200 NÜFUSLU KÖYÜN KADERİ EKO-TURİZMLE DEĞİŞTİ… KÖY KAHVESİ KADINLAR TARAFINDAN ÇALIŞTIRILIYOR,  EVLER RESTORE EDİLİYOR, BAĞ VE ŞARAP EVLERİ AÇILIYOR...

“KORUMAYA MUHTAÇ ÖZEL BÖLGE” İLAN EDİLEN KÖY, YARASA MAĞARASI, ORKİDELERİ, MUFLONLARIYLA DA İLGİ ODAĞI

KKTC’nin batı bölgesinin en eski Türk köylerinden, küçük nüfusuyla yıllardan beri gözlerden uzak yaşayan dağ eteklerindeki Bağlıköy, eski adıyla Ambeligu, eko turizmle yeniden yaşam buluyor. Yaklaşık 2 yıldan beri bir grup gönüllünün girişimleri ve çeşitli kaynaklardan sağlanan destekle “korumaya muhtaç özel bölge” statüsü alan Bağlıköy’de “eko” faaliyetle evler restore ediliyor, doğal ortamda restoranlar açılıyor, bölgeye özgü flora/fauna keşfediliyor…

Birçok köy gibi geleneksel festivallerle halka adını duyuran, adalı tarafından “keşfedilen” Bağlıköy, her yıl ilkbaharda yapılmaya başlanan festivale ek olarak, bu günlerde Palüze Festivali’ne hazırlanıyor. Yaklaşık 200 kişilik nüfusuna rağmen kadın-erkek köylünün çoğunluğu badem kırıp dizerek, palüze malzemesi hazırlayarak festival için hummalı bir çalışma içinde. 21 Eylül Pazar günü sabah 10.00’dan itibaren akşama kadar çeşitli etkinliklerle devam edecek festivalde, palüze ve sucuk yapımı da izlenebilecek.

Son 2 yıldan beri eko turizmle birlikte yaşam bulan köyde bu aralar festival dolayısıyla hazırlıklar yoğunlaştı. Yollar temizlenirken, konuklar için park yerleri, stantlar, tuvaletler hazırlanmaya başladı. Tümü eko turizm kurallarına uygun hazırlanırken, bir süreden beri restore edilerek haftanın her günü hizmet vermeye başlayan otantik restoranlar da konuklarını ağırlamaya hazırlanıyor.

Bağ ve şarap evleri olarak yatılı hizmet de vermeye başlayan restoranlar yanında, restore edilen eski köy kahvehanesi de sürekli hizmet veriyor. Köy kadınları tarafından kurayla dönüşümlü olarak gönüllülük esasında çalıştırılan kahvehane, adanın kahve kültürünün de simgesi durumunda.
Dağın eteklerindeki köy, adanın simgelerinden muflonların da gözlemlenebileceği ender yerleşim yerlerinden…