1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. BAŞBAKANLIK BÜTÇESİ OYÇOKLUĞUYLA KABUL EDİLDİ
BAŞBAKANLIK BÜTÇESİ OYÇOKLUĞUYLA KABUL EDİLDİ

BAŞBAKANLIK BÜTÇESİ OYÇOKLUĞUYLA KABUL EDİLDİ

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 7 saatlik görüşmenin ardından 51 milyon 26 bin 90 TL’lik Başbakanlık bütçesini oy çokluğuyla kabul etti.

A+A-

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 51 milyon 26 bin 90 TL’lik Başbakanlık bütçesini oy çokluğuyla kabul etti.

Başbakanlık bütçesi görüşülürken söz alan Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili Hüseyin Angolemli, Kıbrıs konusunda görüş alışverişinde bulunmak üzere sadece iktidar partileri ile ana muhalefetle görüştüğü gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu eleştirdi.

Ülkede bir planlama, özellikle ülkesel fiziki plan olmadığına işaret eden Angolemli, ülkedeki çevre sorunlarının önüne geçilmemesi halinde Kıbrıs Türkü’nün birçok çevre felaketiyle karşı karşıya kalınacağını da söyledi.

Hüseyin Angolemli, polisin sivilleşmesinin hükümet programına da konduğuna dikkat çekerek, hükümetin öncelikle bunu hayata geçirmesi gerektiğini belirtti. Angolemli, polisteki işkencenin meclise kadar geldiğini ve meclisin iradesinin hiçe sayıldığını ifade etti.

Hükümetin ekonomik program ve özelleştirmeyle ilgili çelişkili açıklamalarda bulunduğunu belirterek eleştiren Angolemli, kurultay döneminde gerçekleştirilen istihdamlar konusunda da işe girenlerden çok, işe alanları eleştirmek gerektiğini belirtti.

Angolemli, Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun artık meyvelerini vermesi gerektiğini; ombudsman gibi olacaksa kurulun dağıtılması gerektiğini söyledi. Kooperatif Merkez Bankası’nın durumunun da ne olacağını merak ettiğini kaydeden Angolemli, bankanın gerçek sahiplerine ne zaman devredileceğinin açıklanmasını istedi.

KALYONCU

Angolemli’nin ardından söz alan CTP-BG Milletvekili Ömer Kalyoncu, meclisin önünde pek çok reform yasası olduğunu ve bunları görüşmek üzere 13 komite kurulduğunu anlattı.

Her komitede 3 milletvekili olması gerektiğini ifade eden Kalyoncu, bu durumda komitelere CTP-BG’den 39 milletvekilinin katılması gerektiğini ancak bu mümkün olmadığı için milletvekillerinin birden fazla komiteye katılmak durumunda kaldığını dile getirdi.

Bunun ve yasaların teknik yasalar olmasının etkisiyle yasaları geçirmenin zaman aldığını ifade eden Kalyoncu, partiler arası transfer ve cinsiyet kotası konularına çok sayıda vekilin karşı olduğunu söyledi.

CTP-BG’nin cinsiyet kotası uyguladığını ifade eden Kalyoncu, ilk defa bir siyasi partide 3 kadın milletvekili bulunduğunu belirtti.

Siyasi Partiler Yasası’na yüzde 30 kadın vekil kotası şartı koyduklarını belirten Kalyoncu, siyasi partilerin bu şarta karşı çıkmasına anlam veremediğini dile getirdi.

Kalyoncu, partilerden, Siyasi Partiler Yasası’na milletvekillerinin transferi ve cinsiyet kotasıyla ilgili konacak maddelere onay vermelerini istedi.

Anayasa değişikliği önerilerinin ve polis teşkilatının sivil iradeye bağlanması konusunun da yıllardır tüm partilerin gündeminde olduğunu ifade eden Kalyoncu, sorunun son aşamaya gelindiğinde tavır değiştirilmesi olduğunu söyledi.

ATUN

Kalyoncu’dan sonra söz alan UBP Milletvekili Sunat Atun, yasa değişikliği çalışmalarına katkı koymaya hazır olduklarını söyleyerek, “Gelin milletvekilliği görev süresine de sınırlama getirelim. Bu işi meslek haline getirenlerin de önüne geçelim” dedi.

TATAR

UBP Milletvekili Ersin Tatar da, faiz mağdurlarına ilişkin ad-hoc çalışmalarına değinerek, son yasa çalışması sürerken Merkez Bankası’nın bu konudaki yasa çalışmalarının bankacılık sektörüne zarar verdiğini ifade ederek, donuk borçlar için yeni bir çalışma ortaya koyduğunu anlattı.

“Merkez Bankası özerk olsa da başkanı da, yardımcıları da hükümet kararıyla atanır” diye konuşan Tatar, “UBP’yi teslimiyetçi ilan edenler görevleri gereği kendi ağırlıklarını hissettirmelidir” dedi. 

Şimdiki hükümetin Siber hükümetiyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Tatar, böyle hesaplandığında hükümetin 100’üncü gününü geçtiğini ancak ortaya icraat koyamadığını savundu.

UBP’nin belirli çalışmalar yaparak ekonomik program ortaya koyduğunu dile getiren Tatar, “Hükümete kim gelirse gelsin bunu uygulamak zorundadır” dedi.

Ersin Tatar’ın, AKEL ve DİSİ yetkilileriyle görüşmesini eleştirmesi üzerine Yorgancıoğlu’ndan  “Kiminle görüşeceğimizi size mi soracağız” diye tepki geldi.

Ahmet Derya’nın CTP kurultayında yaptığı konuşmaya atıf  yaparken “Kızı Doğuş Derya buradadır”  sözü üzerine de Tatar’a, Doğuş Derya’dan  “Haddinizi bilin, ben bir bireyim”  eleştirisi geldi.

Kendi dönemlerinde işe alınanların yasal çerçevede istihdam edildiğini de iddia eden Tatar,  ekonomik protokole bir madde eklendiğini, bu maddeyle işten çıkarılan geçiciler yerine istihdam yapılabileceğini kaydetti.

DERYA

Ersin Tatar’a yanıt vermek için söz alan CTP-BG Milletvekili Doğuş Derya ise, “Mecliste adapsızlığın adap haline geldiğini” söyledi. Görüşmeler yapılırken gündem dışı konuşmalara ağırlık verildiğini söyleyen Derya, konuşmaların canlı yayında verilmesi nedeniyle bazı vekillerin “show” yaptığını söyledi.

Ersin Tatar’ın “insanları fikrini beyan ettiği için işten çıkaran, hain ilan eden” bir gelenekten  geldiğini söyleyen Derya, Tatar’ın sosyalist-liberal ayrımı üzerinden konuştuğunu ancak liberal görüşte bile ifade özgürlüğünün ön planda olduğunu kaydetti

Tatar’ın disiplini “militarist disiplin” saydığını söyleyen Derya, “Tatar CTP içindeki çoğulculuğun ne anlama geldiğini bilemez. Bu çoğulculuk sayesinde CTP kurultayı kimsenin canı yanmadan bitti, UBP kurultayı gibi ülkeyi felakete sürükleyen bir kurultay olmadı. Bu yüzden bizim tutarlılıklarımızı komedi malzemesi haline getirmeyin” dedi.

Derya, CTP’nin insanların ekmeğini şantaj aracı yapmayan, kimseyi görüşü yüzünden partiden dışlamayan, destek almak için kimseye iş vermeyen, adanın barış içinde demokratik adil bir yapıya kavuşması için uğraşan bir parti olduğunu söyleyerek, bundan gurur duyduğun ifade etti.

ÇAVUŞOĞLU

Doğuş Derya’nın UBP’yi eleştirdiğini söyleyerek söz alan UBP milletvekili Nazım Çavuşoğlu ise CTP’yi “yeşil faşizm” uygulamakla suçladı.

SOYER

CTP-BG Milletvekili Ferdi Sabit Soyer de, UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün Anayasanın 10’uncu maddesinin asla ele alınmaması gerektiği yönündeki konuşmasına atıfta bulunarak, bir takım tabularla sınırlandırmanın doğru olmadığını söyledi.

Soyer, Özgürgün’e ortaya attığı tezin ciddi bir dayanağa sahip olması gerektiğini söyledi.

Milliyetçilik adına 10. maddenin konuşulmak istenmemesine anlam veremediğini, eski metot görüşler ortaya konulduğunu  söyleyen Soyer, anayasa değişikliklerinin tıkanmasının esas sebebinin bu mantıkla, eski yargılarla ve tabularla hareket edilmesi olduğunu ifade etti.

ÇAKICI

TDP Milletvekili Mehmet Çakıcı da, işkencenin ülkedeki en önemli konulardan biri olduğunu söyleyerek, hukuk ve eğitim alanlarında önlem alınması gerektiğini ifade etti.

Çakıcı, sivilleşme, demokratikleşme, hukuk reformları, yargı reformları ve uyuşturucu bağımlılarına yönelik hükümetin tavrının ne olduğunu da sordu.

ERHÜRMAN

CTP-BG Milletvekili Tufan Erhürman ise, tabu haline getirildiğini belirterek geçici 10’uncu maddeyi okudu.

Erhürman, yasanın terminolojik açıdan hatalar içerdiğini söyleyerek, sadece bu nedenle dahi değiştirilmesi gerektiğini belirtti.

Maddenin ilerdeki işbirliklerinin kabul edilmesine dair ifadeler içerdiğini söyleyen Erhürman, ne olduğu şimdiden bilinemeyecek bir işbirliğinin kabul edilemeyeceğini, bunun dahi maddenin hatalar içerdiğini gösterdiğini kaydetti.

Türk ordusunun adadaki varlığının dayanağının anayasa değil uluslararası anlaşmalar olan Garanti ve İttifak Anlaşmaları olduğunu ifade eden Erhürman, 10’uncu maddenin değiştirilmesindeki esas fikrin polisin sivile bağlanması olduğunu kaydetti.

Kıbrıs sorunu çözülene kadar Türk ordusunun adada kalacağının bir gerçek olduğunu ifade eden Erhürman, geçici 10’uncu madde yerine TC ile bir uluslararası güvenlik işbirliği anlaşması imzalanabileceğini, böylece bu konuların çok daha iyi şekilde düzenlenebileceğini ve o işbirliği anlaşması imzalanana kadar 10’uncu maddenin yürürlükte kalabileceğini söyledi.

Erhürman, demokratik bir mecliste bir anayasa maddesinin tartışılamaz olamayacağını ifade ederek, herkesi rasyonel düşünüp ihtiyaçları dikkate alarak bu geçici madde üzerinde ortak noktaya varmaya çağırdı.

DİNÇYÜREK

DP-UG Milletvekili Hakan Dinçyürek de, inanç özgürlüğünün önünde saygıyla durulması gerektiğini ifade ederek, kiliselerin ibadete açılması konusunda gösterilen hassasiyete destek verilmesini istedi.

Apostolos Andreas’taki çalışmaların sevindirici olduğunu söyleyen Dinçyürek farklı mezhep ve inançlara sahip vatandaşlar olduğuna işaret ederek Alevi ve Maronitlerin ibadetlerini özgürce yerine getirebilecekleri şartların yaratılması konusunda hassas olunmasını istedi.

YORGANCIOĞLU

Yedi saat süreyle Başbakanlık bütçesinin görüşüldüğünü ifade eden Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ise, konuşmalarda geçici hükümetle birlikte altı aylık hükümetten bahsedildiğini ancak bugün koalisyon bütçesinin görüşüldüğünü hatırlattı.

CTP’li hükümetlerin hükümet süresinin toplam 7 yıl 3 ay olduğunu, geriye 33 yıl kaldığını söyleyen Yorgancıoğlu, Londra’ya kaçmak zorunda olanların CTP’li olduğunu söyledi.

UBP hükümetinin Anastasiadis’i ziyaret ettiğini gösteren bir fotoğrafı vekillere gösteren Yorgancıoğlu, Güney’deki partileri ziyaret etmelerinin eleştirilebilecek bir konu olmadığını anlattı.

Müşavirler konusunda eleştirildiklerini de söyleyen Yorgancıoğlu, UBP’nin son hükümet döneminde dışarıdan 14 kişi atadığını, kendi hükümetleri döneminde ise 7 kişi atandığını anlattı.

Başbakanlık bütçesindeki pek çok gider kalemine ayrılan payın düşürüldüğünü dile getiren Yorgancıoğlu, kamu reformunun da her zaman gündemde olan bir konu olduğunu söyledi.

Kamu reformuyla ilgili sendikalarla pek çok kez görüşüldüğünü dile getiren Yorgancıoğlu, “Haberimiz yoktur sözleri doğru değil ama üzerinde görüşülebilir” dedi.
 
“Görevimiz halka hizmet etmek” diyen Yorgancıoğlu, istihdam yapılacaksa fırsat eşitliğine göre yapılacağını kaydetti.

Toplumun fırsat eşitsizliğinden çok çektiğini söyleyen Yorgancıoğlu, “Bizim bir defa daha halka bu travmayı yaşatmamamız gerekir” diye konuştu.

Yorgancıoğlu, faiz farkı fonuna her hangi bir rakam konamayacağını da dile getirdi.

1974 yılından beri iktidarın yarattığı zorluklara karşı mücadele ettiklerini söyleyen Yorgancıoğlu, hükümet dönemlerinde hiçbir iş yapılmadığı yönündeki eleştirilerin haksız olduğunu ifade etti.

Yorgancıoğlu, polisin sivilleşmesine dair yasalarda önemli ilerleme kaydedildiğini de ifade etti.

Geçmiş hükümet döneminde Yakın Doğu Üniversitesi’nin elektrik borcunun mahsup edilmesi ve yapılandırılmasıyla ilgili karara değinen Yorgancıoğlu, “Elektrik konusunda zam yaptık diyorlar ama bu kararlar uygulanmadı” diye konuştu.

Yorgancıoğlu, kendi dönemlerinde yapılan taksitlendirmeyle YDÜ’nün borçlarını ödemeye başladığını da anlattı.

Sigortaların kendi kendine yeten bir yapıda olmadığını ancak bu nedenle kayıt dışılıkla ilgili eylem planını yürürlüğe soktuklarını hatırlatan Yorgancıoğlu, Ülkesel Fiziki Plan’ın önceki dönemde önemli ilerleme kaydettiğini, bu planı önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planladıklarını anlattı.

Genel kurul, konuşmaların ardından Başbakanlık bütçesini oyladı ve  oyçokluğuyla kabul etti.

Kurul daha sonra 146 milyon 205 bin 570 TL’lik Başbakan Yardımcılığı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanlığı bütçesini görüşmeye başladı.

TAK

 

Etiketler : , ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.