Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Fileleftheros gazetesi’nin “Toprak Aracılığıyla Formül - Kıbrıslı Türklerin Kendi Devletlerinde Çoğunluk Olması İçin Daha Çok Toprak İadesi” başlıklı haberini yalanladı.

Yazılı açıklama yapan Burcu, “Fileleftheros Gazetesi’nde dün çıkan bir habere göre mülkiyetteki tıkanıklığı aşmak üzere toprak konusunun görüşülmeye başlandığı yönünde iddialarda bulunulmuştur. Bu iddiaların gerçekle ilgisi yoktur” ifadelerini kullandı.

İŞTE O HABER;

Mülkiyette, toprak aracılığıyla, çıkış formülü aranıyor;

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, mülkiyet konusunu büyük ölçüde çözecek, “toprakla aracılığıyla” bir formülden bahsettiği belirtildi.

Fileleftheros gazetesi, “Toprak Aracılığıyla Formül - Kıbrıslı Türklerin Kendi Devletlerinde Çoğunluk Olması İçin Daha Çok Toprak İadesi” başlıklı haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Pazartesi akşamı müzakerelerin ardından Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile birlikte yenilen akşam yemeğinde, toprak aracılığıyla bir formülden bahsettiğini yazdı.

Gazete, Akıncı’nın “derogasyonlarla Kıbrıs Türk kurucu devlette nüfus ve mülk çoğunluğunun olması” talebini yeniden tartışmaya açan Anastasiadis’in bunların kabul edilmesinin mümkün olmadığını dile getirdiğini kaydetti. Anastasiadis’in ayrıca Kıbrıs Rum tarafının, 90-100 bin Rum göçmenin evine dönmesini sağlayacak toprak düzenlemelerinin yapılması şeklindeki bilindik tezini de yinelediğini belirtti.

Anastasiadis’in, tüm Kıbrıslı Rumların, Kıbrıs Türk kurucu devletindeki mülklerine geri dönse dahi, Kıbrıslı Türklerin çoğunluk olacağı şeklinde izahatta bulunurken, Akıncı’nın buna tepki göstermediği iddia edildi.

Habere göre, Anastasiadis ayrıca Akıncı’ya, Kıbrıslı Rumlar kısıtlanırken, üçüncü ülke vatandaşlarının mülk satın almasının mümkün olamayacağı yönündeki görüşlerini yineledi.

Mülkiyete ilişkin bu konunun, barometreyi teşkil edeceğini ve müzakereleri sürecindeki görüşmelerin sonucundan etkileneceğini yazan gazete, Kıbrıslı Türk müzakereci Özdil Nami ve Rum müzakereci Andreas Mavroyannis’in hemen hemen her gün bir araya geleceğini belirtti.

Gazete ayrıca, iki müzakerecinin, ileriki zaman dilimindeki çalışmaların programlanması amacıyla dün BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin de hazır bulunduğu bir görüşmede bir araya geldiğini; mülkiyet kriterlerinin görüşülmesine ise Perşembe günü başlanacağını yazdı.

Gazete, aynı haber içerisinde, Eide’nin dün adadan ayrıldığını ve hafta sonu geri dönerek, Kasım ayındaki müzakerelerin yoğunlaşması ışığında bütün hafta kalacağını belirtti.

“TOPRAK AÇILIYOR”

Politis gazetesi, “Toprak Aracılığıyla Köprüler - Taraflar, Mülkiyet Konusuna Çözümler Bulunması Çabası İçerisinde Toprak Konusunu Açıyor” başlıklı haberinde, liderler arasında Pazartesi akşamı gerçekleştirilen görüşmede, mülkiyet konusundaki görüş ayrılıklarında köprü kurulması ve sorunların aşılması amacıyla, toprak başlığının da paralel müzakere edilmesi girişiminde bulunulacağının görülmekte olduğunu yazdı.

Müzakere masasında ortaya konulan ve var olan düşüncenin, mülkiyet konusundaki kriterlerin görüşülmesine eş zamanlı olarak geride kalan başka önemli konu olan toprak konusunun da görüşülmeye başlanması gerektiği şeklinde olduğunu yazan gazete, toprak konusunun, tarafların iki bölgeliliğin yorumlanması konusundaki farklı yaklaşımlarında köprü kurucu çözümler bulunması çabasının bir parçası olacağını belirtti.

Liderlerin son görüşmede, iki bölgeliliğin yorumlanmasında var olan anlaşmazlığı da ele aldığını yazan gazete, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, “Çözümden sonra Kıbrıs Türk kurucu devlet nüfusunun 210 veya 220 bin Kıbrıslı Türk ve yasal sakine çıkacağını; çok sayıda Kıbrıslı Türk’ün ise, en azından çözümün hemen uygulanmasının ardından, Kıbrıs Rum urucu devlete yerleşmesinin beklenmediğini” ifade ettiğini yazdı.

Kıbrıs Türk tarafının endişesinin, Kıbrıs Türk kurucu devleti teşkil edecek bölgelerde, toprak sahipliğinin daha çok Kıbrıslı Rumlara ait olacağı, böylelikle Kıbrıslı Türklerin kendi kendini yönetmesine zarar vereceği şeklinde olduğunu yazan gazete, Kıbrıslı Rum tarafının buna verdiği yanıtın ise, “çözümün, belirlenen kriterler ve AİHM kararları çerçevesinde uygulanmasıyla birlikte, toprak ve nüfus çoğunluğu gerçekten sağlanacağı” yönünde olduğunu belirtti.

Gazete, Kıbrıs Rum tarafının, kamu oyu yoklamaları ve anketlerde, Kıbrıslı Rumların büyük çoğunluğunun, Kıbrıs Türk idaresi altındaki mülklerine geri dönmek yerine satma, kiralama veya takası tercih ettiği yönünde sonuçlar ortaya çıktığına işaret ederek, mülklerine dönmek isteyenlerin ise Kıbrıslı Türklerin kendi kendini yönetme siyasetini değiştirmeyeceğine vurgu yaptığını yazdı.

Habere göre, Anastasiaidis, Kıbrıslı Türklerin kendi kendini yönetmesinin federal yapılar içerisinde belirlenmesi gerektiğini ifade ederken; Cumhurbaşkanı Akıncı, bunun yeterli olmadığını ve Kıbrıslı Türklerin, çözümün ertesinde eve sahip olacağının söylenmesi gerektiğini vurguladı.

Bu endişe, üzerinde anlaşmaya varılanların, federasyon çerçevesindeki yasal süreçler aracılığıyla yapılmasını ısrar eden Kıbrıs Rum tarafınca anlayışla karşılandı.

HRİSTODULİDİS

Fileleftheros gazetesi, bir başka haberinde ise Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in Rum Haber Ajansı’na (KİPE) yapmış olduğu Kıbrıs ile ilgili açıklamalara yer verdi.

Habere göre, Hristodulidis, hassas ve zor konulara giren müzakerelerin dönüm noktasında bulunduğunu; ne aşırı heyecanların, ne de hayal kırıklıklarının mazur gösterilmediğini ifade etti.

Hristodulidis, müzakereler çerçevesinde Akıncı-Anastasiadis arasında Pazartesi günü gerçekleştirilen görüşmede, bazı görüş birliklerinin yanısıra bazı görüş ayrılıklarının da teyit edildiğini söyledi.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in görüşme sırasında, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “derogasyonlar ve garantili çoğunluklarla” ilgili sözlerinin de gündeme getirdiğini söyleyen Hristodulidis, belirli konularda anlaşmazlıklar ve farklı yaklaşımların var olduğunun ortaya çıktığına işaret ederek, görüşmelerin müzakereciler düzeyinde devam edeceğini ifade etti.

Hristodulidis, Akıncı-Anastasiadis görüşmesinde ve bunun ardından gerçekleştirilen yemekte açık ve samimi bir diyalogun bulunduğunu söyledi.

Görüş birlikleri ve görüş ayrılıklarının teyit edilmesiyle birlikte, bu çerçevede önlerinde oldukça fazla çalışma bulunduğunu söyleyen Hristodulidis, sıkı çalışmanın yanısıra müzakerelerde ciddiyet ve odaklanmanın da gerekli olduğuna vurgu yaptı.

Hritodulidis, müzakereciler Özdil Nami ve Andreas Mavroyannis’in çabalarına hemen ileriki günlerde sürdürmeye devam edeceklerini ve liderlerin bir sonraki görüşmesi olan 30 Ekim’e kadar mülkiyete ilişkin kriterleri ele alacaklarını ifade etti.

Güven Yaratıcı Önlemelere ilişkin bir soru üzerine, Hristodulidis, iki liderin, GYÖ konusunun nerede bulunduğuna dair durumu incelediklerini belirtti. Hristodulidis, liderler düzeyinde üzerinde anlaşmaya varılanların hayata geçirilmesinin gidişatına yönelik en kısa zamanda açıklamaların yapılması temennisini de dile getirdi.

“Derogasyonlar ve garantili çoğunluk” konularına yönelik başka bir soru üzerine ise Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bu konudaki açıklamalarının Anastasiadis tarafından gündeme getirildiğini; Anastasiadis’in ayrıca temel özgürlüklerin, insan hakları ve genel AB normlarının garanti altına alınması gerekliliğinden de bahsettiğini; böylesi bir gelişmenin Kıbrıs halkının bütününe faydalı olacağı, zira Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların, kendi ülkelerinde ikinci sınıf Avrupa vatandaşı olmasının mümkün olmadığını söyledi.

PARTİLER

Politis gazetesi ve diğer gazeteler, partilerin Kıbrıs sorununa ilişkin açıklamalarına yer vermeye devam etti.

Politis, “Partilerden Aynıları” başlıklı haberinde, partilerin, liderler arasındaki görüşmeleri, bilindik görüşleriyle yorumladıklarını yazdı.

Habere göre AKEL Polit Büro üyesi Stefanos Stefanu, müzakerelerin kolay olamayacağını yineledi.

DİSİ yetkilisi Haralambos Stavridis, Anastasiadis’in temel özgürlükler ve AB normlarındaki ısrarını memnuniyetle karşıladı.

DİKO adına açıklama yapan Hristiana Erotokritu, Türk tarafının bilindik tezlerinden vazgeçme niyetinde olmadığının görüldüğünü ileri sürdü.

EVRO.KO partisi de açıklamasında Akıncı’yı, çözümden uzaklaşmakla suçlarken, Rum Çevreciler Akıncı’nın açıklamalarından sonra herkesin gerçeğe dönmeye çağırdı.