’ın tanınmış milletvekili Ganira Pashayeva, Karabağ’ın Ermenistan işgali altında olduğunu, 1 milyon Azerbaycan Türkünün 22 yıldır evlerine dönemediğini, Kıbrıs Türkleri ile ortak acıları olduğunu söyledi.

Bulunduğu her ortamda Kıbrıs Türkünün sesi olduğunu, Kıbrıs davasının Azerbaycan’da daha iyi tanıtılması için çaba harcadığını, ifade eden Pashayeva, Avrupa’nın Kıbrıs Türklerine karşı adaletsiz ve iki yüzlü davrandığını, verdiği sözleri tutmadığını, bunu, katıldığı toplantılarda da sürekli dile getirdiğini kaydetti.

Avrupa’da marjinal ve radikal grupların yükselmesini Avrupa’nın geleceği açısından tehlikeli gördüğünü belirten Pashayeva, “Marjinal grupların güçlenmesi tüm Avrupa’ya ve bize zarar verir” dedi.

Pashayeva, gençlere, Türk dünyasının sorunlarının iyi anlatılması ve gençlerin iletişim gücünü iyi kullanması ve Türk toplumlarının iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğini ifade ederek, “Bütün dünya, bütün Türk toplumlarının birlik berberlik içinde olduğunu görürse, geleceğe doğru durumu değiştirebileceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.

“İŞGALCİYE DESTEKTİR”

“Kıbrıs’ta çözüm müzakerelerinin başladığı bir ortamında Kıbrıs Rum kesimi Ermenistan ile arasındaki askeri işbirliği anlaşmasını yineledi, bu anlaşma Ermenistan ile Kıbrıs Rum kesimin ortak askeri tatbikat düzenlemesini de öngörüyor. Bu askeri anlaşmayı nasıl yorumluyorsunuz?” sorusuna şu cevabı verdi:

“Bütün dünya Ermenistan ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanımış. Bugün Ermenistan’ın işgali altında olan toprakları da Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü içerisinde ve bunu bütün dünya tanımış durumda. Bütün uluslararası  örgütlerin, Avrupa Konseyi’nden tutun AGİT’e kadar hepsinin bununla ilgili kararları var. O yüzden de tabi ki Ermenistan  bir işgalci devlet. Bugünde Azerbaycan’ın topraklarının yüzde 20’isni işgal altında. İşgal ettiği topraklarda bir soykırım, katliam hayata geçirmiş. Bütün tarihi kültürel anıtları mahvediyor, hatta mezarlıklara kadar. İşgal ettikleri bölgelerde neler yapmışlar bizde bütün görüntüleri var. O mezarlıkların, tarihi kültürel anıtların video görüntülerini görseniz 21. Yüzyılda modern dünyanın gözü önünde böyle vandalizm olmaz dersiniz. Aynı zamanda bir etnik temizleme politikası yürütmüş. Yani işgal ettiği tüm topraklarda tüm Azerbaycan Türklerinin hepsini evlerinden zorla kovarak, 1 milyon insan 22 yıldır evlerinde uzak göçmen durumunda yaşıyor. Ermenistan bu güne kadar o insanların kendi evine dönmesine izin vermiyor.

Modern dünyanın gözü önünde komşusunun topraklarını yüzde 20’sini işgal eden ve dünyanın tanıdığı sınırla içerisinde işgal eden ve işgal ettiği topraklarda katliam, etnik temizlik yapan 1 milyon insanın kendi evinde yaşama hakkını elinden alarak, evine dönemsine izin vermeyen bir devlet ile işbirliği yapmak, işgalciyle iş birliği yapmak onun güçlenmesine, onun bu işgalcilik zihniyetiyle bir devletin işbirliği yapması, Azerbaycan olarak bizi üzüyor. Buna itirazımızı bildiriyoruz.

Çünkü neden; Güney Kıbrıs Avrupa Konseyi’nin üyesidir. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin, “Ermenistan Azerbaycan topraklarını işgal etmiş, işgal ettiği topraklardan çekilmesi gerekir. Göçmenlerin de kendi evine dönmesi gerekir” diye kararı var. Yani Ermenistan’ın işgalciliği tanınıyor ve bu çağrı yapılıyor.  O yüzden de, özellikle de Avrupa Konseyi üyesi olan ülkelerin böyle işgalci bir devlete herhangi bir konuda destek vermesi bizi çok üzüyor.…Çünkü bu destekler işgalci devletin işgaline devam ettirmesine yardımcı olmak demektir. Özellikle de işin içinde askeri konular olursa bu daha da çok rahatsız ediyor. Çünkü neden; Ermenistan’ın  bugün işgal ettiği topraklarda Ermenistan askerleri duruyor ve vandalizm yapıyor. Aynı zamanda, işgal altında olmayan komşu bölgelerin insanlarına karşı da keskin nişancılarla insanlık dışı şeyler yapıyorlar, bahçesinde çalışan kadını, oynayan çocuğu vuruyorlar. O yüzden, askeri işbirliği bizi daha da rahatsız ediyor. Hangi devlet olursa olsun, Güney Kıbrıs’ın da böyle bir ilişkiler içerisinde olması bizi çok ciddi şekilde rahatsız eden bir durum.

Kuzey Kıbrıs’taki liderlerin, görüşmeler sırasında bu konuları da dile getireceğini düşünüyorum. Müzakerelerde, sohbetlerde bu konuların da dile getirilmesini biz isteriz. İnşallah, Kuzey Kıbrıs’taki kardeşlerimiz müzakereler zamanında bu konunun da ciddi rahatsız edeci bir konu olduğunu dile getirirler. Çünkü tekrar söylüyorum, işgalci Ermenistan’a gösterilen destek, işgalciliğini destekler. Bütün ülkelere karşı bu çağrıyı yapıyoruz. Destek bir tarafa, baskı yapılması lazım. Çünkü 1 milyon insan kendi evine dönemiyor, onların evine dönebilmesi için Ermenistan’a baskı yapılması lazım, ama Ermenis’ta destek olan adımlar olunca bu daha da rahatsız edici bir durumdur. İnşallah Kıbrıs’taki kardeşlerimiz tarafından, müzakerelerde ve sohbetlerde bu konu da dile getirilirse biz çok mutlu oluruz.

“KENDİ İNSANIMIZ BİRBİRİNİ İYİ TANIMALI”

Kuzey Kıbrıs hakkında iki kitap yazdığını, bunların, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kuzey Kıbrıs Türkleri ile ilgili olduğunu, kitaplarının Kıbrıs davasını ve Kıbrıs Türklerinin mücadelesini anlattığını kaydeden Pashayeva, bu sayede, Kıbrıs davasını dünyanın her yanındaki Azerbaycan Türklerine Kıbrıs davasını daha iyi tanıttığını söyledi.

“En öncelikli konumuz, kendi insanımızı birbirini iyi tanımalı” diyen Pashayeva şöyle devam etti:

“Maalesef ki Türk dünyasının devletlerinin, halklarının toplumları birbirini iyi tanımıyor. Bu bizim en önemli konularımızdan biridir. Birbirimizin tarihini, ki bu bizim ortak tarihimiz, bugünkü durumumuz, kültürümüzü  o kadar da iyi tanımıyoruz. Birbirini iyi tanıtacaksın, çünkü tanımazsanız sahiplenemezsiniz, insan tanımadığı şeyi sahiplenemez. İsmail Gaspıralı, ‘dilde, işte, fikirde birlik’ derdi, dilde fikirde bir olmadığınızda işte zor bir yerde olursunuz. O yüzden de Azerbaycan gençleri Kuzey Kıbrıs’ı iyi tanısınlar, belgeleriyle bilsinler, tarihinden bu güne geçtiği yolu ve bugününü bilsinler.”

Kuzey Kıbrıs’ı baştan aşağı gezdiğini, müzeleri, şehitlikleri ziyaret ettiğini anlatan Pashayeva, bebeklerin nasıl öldürüldüğünü, insanlara nasıl mezalim uygulandığını gördüğünü, bunları gençlerin öğrenmesi için kitaplarında anlattığını kaydetti.

“AVRUPA KIBRIS TÜRKLERİNE KARŞI İKİ YÜZLÜ”

Kıbrıs Türklerin ne yaşadığını çok iyi bildiğini ifade eden Pashayeva, özellikle batı dünyasının Kıbrıs Türklerine karşı yapılan mezalimde duyarsız kaldığını söyledi. Pashayeva, “Oradaki insanlar Türk ve Müslüman olmasaydı bütün dünyayı ayağa kaldırırlardı ama o acımasızlıkların yapıldığı Türk-Müslüman olunca duyarsız kaldılar. Bugün de Kuzey Kıbrıs’a aslında aynı şeyi yapıyorlar, haksızlık, adaletsizlik devam ediyor. Ben bunu, Avrupa’da olduğum her zaman, bütün uluslar arası örgütlerin toplantılarında, Kıbrıs Türklerine karşı, açıkça iki yüzlü olduklarını, çifte standart uyguladıklarını söylüyorum.”

Avrupa’nın haksız bir şekilde Güney Kıbrıs’ı üyeliğe aldığını Kuzey Kıbrıs’a mağdur bıraktığını ifade eden Ganira Pashayeva, Avupa’nın 24 Nisan 2004 referandumda “şunu yaparız bunu yaparız” diye söz verdiğini ama referandumda çözümden ve barıştan yana olan Kıbrıs Türkleri olduğunun ortaya çıktığını, ama Avrupa’nın Kuzey Kıbrıs’a verdiği vaatleri tutmadığını vurguladı.

Kıbrıs Türkünün çok acılar yaşadığını, ekonomik izolasyonlardan, ambargolardan dolayı zor durumlar yaşadığını, bulunduğu her ortamda bunları da dile getirdiğini anlatan Milletvekili Pashayeva, “Bulunduğun her yerde Kıbrıs Türkünün sesiyim, kardeşler bunu yapmalı, siz de Karabağ Türklerinin sesi olmalısınız, yani sen, ben, o değil, biz olmamız gerekir. İnşallah Kıbrıs Türklerine karşı yapılan bu çifte standartlar son bulur, huzura kavuşur. Kıbrıs Türkünün acısını içimizde hissediyoruz. Yüreğiniz daha çok yapmak ister ama bazen öyle gerçekler olur ki istediğiniz şeyi yapamıyorsunuz ama o acı sizin içinizde aynı acıdır” dedi.

“GENÇLERİMİZE, BİRBİRİMİZİ İYİ ANLATMALIYIZ”

Coğrafyaya bakılmaksınız, dünyanın bir yerindeki Türklerin canının yanmasından rahatsızlık duyulması ve gençlere davaların iyi anlatılması gerektiğini kaydeden Ganira Pashayeva, şöyle devam etti:

“Gençlerimize birbirimizi iyi anlatmamız gerekir. Geçtiğimizi yolu, bugün bizi rahatsız eden durumu, bunlarına arkasındaki oyunları anlatmamız gerekir. Bugün devam eden, büyük güçlerin oynadığı oyunlarla insanların nasıl mağdur durumlara düşmüş bunların hepsini anlatmamız lazım. Adaletsizliklere, haksızlıklara karşı duyarsız kalmayıp sesimizi çıkarmamız gerekir. Bu birlik beraberliği tüm dünyaya karşı göstermemiz gerekir: Durumu hemen değiştiremeyebiliriz ama bütün dünyaya, ‘biz bunun arkasındayız, biz bu kadarız, biz biriz’ dememiz gerekir. Bu çok önemli. Bütün dünya, bütün Türk toplumlarının birlik berberlik içinde olduğunu görürse, geleceğe doğru durumu değiştirebileceğimizi düşünüyorum.”

“GENÇLERİMİZ İLETİŞİMİN GÜCÜNDEN YARARLANMIYOR”

Pashayeva, yurt dışındaki Türk diasporasının hep birlikte hareket etmesinin dünyaya daha güçlü mesaj vereceğine işaret ederek, bu nedenle gençlerle çalışmaya çok önem verdiğini vurguladı.

Milli konularda gençlerin daha duyarlı olması gerektiğinin altını çizen Pashayeva, şunları söyledi:

 “Öyle bir gençlik yetiştirmemiz gerekir ki onlar bizden farklı olsun, daha duyarlı olsunlar. Ben, sen, o yerine biz demeyi başaran bir gençlik yetiştirmemiz gerekir. Gençlerimiz iyi yetişmeli, sahiplenme duygusu ile iyi çalışsınlar, gençler bu eksiliğimiz var. Bugün dünyada sosyal ağların, iletişimin gücü çok arttı. Gençlerimiz bu iletişimin gücünden birbirlerini daha iyi tanımak, sahiplenmek, iş birliği yapmak konusunda yeteri kadar yararlanmıyor, daha çok eğlenmek için kullanıyorlar ama bugün eğlenme günü değil. Bugün, Türk dünyası gençliğinin eğlenme günü değil, bu kadar sorunumuz varsa, bu kadar annelerin gözyaşı varsa, bu kadar göçmenimiz, bu kadar mağdur insanımız varsa gün eğlenme günü değildir, gün öğrenme, çalışma günüdür, birbirine sahip olup daha da çok çalışma günüdür. Gençlerimizin bu konuda daha duyarlı olması gerekir.”

“AZERBAYCAN, AVRUPA’NIN VE ASYA’NIN BİR PARÇASI”

Ganira Pashayeva, “Azerbaycan, 1. Avrupa Oyunları’na ev sahipliği yapıyor, müthiş bir organizasyon. Azerbaycan’ın geleceği Avrupa Birliği’nde midir, Rusya’da mı. Azerbaycan gelecek yıllarda hangisine daha yakın bir strateji izleyecek?” sorusuna karşılık ise şöyle konuştu:

“Azerbaycan devletin dış politikası,  Azerbaycan devletinin menfaat ve çıkarları üzerine kurulu bir politikadır ve böyle de olası gerekir, bunu destekliyorum. Bizim için en önemli konu kendi devletimizin çıkarlarıdır. Herkesle işbirliği içerisinde devletimiz menfaat ve çıkarları koruma çalışmaları içerisindeyiz. Azerbaycan devleti dış politikada,  Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin, Avrupa Konseyi’nin üyesidir, aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı’nın çok aktif üyelerinden biri olarak İslam ülkeleri ile de sıkı çalışmalar içerisindedir. Yani biz bütün uluslararası örgütlerle, kurum ve kuruluşlarla, batıdan doğuya, kuzeyden güneye devletimizin çıkarları doğrultusunda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Avrupa ile işbirliği de bizim için çok önemlidir ve Azerbaycan, özgürlüğü kazandığı yıllardan Avrupa ile işbirliğini daha güçlendirdi. Azerbaycan Avrupa’nın bir parçası, aynı zamanda biz Asya’nın da bir parçasıyız. Azerbaycan’ın önemi de zaten buradadır. Biz, batı ile Müslüman dünyası arasında, batı ile doğu arasında önde gelen ana köprülerdeniz. Sadece coğrafi anlamda değil, kültür anlamında da bir köprüyüz. Çünkü bugün Azerbaycan, o yüzden,  medeniyetler ve kültürler arası diyaloga ana rol oynayan ülkelerden biridir. Azerbaycan Müslüman bir ülke olarak batı ile doğu arsında kültürlerarası diyalog nasıl kurulabilir, nasıl yaşanabilir bunun çok önemli modellerinden biridir.”

Doğu ve batı ile ülkenin çıkarları doğrultusunda ciddi çalışmalar yürüttüklerini, en önemli sorunlarının Karabağ sorunun çözülmesi olduğunu kaydeden Pashayeva, bu nedenle her yerle temas halinde olduklarını belirtti. Karabağ sorunu ve Hocalı katliamının daha çok duyurulması, hassasiyetin artması için dünyanın tüm ülkeleri ile çalıştıklarını anlatan Pashayeva, ekonomik güçlenme için Azerbaycan’ın menfaatleri doğrultusunda çalışmalar yürüttüklerini söyledi. 

“TÜRKİYE İLE ÇIKARLARIMIZ ORTAK”

Azerbaycan’ın Türkiye ile ilişkilerinin farklı boyuta olduğunun altını çizen Pashayeva, “Türkiye ile işbirliğinin artmasına sadece Azerbaycan’ın çıkarları doğrultusunda değil aynı zamanda Türkiye’nin, bizim ortak çıkarlarımız doğrulusunda yaklaşıyoruz. Yani önce Türkiye kazansın, Türkiye’nin gücü artsın. Türkiye’nin gücünün artması, Azerbaycan-Türkiye ortaklığın gücünün artması farklı coğrafyalardaki insanımıza yarın daha çok destek gösterebilmemiz açısından da önemlidir. Biz bir millet iki devletiz. O yüzden Türkiye ile ilişkiler Azerbaycan dış politikasında farklı bir boyuttur. Başkaları ile ilişkilerimizde Azerbaycan devletinin çıkarları önce. Başta Türkiye olmak üzere Türk cumhuriyeti ile  ilişkilerimizde ben değil biz anlayışımız var. Bizim birbirimize kazandırmamız gerekir. Ben, Kıbrıs davasını bir çok Kıbrıs Türkünün bilmediği daha çok detay biliyorum.”

Kuzey Kıbrıs’ı Azerbaycan’da tanıtmak için çeşitli çalışmalar yaptıklarını, üniversiteleri Azerbaycan gençlerine tanıttıklarını anlatan Pashayeva, Azerbaycan’dan KKTC’ye binlerce öğrenci gittiğini, bunun çok önemli bir katkı olduğunu, bazı işadamlarının da yatırımları olduğunu, bunun daha çok artmasını istediklerini söyledi.

Pashayeva, “Kıbrıs Türkünün sorunu benim sorunum, Kıbrıs konusunu kendi davam gibi savunuyorum” dedi.

Soyadı desteği

Pashayeva, KKTC’de tartışılan, “kadın evlendikten sonra kızlık soyadını kullanmalı mı”  konusunda Azerbaycan’da kadınların kızlık soyadını kullandığına işarete etti

Formunu korumak için özel bir şey yapmadığını, yeme içmesine dikkat ettiğini, akşamları çok yememeye dikkat ettiğini ve spor yaptığını anlatan Pashayeva, yaş ilerlerken sağlığa daha fazla dikkat etmek gerektiğini söyledi.

“Kadın milletvekili olmanın zorlukları nelerdir, bu zorlukları yaşıyor musunuz” sorusuna Pashayeva, “Dünyanın her yerinde, aktif hayatta ve siyasette kadın olmak kolay değil. Kadınlar bu gerçeği kabul ederek daha çok kendilerini ifade etmeliler. Daha çok çalışarak, ‘kadın onu, bunu yapamaz’ şeklindeki kafalardaki buzları eritmeliler” dedi.

Pashayeva, kadının mücadeleden geri çekilmemesi gerektiğini vurgulayarak, Türk toplumlarındaki kadının yerinin daha iyi anlaşılması açısından özellikler erkeklere Dede Korkut hikayelerini yeniden okunmasını önerdi.

KKTC’de tartışılan, “kadın evlendikten sonra kızlık soyadını kullanmalı mı”  konusunda görüşü de sorulan Ganira Pashayeva, Azerbaycan’da kadınların kızlık soyadını kullandığına işarete ederek, “Buna normal bakıyorum, çünkü Azerbaycan’da yılardır bu var” dedi. 

Pashayeva, “Evlendiğinde kızlık soyadını kullanmak isteyen, değiştirmek istemeyen kullanmaz. İkisini de kullanabilir. Mesala benim annem bugüne kadar kızlık soyadını kullanıyor, halam evlendi kızlık soyadını kullanıyor. Bu tartışılma konusu olmamalı. Zaten ailede sevgi saygı bu tür formalitelerden geçmez ki. Ben evlenirsem, ikisini de kullanmak isterim. Kıbrıs’a selam ve sevgilerimi gönderiyorum, inşallah her zaman mutlu, huzurlu olsunlar” diye konuştu.

HalkınSesi

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.