CTP Lefkoşa Milletvekili Tufan Erhürman, vicdani ret konusunda düzenleme için anayasada değişiklik gerektiğini söyledi.

Erhürman, “vicdani ret” konulu konuşmasında, KKTC Anayasası, TC Anayasası’ndan çok etkilenerek hazırlandığı halde Türkiye’deki bazı düzenlemelerin KKTC’de olmadığını hatırlattı.

Vicdani reddin anayasanın bir parçası haline getirilebileceğini kaydeden Erhürman, değişikliğin haziran ayında yerel seçimle beraber referanduma sunulabileceğini söyledi.

“AVRUPA KONSEYİ’NDEKİ 47 ÜLKDEN 45’İNDE VİCDANİ RET VAR”

Erhürman, “zorunlu askerlik devam ettiği sürece vicdani ret olmaz” görüşünün doğru olmadığını ifade ederek, Avrupa Konseyi üyesi 45 ülkede vicdani ret hakkı tanındığını, sadece 2’sinde olmadığını; 19’unda zorunlu askerlik olmadığını, 26’sında zorunlu askerlik bulunduğunu anlattı.

Çeşitli ülkelerdeki askerlik ve vicdani retçilerin kamu görevi sürelerinden örnekler veren Tufan Erhürman, Güney Kıbrıs’ta askerliğin 26 ay; vicdani retçinin yapacağı kamu görevi süresinin ise 42 ay olduğunu, birçok ülkede ise sürelerin daha yakın düzenlendiğini söyledi.

AİHM’nin gerekleri yerine getirilecekse, 10 Ekim 2013 tarihli Anayasa Mahkemesi’nin kararının yol göstericiliğiyle yasalarda vicdani ret düzenlemesi yapılması gerektiğini belirten Tufan Erhürman, şu anki haliyle vicdani rettin anayasa değişikliği gerektirdiğini düşündüğünü ifade etti.

ATUN

UBP Gazimağusa Milletvekili Sunat Atun, “hükümetin icraatları” konulu gündem dışı konuşmasında, hükümetin reform hükümeti değil hayal kırıklığı hükümeti olduğunu öne sürdü.

Atun, CTP’nin hükümetin icraatları konusunda takvim hazırlayacağı açıklamasını eleştirerek, halkın “bu kadar önemli konularda ortağınızın UBP’yle işbirliği yapmasını mı beklediniz” diye sorduğunu belirtti.

Hükümetin yeni bir ekonomik program hazırlamaktan aciz olduğunu, kendi dönemlerinde hazırladıkları ekonomik program sayesinde Türkiye’den kredi alabildiğini savunan Sunat Atun,
KİT’lere, döner sermaye kuruluşlarına ve Devletin kuruluşlarına istihdam yapılıp yapılmadığını da soran Atun, milletvekili olarak hükümetin icraatını ve verilen sözlerin tutulup tutulmadığını sorgulamanın görevi olduğunu sordu.

Atun, KİT’lere, döner sermaye kuruluşlarına ve devletin kuruluşlarına istihdam yapılıp yapılmadığını ve istihdam yapıldıysa kaç kişilik istihdam yapıldığını içeren soru önergesini de sundu.

Elektrik Kurumu’na siyasi baskı olup olmadığını soran Atun, konuşmasında Belediyeler konusuna da değindi ve en büyük belediye durumunda olan LTB’nin bile maaşları ödemede zorlandığını söyledi.

Atun, Hükümetin büyük ortağını CTP’nin DP-UBP işbirliğinden dolayı kızgın olduğunu ve CTP’nin kızgınlığının karşılığı olarak belediyelerin elektriğini keseceğini ileri sürdü.

Halkın hükümetten icraat beklediğini belirten Atun, 6 ay geçmesine rağmen hükümetin yapısını sağlamlaştıracak hiçbir şey yapılmadığını savundu.

ÖZCENK

UBP Gazimağusa Milletvekili  Erdal Özcenk, sağlıktaki sorunlarla ilgili gündem dışı konuşma yaptı. Özcenk, 14 Mart Tıp Bayramı’nın ilk kez 1919 yılında kutlanmaya başladığını belirterek süreç hakkında bilgi verdi.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Tıp Haftası boyunca sağlıktaki sorunların konuşulacağını kaydeden Özcenk, sağlık sisteminin modern ülkelerdeki düzeye getirilmemesi halinde bu sorunların yıllarca konuşulacağını söyledi.

Sağlıkta iyi bir sistem için önerilerini sıralayan Erdal Özcenk, Genel Sağlık Sigortası uygulamasına mutlaka geçilmesi gerektiğini vurguladı.

Özcenk, acil sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi gerektiğini belirterek eski bir başhekim olarak yapılması gerekenleri anlattı.

Sağlıkta bekleyen reformları hep birlikte bir yapmak için bir komite kurulması önerisi yapan Erdal Özcenk, Meclis’te bu iradenin bulunduğuna inandığını söyledi; meslektaşlarının Tıp Bayramı’nı kutladı.

SANER

UBP Gazimağusa Milletvekili Ersan Saner, “özelleştirme” konulu gündem dışı konuşma yaptı.

4 aydır KTHY’nin batırılmasıyla ilgili ad-hoc komitenin toplanmadığını belirterek bu durumu eleştiren Saner, “telefonda özelleştirme UBP döneminde yapıldı” diyenlerin niye hükümet programına “özerkleştirme” koyduğunu sordu.

“Telefonu özelleştirecek misiniz özerkleştirecek misiniz göreceğiz” diyen Saner, ilgili bakanın sözlerini eleştirdi.

Hükümet programındaki hedeflerden örnekler veren Saner, Maliye Bakanı Mungan’ın Ercan’la ilgili açıklamalarını ise olumlu bulduğunu ifade etti, doğru adımı attığı için cesaretinden dolayı kutladı.

DP’nin Ercan ihalesini iptal edeceğini söylediğini hatırlatan Saner, CTP’nin bu konuya açıklık getirmesi gerektiğini belirtti.

UBP’nin imza attığı Ekonomik Program’da Ercan’ın, elektriğin, telefonun, limanların özelleştirilmesinin yer aldığını kaydeden Ersan Saner, CTP’nin de protokole imza attığını halktan gizleyerek hükümet programında başka, icraatta başka yaptığını öne sürdü.

Saner, 2012 yılında aralarında ÖRP’nin de bulunduğu muhalefet partilerinin sunduğu Elektrik İnkişaf Yasa Önerisi’ni hatırlattı ve imzalarına sahip çıkmadığı için CTP, DP, ve TDP’ye eleştiriler yaptı.

ÇAKICI

TDP Lefkoşa Milletvekili Mehmet Çakıcı, 2012 yılında Elektrik İnkişaf Yasa Önerisi’ne 4 muhalefet partisi olarak imza attıklarını belirterek, KIBTEK’le ilgili duruşlarının çok net olduğunu söyledi.

“ ‘Şimdi özelleştirmeyeceğiz’ diye diye kurumda özelleştirmeye gidiliyor. Kimi dağıtımın özelleştirilmesinden, kimi Türkiye’den kabloyla elektrik getirilmesinden söz ediyor” diyen Çakıcı, eğer alternatif enerjiye geçilecekse, ülkeye uygun koşullarda çalışma yapılarak adanın gelecekte elektrik satabilecek duruma gelebileceğini ifade etti.

Mehmet Çakıcı, niyetin her şeyin kapatılması ve Türkiye’den kabloyla elektrik alınması noktasına gelindiğini savunarak, 2012’de sundukları yasa önerisindeki imzalarına sadık olduklarını belirtti.

Muhalefette başka, hükümette başka uygulamaların doğru olmadığını, halkı kandırmak anlamına geldiğini ve siyasetçilere güvensizlik yarattığını dile getiren Çakıcı, yasa önerisinde imzası bulunan CTP ve DP’nin bugün iktidarda olduğuna dikkat çekti.

“Niye imza atıp bizi de alet ettiniz?” diye soran Mehmet Çakıcı, CTP ve DP’nin özelleştirme yapmayacağız diye diye özelleştirmeye gittiğini savundu. Çakıcı, o dönemin iktidarının da elektrik konusunda özelleştirme değil özerkleştirme dediğini hatırlattı.

TAK