Aydınlık Yarınlar Hareketi, siyaset kurumunun halkın güvenini kaybetmesinin demokrasi açısından çok önemli ve üzücü bir sorun olduğunu belirterek, bu güveni ortadan kaldıran nedenlerinse Kıbrıs Türkü tarafından bilindiğini ve her zamankinden daha gür sesle eleştirildiğini söyledi.

Aydınlık Yarınlar Hareketi Başkanı Anıl Kaya yaptığı açıklamada, “Siyasetçiler olumsuzlukların üstüne bir de meclis nisap sorununu ekleyerek siyasal tarihimize önemli bir sorumsuzluk örneği ile geçmiştir”  diyerek, Aydınlık Yarınlar Hareketi olarak demokrasi, insanlar ve çocukların geleceği konusunda endişeli olduklarını belirtti.

Söz üreten değil iş yapan, sorunları çözen insanların ve çocukların geleceğe güvenle bakmasına neden olacak bir siyaset anlayışına ihtiyaç duyduklarını ifade eden Kaya, siyaset kurumunun çok konuşmakla birlikte yılların sorunlarını çözmeyerek niyet açısından kendini tartıştırır pozisyona düşürdüğünü kaydetti.

“İnsanların seçime katılma ve oy verme motivasyonunun bu kadar tartışılıyor olması da savunduklarımızın doğruluğunu teyit etmektedir” diyen Kaya, ülkede özellikle son beş yıl içerisinde sivil toplum kuruluşlarının önemli çalışmalar içerisinde olduğunu, bu çalışmaların daha çok evrensel değerler temelinde var olan sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik ve ayrıca ekonomik sosyal ve siyasal gelişimin önünü açacak doğrultuda olduğunu kaydetti.

Kaya,  “Sivil toplum kuruluşları demokrasinin sigortası olmakla beraber aynı zamanda katılımcı demokratik anlayışın da savunucularıdır” diyerek, bu doğrultuda toplumsal dinamiklerin karar alma süreçlerinde yer alabilmesinin hem demokrasi hem katılımcı demokratik anlayış, hem de doğru kararların alınmasında önemli rol oynayacağına inandıklarını ifade etti.

YENİ BİR SAYFA AÇMALIYIZ

Kaya açıklamasında şu ifadelere de yer verdi;

“Bu memlekette var olan sorunların bilincinde, bu sorunların aşılabilmesi için en doğru projeleri, politikaları üreten ve projelerini gerçekleştirebilecek kadroları olan insan ve çevre odaklı bir siyaset anlayışı arzulamaktayız.
Bu sese siyasal partiler ve siyaset yapanlar kulak vermelidir.

Değişen dünyaya ve insanların beklentilerine karşılık veremeyen söylem e politikaları üretemeyen kurumlar tarihin tozlu sayfalarındaki yerini almaya mahkumdur”

TAK