Aybak Cinayeti sanıkları İbrahim Maraşlı ve Mustafa İlhan Tuncay’ın Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargı süreci devam ediyor. Sanık Tuncay’ın avukatı Emre Kadri dikkat çeken bir iddia ortaya attı

Nadire BAHADİ

Yeniboğaziçi bölgesinde 2013 yılı Aralık ayı içerisinde ormanlık bir alanda çukura gömülü olarak bulunan ve cinayete kurban gittiği ortaya çıkan Ahmet Aybak davasının duruşması dün de devam etti. Ahmet Aybak’ı zehirleyerek öldürdükten sonra çukur kazarak gömdükleri iddiası ile tahammüden adam öldürmekle itham edilen sanıklar İbrahim Maraşlı ve Mustafa İlhan Tuncay’ın yargılandığı davada savunma cinayet soruşturmasını yürüten Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran’ı sorgulamaya devam ediyor. Davanın dünkü duruşmasında Dalkıran’ı sorgulayan sanık Mustafa İlhan Tuncay’ın avukatı Emre Kadri, sanık İbrahim Maraşlı ile ilgili ilginç iddialarda bulundu. Önce Ahmet Aybak’ın öldürülmesinin 2006 yılında meydana gelen Ahmet Girgin cinayeti ile ilgili bağlantılı olduğunu iddia eden avukat Kadri, daha sonra Aybak ile Maraşlı’nın hedefinde Mustafa İlhan Tuncay’ın olabileceğini savunarak zehirli tatlıyı yanlışlıkla Ahmet Aybak’ın yediğini savundu.

Sanık Maraşlı’nın Aybak’a neden para gönderdiği muamma

Cinayet davasının soruşturmasını yürüten müfettiş muavini Ömür Dalkıran’ı sorgulayan sanık Mustafa İlhan Tuncay’ın avukatı Emre Kadri, gazetelerde çıkan Ahmet Aybak’ın Ahmet Girgin cinayetinde sanık İbrahim Maraşlı tarafından tutulan kiralık katil olduğu yönündeki haberlerinin şantaj iddialarını güçlendirdiğini söyledi.  Sanık Maraşlı’nın Aybak ile tanışıklığının çok daha uzun yıllara dayandığını savunan Kadri, Mustafa İlhan Tuncay’ın daha Aybak’ı tanımadığı zamanlardan önce sanık Maraşlı’nın Ahmet Aybak’ın  eşi Dilek Bengi’nin hesabına para gönderdiğini söyledi. Polisin yaptığı araştırmada da Maraşlı’nın 2013 yılı Mayıs ayında Aybak’ın eşine ait banka hesabına 12 bin TL para yatırdığı ortaya çıkarken, avukat Kadri Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi’nin huzurunda kanıtı bulunan para gönderme olayı ile ilgili ciddi iddialarda bulundu.

Aybak’ın orijinal kimliği ile 2006’da giriş çıkışı yok

Polisin yaptığı araştırmada Aybak’ın orijinal kimliği ile 2006 yılında giriş çıkışı bulunmadığını tespit etmesinin ardından olayın üzerine düşmediğini söyleyen Kadri, Aybak’ın o dönemlerde iddia edildiği gibi kiralık katil olarak gelmesi halinde sahte kimlikle giriş çıkış yapmasının olası olduğunu savundu. Girgin cinayeti ile ilgili daha önce tutuklanan sanık İbrahim Maraşlı’nın, Ahmet Aybak’ın şantaj yapması nedeni ile Aybak’a para gönderdiğini iddia eden Kadri, “polis soruşturmasında Maraşlı’nın Aybak’a 2013 yılında para gönderdiğini tespit etti.  Ancak polis sanık Maraşlı’nın Aybak’a neden 12 bin TL para gönderdiğini tespit etseydi, 1 değil 2 cinayeti birden aydınlatabilecekti” şeklinde iddiada bulundu. Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran da Aybak cinayeti ile birlikte Girgin cinayeti ile değerlendirme yapıldığını ancak bir bağlantının tespit edilemediğini söyledi.

Kadri: Hedefte Mustafa İlhan Tuncay’ın olma olasılığı vardı

Sanık İbrahim Maraşlı’nın daha önce Girgin cinayeti ile ilgili tutuklanması, Ahmet Aybak’ın ise Türkiye’de adam yaralama ve adam öldürme suçlarından 2 ayrı sabıkasının bulunması nedeni ile mazilerinin çok temiz olmadığını söyleyen sanık Tuncay’ın avukatı Emre Kadri, bir çarpıcı iddiada daha bulundu. Sanık Maraşlı’nın önce Aybak’ın şantajlarına karşılık Mustafa İlhan Tuncay’ı yeni bir yem olarak seçtiğini söyleyen Kadri, daha sonra Maraşlı ve Aybak’ın hedefinde Mustafa İlhan Tuncay’ın olabileceğini ancak sanık Maraşlı’nın zehirli tatlıları yanlışlıkla Ahmet Aybak’a yedirme ihtimalinin de bulunduğunu iddia etti. Tahkikat memuru Ömür Dalkıran ise titiz bir soruşturma yürütüldüğünü hedefin Ahmet Aybak olduğunu çünkü, Aybak’ın Rıfat Şıksanal ile sanık İbrahim Maraşlı’nın birlikte Mustafa İlhan Tuncay’ı dolandırdıkklarını öğrendiğini ve bu yönde şantaj yaptığını tespit ettiklerini ifade etti.

“Cinayeti bilen birileri daha var”

Sanık İbrahim Maraşlı’nın Güney Kıbrıs’a kaçacağı sırada tutuklanmasının ardından ilk etapta kendi evinin adresini polisten gizlediğini söyleyen avukat Emre Kadri’nin bir diğer iddiası ise sanığın cinayet işlediğini bilen birilerinin daha olduğu yönünde oldu. Cinayetin şırınga ile işlendiğini bilen birinin evdeki şiringayı, görüşme yapıldığı bilinen bozuk olmayan cep telefonunun ve sim kartın manyetik alanının kırılarak çöpe atıldığını söyleyen Kadri, cinayeti bilen şahısların olduğunun ayan beyan açık olduğunu ifade etti. Soruşturmayı yürüten subay Dalkıran ise bunun ihtimal olduğunu söyleyerek evde olan biri yani eşi veya babası atmış olabilir ancak emarelerin ne zaman çöpe atıldığının tespit edilemediğini söyledi.

Mahkeme, duruşmaya devam edilmek üzere 23 Mayıs 2016 Pazartesi gününe ertelendi.

Havadis