1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. BARBAROS YÜZÜNDEN MÜZAKERELERDEN ÇEKİLMEYECEĞİZ
BARBAROS YÜZÜNDEN MÜZAKERELERDEN ÇEKİLMEYECEĞİZ

BARBAROS YÜZÜNDEN MÜZAKERELERDEN ÇEKİLMEYECEĞİZ

Bir süredir Rum iç cephesinde,

A+A-

ANASTASİADİS: “KONUYU BIDEN’A İLETTİM”

“TÜRKİYE ULUSLAR ARASI HUKUKA GÖRE HİÇBİR İHLALDE BULUNMADI... HER GEMİYİ BATIRALIM MI?”

İKİ TARAF ARASINDA BÜYÜK BİR UÇURUM VAR”

ANASTASİADİS SEN SİNOD MECLİSİ ÜYELERİNE BELGE VERDİ AMA RUM ULUSAL KONSEY ÜYELERİNE VERİLMEDİ

Bir süredir Rum iç cephesinde, Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisinin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri gerekçe gösterilerek müzakerelerden çekilme sözünü tutması istenen Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis dünkü Rum Ulusal Konseyi toplantısında kesin konuştu.

Anastasiadis “Türk gemisi Barbaros’un hareketleri bu aşamada bizim tarafın müzakerelerden çekilmesine gerekçe değil. Girişimler yapılıyor ancak müzakerelerin kesilmesi söz konusu değil” dedi ve bu konuda ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden nezdinde şahsen girişimde bulunduğunu söyledi.

Politis Anastasiadis’in Kıbrıs müzakerelerindeki durum, Barbaros Hayrettin Paşa’nın faaliyetleri,  Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis’in de müzakere süreci ve Ankara’da yaptığı temaslar hakkında bilgi verdiği dünkü Rum Ulusal Konsey toplantısıyla ilgili haberine “Başkan Anastasisdis Tezini Netleştirdi... Barbaros Yüzünden Kesmeyeceğiz... Biden’la Da Konuştu” başlığıyla yer verdi.

Gazete edindiği bilgilere dayanarak Anastasiadis’in, bazı siyasi partilerin Barbaros Hayrettin Paşa’nın Doğu Akdeniz’deki araştırma faaliyetleri konusunda Rum Yönetimi’ni pasiflikle suçlayıp Kathimerini’ye verdiği mülakatta “MEB’imiz ihlal edilirse müzakerelerden çekiliriz” sözünü defalarca hatırlatmaları karşısında sessizliğini dün bozduğunu yazdı.

KATHİMERİNİ’YE AÇIKLAMASINDA KASTETTİĞİ BAŞKAYDI...

Habere göre Kathimerini’ye yaptığı açıklama, Doğu Akdeniz’de Rum Yönetimi hesabına araştırma yapan yabancı şirket gemilerine Türk gemilerince yeni “tacizlerde bulunulması” ve Rum Yönetimi’nin bölgede sözde “egemenlik haklarını kullanmasını engelleme” ihtimalini kastettiğini belirten Anastasiadis Rum Yönetimi’nin, Barbaros’unkiler gibi diğer faaliyetler konusunda da uygun girişimlerde bulunduğunu söyledi.

Anastasiadis ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’la kısa süre önce yaptıkları telefon görüşmesinde meseleyi aktarıp “Türkiye’nin tahrikkar hareketlerden kaçınması” için ABD’nin Türkiye üzerinde nüfuz kullanmasını istediğini de açıkladı.

Gazete dünkü Konsey toplantısında Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis’in de Ankara’da TC Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Feridun Sinirlioğlu ile yaptığı görüşmeyi teferruatıyla anlattığını ve Türk tarafınca detaylı tezler ifade edilmediğini belirterek “Ankara müzakerelerin önüne geçmek istemiyor” değerlendirmesinde bulunduğunu yazdı, şunları ekledi:

“Gazetemizin kaynaklarına göre Mavroyannis Sinirlioğlu’nun, bugünkü durumun sonsuza dek devam edemeyeceği şeklindeki Türk tezini aktardığını, ‘Kıbrıslı Türklerin kendilerini Rumlara Ankara’dan daha yakın hissettiklerini itiraf ettiğini’ söyledi. 

Sinirlioğlu’na, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tasfiye edilmemesi, insan haklarına saygı gösterilmesi gerektiği de dâhil, Rum tarafının tezlerini aktarma fırsatı bulduğunu anlattı. Mavroyannis Sinirlioğlu’na Maraş’ın iadesi önerisini de ortaya koyarak Türkiye’nin askerinin küçük bir bölümünü veya tamamını çekerek ortamın ve Rumlar arasındaki Türkiye algısının değişmesine katkı sağlayabileceğini de ilettiğini söyledi.

Mavroyannis müzakerelere değinirken ise şu ana kadar iki tarafın tezlerini sunduğunu, bazı noktalarda büyük anlaşmazlık göründüğünü, Kıbrıslı Türklerin müzakereye, beklendiği gibi, eski tezleriyle başladığını anlattı.”

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Konsey’de temsil edilen siyasi partilerden, itirazlarına karşın bu zor müzakerelerde kendisine destek vermelerini istediğini kaydeden gazete Rum siyasilerin, Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin bu dönemde yürüttüğü temaslara işaret ederek Kıbrıslı Türklerin aktif bir şekilde kendi tezlerini uluslararası alanda ortaya koyma çabasından kaygılı olduklarını da yazdı.

Simerini haberini “Nami ve Barbaros İçin Pür Ateş... Sahte Devletin Yükseltilmesi ve MEB’deki İhlaller Ulusal Konsey’i Bölüyor... Averof: Türk Savaş Gemileri Uluslar Arası Hukuku İhlal Etmiyor” başlık ve spotlarıyla manşete çekti.

“İKİ TARAF ARASINDA BÜYÜK BİR UÇURUM VAR”

Gazete Anastasiadis’in dünkü toplantıda Konsey üyelerine müzakerelerin bugüne kadarki gidişatı hakkında bilgi verdiğini ve süreçle ilgili görüş alış verişinde bulunulduğunu belirterek Anastasiadis’in yaptığı bilgilendirmeden, iki taraf arasında büyük bir uçurum bulunduğu sonucunun çıktığını savundu.

Anastasiadis’in bilgilendirme sırasında, prosedürün başlangıç aşamasında bulunduğunu, pazarlık (al-ver) prosedürüne geçilmeden önce iki tarafın müzakere masasına kendi tezlerini koyduğunu söylediğine işaret eden gazete edindiği bilgilerin;  yalnız mülkiyet başlığında değil, Talat-Hristofyas müzakereleri zamanında çok daha kapsamlı olduğu düşünülen yönetim başlığında da büyük ayrılıklar göründüğünü yazdı, özetle şöyle devam etti:

“Bu çerçevede Anastasiadis Downer belgesinin müzakerelere zemin değil referans belgesi olduğunu belirterek ‘masada Hristofyas’ın önerileri yok’ vurgusu yaptı. Rum tarafının sunduğu önerilerin Kıbrıs sorunuyla ilgili oluşturulan hukukçular grubunun işleyerek şekillendirdiği ve bizim tarafın zaman zaman sunduğu önerilerin yeniden şekillendirilmiş öneriler olduğunu anlattı. 

Anastasiadis, Derviş Eroğlu ile 31 Mart’ta yapacağı görüşmenin ise iki toplum liderinin temas içerisinde olması için rutin görüşmesi çerçevesinde gerçekleşeceğine işaret etti.

“TÜRKLER ASLA RUM TARAFINI ZOR DURUMA SOKACAK İFADELER KULLANMADI”

Dünkü toplantıda Andreas Mavroyannis iki müzakerecinin Yunan ve Türk Dışişleri bakanlıklarıyla çapraz görüşmeler yapması çerçevesinde gerçekleşen Ankara ziyareti hakkında detaylı bilgi verdi. Edindiğimiz bilgilere göre Mavroyannis Türklere Rum tarafının, Kıbrıs sorununun çözüm şekliyle, Maraş başta olmak üzere güven yaratıcı önlemlerle, işgal askerinin çekilmesi gereği ve Avrupa müktesebatından sapmalarla ilgili tezlerini aktardığını anlattı. Türk muhataplarına, çözümün Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamını ve devletin Avrupai niteliğini güvence altına alması gerektiğini söylediğini de ekledi.

Rum tezlerine Türk tepkilerini anlatırken, Türkiye’de itibar ve nüfuz sahibi diplomat olduğunu söylediği Sinirlioğlu’nun Kıbrıs’taki durumun sürdürülebilir olmadığını, Kıbrıs sorununa en kısa zamanda çözüm bulunması gerektiğini, jeostratejik nedenlerin bunu dikte ettiğini söylediğini anlattı. Mavroyannis Türklerin, Kıbrıslı Türklerin müzakerelerde kendi tezlerini sunmalarının önüne geçmemek maksadıyla, Rum tezlerini görüş belirtmeden dikkatle dinlediklerini, hiçbir zaman da Rum tarafını zor duruma sokacak ifadeler kullanmadıklarını vurguladı.

DOĞAL GAZ YÖNETİMİ KONUSUNDA ÖZEL BİR KONSEY TOPLANTISI

Başkan Anastasiadis dünkü toplantıda doğal gazın yönetilmesi konusuna değinirken, Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis ve enerji konularında bilgi sahibi uzmanların da katılımıyla sadece doğal gaz konusunun ele alınacağı özel bir Ulusal Konsey toplantısı düzenleme niyetinde olduğunu ‘Tabii Nikolas müsaade ederse’ vurgusunu yaparak söyledi.

Anastasiadis siyasi partilerin parti organlarıyla, Kıbrıs sorunu ve ekonomideki gelişmeleri şahsen anlatmak üzere bir dizi temasta bulunmak niyetinde olduğunu da açıkladı. Bu çerçevede bugün öğleden sonra ilk görüşmesini Ekologlar Hareketi Siyasi Komitesi ile yapacak, DİKO parti organlarıyla da görüşecek.

ELAM KORKUSU VATANDAŞLAR İTTİFAKI’NA KONSEY KAPISINI AÇTIRMADI

Vatandaşlar İttifakı’nın Ulusal Konsey’e katılım talebinin bu sefer de Konsey kapılarını kapalı, en azından yarı-açık bulduğu anlaşılıyor. DİSİ ve AKEL, özellikle de AKEL (konjonktür gelişir de ELAM da katılırsa diye) emsal oluşturmasını istemeyip bu aşamada İttifak’ın Konsey’e katılımına rıza göstereceğe benzemiyor.”

“BARBAROS VE NAMİ’NİN FAALİYETLERİ İYİ ÇOCUK POLİTİKASI VE ÇAPRAZ PROSEDRÜ YÜZÜNDEN”

Gazete dünkü Konsey toplantısında muhalefet partilerinin Barbaros ve Nami’nin faaliyetleri konusunda Anastasiadis’i ve hükümetini topa tuttuklarını DİKO, EDEK ve Ekologlar’ın bu tavrına karşılık AKEL’in suskunluğunu koruduğunu yazdı.

Rum Ulusal Konseyi dışında olan Vatandaşlar İttifakı’nın da bu konuda saldırgan tavır ortaya koyduğunu belirten gazete 4 partinin, Barbaros Hayrettin Paşa’nın faaliyetlerinin de, Dışişleri Bakanı Nami’nin yurtdışı temaslarının da Anastasiadis hükümetinin “iyi çocuk” politikası izlemesinin ve müzakerecilerin anavatanlarla çapraz görüşmeleriyle ilgili anlaşmanın sonucu olduğu görüşünü ortaya koyduklarını belirtti.

Gazeteye göre DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos Nami’nin Beyaz Saray ziyaretine değinirken, başlayan çapraz prosedürün KKTC yetkililerini siyasi açıdan yükselteceğini söylerken EDEK Başkanı Yannakis Omiru Nami’nin ABD’nin Ada’daki büyükelçisinin eşliğinde ABD Başkan Yardımcısı ile görüşmesinin Rum diplomatik misyonları için alarm anlamına gelmesi ve sert girişimlerde bulunulması gerektiğini, bunun, KKTC’nin siyasi açıdan yükselmesi anlamına geldiğini söyledi. Ekologlar Genel Sekreteri Yorgos Perdikis ise Rum siyasi liderliği iç siyasi oyunlarla uğraşırken Nami, Özersay ve Türklerin kendi tezlerini uluslararası alanda öne çıkarmak için iyi organize bir seferberlik yürüttüğünü söyledi. Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas ise Nami’nin Beyaz Saray temaslarının gayrı resmi olarak nitelendirilemeyeceğini çünkü ABD büyükelçisinin de eşlik etmesinin görüşmeye resmiyet kazandırdığını kaydetti.

Gazete Rum siyasilerin bu tepkilerine karşılık Rum Yönetimi Sözcüsü Hristos Stilianidis’in “Bu görüşmelere tarihsel açıdan da bakılmalıdır. 2004’ten sonra Kıbrıs Türk toplumunun dünya çapında yükselişini maalesef hepimiz yaşadık” dediğini yazdı. Stilianidis’in 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın ABD Dışişleri Bakanlığı’ndaki görüşmesini ve AB’nin en üst düzeylerinde yapılan birçok görüşmeyi hatırlatarak “Bir kıyas yapalım ve şimdi değişen bir şey var mı görelim. Bugünün geçmişten daha iyi olduğunu da söyleyebilirim çünkü çok daha belirgin şekilde görünüyor” dediğini yazdı.

“TÜRKİYE ULUSLAR ARASI HUKUKA GÖRE HİÇBİR İHLALDE BULUNMADI... HER GEMİYİ BATIRALIM MI?”

Gazeteye göre DİSİ Başkanı Averof Neoftiu, Barbaros’un Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri nedeniyle Anastasiadis’e yapılan saldırılara cevaben “Uluslararası hukuka göre Kıbrıs kıta sahanlığına ve Kıbrıs karasularına Türkiye tarafından hiçbir ihlal yoktur. Ne zaman milliyetinden bağımsız olarak bir gemi uluslararası sularda veya Kıbrıs MEB’inde seyretse batırmamız mı gerek?” dedi.

Fileleftheros Anastasiadis’in, iç zıtlaşmalardan etkilenmiş bir Konsey’de müzakerelerin süreci hakkındaki bilgilendirdiğini, itirazların belirgin olduğunu ve çoğu kez ses tonlarının da yükseldiğini bildirdi.

Gazete Rum Ulusal Konseyi’nde Anastasiadis’in icraatlarına itiraz edenler (DİKO, EDEK, Ekologlar) ile bir dereceye kadar destekleyenler olarak iki ayrı kamp oluştuğunu yazdı.

MÜZAKERELERİN BAŞINDA İKİ TARAFIN AŞIRI TEZLER ORTAYA KOYMASI NORMAL

Alithia’nın “Çetin Müzakereler Başlıyor... Başkan Ulusal Konsey’i Bilgilendirdi” başlıklı manşet haberine göre dünkü toplantıda, Türk tarafının müzakere masasına aşırı tezler koyduğu ancak bunun, yani al-ver olanağı ve uzlaşı olabilmesi için her iki tarafın da aşırı tezler ortaya koymasının, müzakerelerin başlangıcında beklenen bir şey olduğu da söylendi.

RUM SÖZCÜ “ÇETİN MÜZAKERELER BAŞLIYOR”

Gazete Rum Sözcü Hristos Stilianidis’in dünkü Konsey toplantısının ardından yaptığı açıklamada şunları söylediğini vurguladı:

“Yeni başladık, Kıbrıs sorununun çözümü eşiğinde değiliz, çetin bir müzakerenin başındayız. Hükümet olarak müzakerelerin sorumluluğunu taşıdığımızdan, müzakere masasında gelişmeleri görmeyi bekleyeceğiz. Herkes görüşünü ifade etmekte özgürdür ancak müzakerelerin sorumluluğu Başkan Anastasiadis’tedir, bu nedenle Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dışa karşı itibarı ve güvenilirliği sorumluluğunu da taşıyor.”

ANASTASİADİS SEN SİNOD MECLİSİ ÜYELERİNE BELGE VERDİ AMA RUM ULUSAL KONSEY ÜYELERİNE VERİLMEDİ

Haravgi “Görüş Birliklerinin Terk Edilmesi Tehlikeli... Aksi Halde Ortak Açıklamanın ‘Acı Tecrübesini’ Yaşayacağız... AKEL Genel Sekreteri Başkan’ı Talepkar Olmaya Çağırdı” başlıklı manşet haberinde AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun dünkü Rum Ulusal Konsey toplantısında Talat-Hristofyas müzakere döneminde varılan önemli görüş birliklerinin terk edilmemesi gerektiği tezini yinelediğini yazdı.

Gazeteye göre Kiprianu “Bu görüş birlikleri terk edilirse, ya anlaşmaya varamayacağız veya çok daha kötü bir zeminde bir anlaşmaya varacağız, ortak açıklamada olduğu gibi acı bir tecrübe edineceğiz” dedi.

Gazete Anastasiadis’in Rum Ortodoks Kilisesi Sen Sinod Meclisi üyelerini bilgilendirirken üyelere belge de vermesine karşın dünkü bilgilendirmede Rum Ulusal Konsey üyelerine hiçbir belge vermediğine dikkat çekti.

Tak

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.