1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. BARAKA: “BOĞAZ PİKNİK ALANI’NIN ÖZELLEŞTİRİLMEMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ ARDIMIZA KOYMAYACAĞIZ”
BARAKA: “BOĞAZ PİKNİK ALANI’NIN ÖZELLEŞTİRİLMEMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ ARDIMIZA KOYMAYACAĞIZ”

BARAKA: “BOĞAZ PİKNİK ALANI’NIN ÖZELLEŞTİRİLMEMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ ARDIMIZA KOYMAYACAĞIZ”

Baraka Kültür Merkezi, Boğaz Piknik Alanı’nın özelleştirilmesini engellemek için ellerinden geleni yapacaklarını açıkladı.

A+A-

Merkez adına açıklama yapan Hasan Yıkıcı, Kıbrıslı Türklere ait pek çok kurum ve değerin yıllardır özelleştirilerek yerli veya yabancı sermayeye “peşkeş çekildiğini” ve ellerinden alındığını söyledi.

Boğaz Piknik Alanı’nın özelleştirilmeye başlanmasının da bunun bir örneği olduğunu kaydeden Yıkıcı, Boğaz Piknik alanı bu ülkenin sembolik ve halkın en çok kullandığı doğal alanların başında geldiğini belirtti.

Yıkıcı “Bizler için bu doğal alanın özelleştirilmesi kabul edilemez bir durumdur. Denize girişlerden para alan zihniyet bugün ormanlarımıza, ağaçlık alanlarımıza da girmiş bulunmaktadır. İnsanların sosyalleşeceği tüm ortamlar yavaş yavaş ücretli hale gelmekte, yaşam alanlarımız gittikçe daralmaktadır” şeklinde devam etti.

Yıkıcı, “Boğaz Piknik alanının da sermayeye devredilmesiyle birlikte piknik yapmak için oturacağımız masa, serinlemek için sığınacağımız ağaçların gölgesi, rahatlamak için soluyacağımız temiz hava, ailemiz veya arkadaşlarımızla geçireceğimiz hoş vakit de ücrete tabi tutulacak, en temel yaşamsal haklarımız, doğanın bizlere sunduğu güzellikler sermayenin kıskacında ticari birer hizmete dönüşecek” dedi.

Yıkıcı, Boğaz Piknik Alanı’nın özelleştirilmesi sürecinde “piknik alanının kirli olduğu ve özelleştirilmesi durumunda temizleneceği” algısının yayıldığını ileri sürerek, şöyle devam etti:

“Halbuki burada üzerinde durulması gereken nokta, Boğaz Piknik alanından sorumlu kamu kuruluşlarının neden görevlerini yerine getirmeyerek, oraya gereken özen ve bakımı yapmıyor olmalarıdır. Orman Dairesi ve ilgili belediyenin, Boğaz Piknik Alanı’na asgari ilgiyi dahi göstermemesi, bir yandan topluma karşı olan sorumlulukların istismarını, diğer yandan ise özelleştirme politikalarına sözde meşru zemin hazırlamaktadır”

Hasan Yıkıcı, “Verdiğimiz vergiler kamusal alanların daha yaşanılabilir yerler olması adına iken, devlet kurumları söz konusu yerleri bırakın daha yaşanılabilir yapmayı, daha yaşanılamaz bir hale dönüşmesine katkı koymaktadır. Çözümü ise kamusal ve ekolojik alanların sermayeye peşkeş çekilmesinde bulmaktadırlar” dedi.

 

TAK

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.