Lefkoşa’daki eş zamanlı üç kundaklama olayında, iki işyeri kundaklanan iş insanı Ömer Arhun, mahkemede ilk kez tanıklık etti, Enver Bahçeciler ile arasında bir husumet olduğunu açıkladı. İş insanı Ömer Arhun, “Enver Bahçeciler'in azmettiren kişi olduğuna ve bu kişilerin ona bağlı kişiler olduğuna eminim. Başka kimseyle husumetim olmamıştır. Gerek ben ve ailem, gerekse çalışanlarım bu olaydan sonra infial içerisine düştük.  Zararımız 550 bin TL’dir” diye konuştu

Emine UYSAL

Lefkoşa’daki eş zamanlı üç kundaklama olayında iki işyeri kundaklanan iş insanı Ömer Arhun, mahkemede ilk kez tanıklık ederek, Enver Bahçeciler ile husumeti olduğunu açıkladı.

Lefkoşa’da 19 Şubat’ta King Autos, Özmerhan Group ve Opel Plaza isimli üç işyerinde eş zamanlı kundaklama yapmak suçundan cezaevinde hükümsüz tutuklu olan Evren Baysal, Eren Baysal, Ozan Ögeyik ve Adem Bağlars dün Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı.

Yargıç Rauf Kürşad’ın huzurunda görüşülen davada KKTC Başsavcılığı adına Savcı Yardımcısı Behrat Mavioğlu, ön soruşturmanın (PI) duruşmasında Özmerhan Group Yönetim Kurulu Başkanı ve işletmecisi Ömer Arhun’u tanık olarak dinletti.

Arhun: Bahçeciler dışında kimseyle husumetim yok

İş insanı Ömer Arhun, olay gecesi 19 Şubat'ta kendisine ait olan Opel Plaza ve Özmerhan Group binasının kundaklandığı haberini aldığını ve işyerlerine giderek, olayı kameralardan izlediğini anlattı.

Arhun, “Aynı gece polisten Halil Kahraman'a ait King Auto isimli işyeriyle işyerlerimin eş zamanlı kundaklandığını öğrendim. Olaydan sonra geçmişe dönük düşündüğümde Enver Bahçeciler dışında kimseyle husumetim olmadığı kanaatine vardım. Polise gidip, yaşadıklarımı anlattım ve şikâyetçi oldum” dedi.

Karşılıksız çekler ve sonrası…

Arhun, mahkemede ayrıca şunları söyledi:

“2014 yılı içerisinde Enver Bahçeciler ile bir şirkete ait çekler şirketimize getirilerek nakite çevrilmeye başlandı ve yılsonuna kadar devam etti. 2014 yılı sonunda çekler karşılıksız çıkınca, Enver Bahçeciler birkaç ay süre istedi, hepsini birlikte ödeyeceğini söyledi. 3-4 ay bekledikten sonra kendim şirket sahibi ile temasa geçerek, alacağımın büyük bir bölümünü tahsil ettim. Daha sonra Enver Bahçeciler, ofisime gelerek, 'Ben sana bekle dedim, beklemedin. Aceleci davrandın. Biz sana aylık yüzde 10 faizlerle tahsil edecektik. Bizim payımızı vermen gerekir' dedi. Bende böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını söyledim. Bahçeciler, hakkını ödemezsem sorun yaşayacağımıza ilişkin imalı sözler söyledi. Böyle bir hakkı olmadığını kendisine söyledim. 50 bin sterlin istedi. Ret cevabı alınca sinirlendi. Bahçeciler, yüksek sesle, 'Sokağın adamlarına verin de bana vermen. Seninle sorun yaşayacağız' dedi. Birkaç gün sonra geldi ve para istedi. Bende, 40 bin TL borcu olduğunu hatırlattım. Kendisine 10 bin TL daha verebileceğimi limitini 50 bin TL yapabileceğimi söyledim. Ödeme yapıldı ve Enver beyin huzurunda çalışanıma Bahçeciler'e başka ödeme yapılmayacağının talimatını verdim. Birkaç gün sonra Enver Bahçeciler'in telefonla arayıp 50 Euro istediğini ve çalışanların kendisine limitinin dolu olduğunu söylendiğini öğrendim. Kendisinin bana küstüğünü ortak arkadaşlarımdan öğrendim.   Enver Bahçeciler, bazı ortak arkadaşlarımıza o şirketin hesaplarından 1 milyon TL borcum olduğunu söylemiş. Bahçeciler, 'Günü gelince ben onunla hesaplaşırım' demiş. Benim, Enver Bahçeciler'e borcum yok. Daha sonra Enver Bahçeciler, ofisime gelip 50 bin sterlin istedi. Murat Yıldırım'a ait bir villa koçanı bırakıldı. Sözleşmeler yapıldı. Bahçeciler, gelip parayı aldı. Kundaklama olayından sonra Murat Yıldırım'ın Eren ve Evren Baysal'ın akrabaları olduğunu, paranın Evren Baysal'ın işlediği bir suçtan dolayı mahkemeye teminat olarak yatırıldığını öğrendim. Enver Bahçeciler ile aram açıldıktan sonra Aralık 2015 ayında kendi çabalarımla Londra’da olan Murat Yıldırım'a ulaştım. Ödeyemeyeceğini söyledi ancak araç gönderebileceğini söyledi. 6 aylık süreçte kendisine hiç ulaşamadım ve bu olay gerçekleşti. 15 gün önce Murat'a ulaştım. Enver Bahçeciler ile İstanbul'da görüştüğünü, 50 bin sterlinlik borcu kendisinin ödeyeceğini ve karışmaması gerektiğini söylediğini ancak Bahçeciler’e güveninin olmadığını ve borcunu kasım 2016 tarihinde ödeyeceğini söyledi. Size bu anlattıklarımı düşününce merkez binamı kundaklayan, Opel Plaza’daki araçlarımı yakan kişileri Enver Bahçeciler'in azmettirdiğine ve bu kişilerin ona bağlı kişiler olduğuna emin oldum. Başka kimseyle husumetim olmamıştır. Bu olay ticari hayatımda başıma ilk kez geldi. Gerek ben ve ailem gerekse çalışanlarım bu olaydan sonra infial içerisine düştük. Manevi zararımız yanında merkez binada 100 bin TL, Opel Plazada 450 bin TL toplam 550 bin TL maddi zararım oluştu. Merkez binamız sigortalı değildi. Plazadaki araçlarımız sigortalıydı ancak ödeme alamadığımız için mahkemeye dava açtık. 1990 yılından beri ticari faaliyetlerimi sürdürüyorum. 4 şirketim 125 çalışanım var. Olayda adı geçenlerin mahkemece cezalandırılacağından hiç şüphem yok. Adaletin yerine getirilmesini talep ederim. Şikayetim devam ediyor."

İki polis tanık dinlendi

Duruşmada ayrıca, polis memuru Çağıl Kaya, 19 Şubat'ta Opel Plaza'da yakılan 15 araçtan is örnekleri aldığını ve albüm hazırladığını anlattı.

Kaya, 73 ve 119 fotoğraftan oluşan albümleri emare olarak sundu. Tahkikat memuru Öjen Açıkada ise olayla ilgili yapılan tahkikatı anlattı.

Açıkada, Özmerhan isimli işyerinden alınan emareleri ve alınan bazı telefon dökümlerini mahkemeye aktarıp, alınan ifadelerle ilgili bilgi verdi.

Yargıç Rauf Kürşad, davayı mesai bitimiyle 3 Ekim’e erteledi.

Kıbrıs