1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. BELİNDE TABANCAYLA TAKSİYE BİNEN VAR
BELİNDE TABANCAYLA TAKSİYE BİNEN VAR

BELİNDE TABANCAYLA TAKSİYE BİNEN VAR

Mağusa’da

A+A-

Özlem ÇİMENDAL

Mağusa’da geçtiğimiz günlerde bir taksiciyle Nijeryalı öğrenci arasında yaşanan alacak-verecek meselesinin hastanede bitmesinden sonra ülkede her alanda etkisini hissettiren “denetimsizlik” taksicilik sektöründe de kanayan bir yara olarak dikkat çekiyor. Ülkedeki taksi sürücüleri Yeni Bakış’a açıklama yaparak sektörde yaşanılan sorunları anlattı.

Taksiciler Ne Dedi ?

Metin Köroğlu (Ankara-İzmir Taksi)

“Yıllardır bangır bangır bağırıyoruz eylemler yapıyoruz. Hatta eylemlerden dolayı tutukladılar da beni. Bizim şikayetçi olduğumuz ve vakti zamanında da eylemler yaptığımız KIB-HAS olayı da başka bir boyut. Sıfırdan, yeni T izni verilen bu otobüsler sokak aralarına bile girer oldu. Şikayet ettik ama gördük ki KIB-HAS’a Elçilik’ten mazotlarına kadar katkıda bulunuluyormuş, kimi kime şikayet edeceğiz.”

“Ülkede denetim yok, sorma gir hanına çevirdiler”

“Ülkede hiçbir denetim yok. Öğrenciler bile taksicilik yapıyor bu ülkede. Öğrenci korsan, casino korsan, restorancı korsan bu ülkede her şey korsan. Ama biz tüm izinlerimizle damgalı bir şekilde geziyoruz. Alemin enayisi biz miyiz? Bazı taksiciler yasak olmasına rağmen duraklarında değil mekanların önünde duruyor. Bu iş denetimden geçiyor. Bu işin sorumlusu hükümet edenler ve denetimleri yapmayanlardır. Otelci otelciliğini, casinocu casinoculuğunu, restorancı restorancılığı yapacak. Herkes kendi işine yönelir ve başkasının ekmeğine göz dikmezse biraz daha düzgün bir ortam oluşabilir bu piyasada.

“Paramızı alamadığımızda polisten aldığımız cevap ‘Bindirmeseydin’ oluyor”

“Hakkımızı aramaya da kalktığımızda bu defa polis bizi baskı altına alıp neyimiz var yok denetim altına alıp bizi huzursuz ediyor. Yolcu biniyor parasını vermiyor polise söylüyoruz aldığımız cevap ‘Bindirmeseydin’ oluyor. Nasıl bindirmeyeyim? Adamın alnında mı yazıyor benim paramı ödemeyeceği.

“Kelle koltukta çalışıyoruz”

Öyle müşteriler var ki, sarhoştur, ya da madde kullanmıştır, parasını kaybettiğini söyler, ödemez. Arabayı sürerken boğazımıza yapışırlar, küfür ederler daha sayayım mı? Arabada biz kesici alet ya da başka herhangi bir alet bulunduramayız yasaktır. Ya da müşteri biner arabaya bavul bırakır içinde ne olduğunu bilmediğimiz şeyin sorumluluğu bizim üzerimize kalır. Biz polislere yardımcı olacağız derken, biz suçlu oluyoruz. Arabaya binen ve şüpheli gördüğümüz kişileri polise şikayet ettiğimde de biz zararlı çıkıyoruz. Müşteri biniyor arabaya başlıyor konuşmaya yanımda silah var, o var bu var. Kelle koltukta çalışıyoruz. Dönüp durumu polise bildiriyoruz, onları bulup önlem alacaklarına suçlu gibi bize eziyet çektiriyorlar. Daha sonra bu insanlarla biz yüz yüze geliyoruz. Bir gün yaptığım bu tarz bir ihbar yüzünden taksi durağımızı bastılar. Ben şimdi kime nasıl güveneyim. Bizim ne yasalar tarafından korunduğumuz bir ortam var ne de polis tarafından.”

“T izni Lefkoşa olmayan polisin önünde çatır çatır taksicilik yapıyor”

Bakanlarımız müsteşarlarımız buna izin veriyor. Balık baştan kokar. Her taksicinin bağlı olduğu yerde çalışması gerekir. Başka yerde çalışması yasaktır. Şu anda size isim de veriyorum Yıldıray Kuşo denilen şahıs yeni model siyah arabasıyla T izni Zümrütköy ya da Bostancı olmasına rağmen çatır çatır polisin önünde taksicilik yapıyor. Ne denetim yapılıyor ne uygulamaya tabi tutuluyor. Biz artık umudumuzu da kaybettik KKTC’de yıllardır hakkımızı aramaya çalışıyoruz ama ne bakan var ne de ilgilenen.  O zaman ben de alayım arabamı gidip Girne’de çalışayım. Başkasının ekmeğine mi mani olayım. Yasal olarak polis ve kaymakamın kurallara uymayan taksi duraklarının iznini iptal etmesi gerekir.”

“İzinler vatandaş üzerine alınıyor sonra kaçak taksici çalıştırılıyor”

T izni olan ve vatandaş üzerine alınan izinden sonra taksi bir başka kaçağa devredilerek kullanıdırılıyor. Sorma gir hanı oldu bu sektör artık. Bu öneri Meclis’ten geçti ama uygulanmıyor maalesef. Denetim yok sorgulayan yok. Herkes istediği gibi atını koşturuyor artık.”

Abdurrahman Aprin (Nato Taksi):

“Sorunları herkes görüyor, biliyor, susuyor”

“Hiç kimse görevini doğru düzgün yapmıyor denetleme yok. Ne Belediye ne Karayolları şehir içi-şehir içinde üzerine düşen görevi yapmıyor. Yol güvenliğimiz de can güvenliğimiz de yok. Sayın Meclis Bakanımız Sibel Siber de bir açıklama yaptı bu konularla alakalı. Bunu defalarca şikayet etmemize rağmen, herkes bunları bilmesine rağmen ne için susup neyi bekliyorlar. Biz artık şikayet etmekten bıktık. Yolların ne sarı ne beyaz çizgisi var. Yolların durumunu herkes biliyor. Bu yollardan bakanımız da geçiyor, trafik genel müdürü bu ülkede yaşayan herkes aynı yolu kullanıyor sorunları görüyor. Can güvenliğimiz de yok. Neyin güvenliğinden bahsediyorlar. Müşteriyi götürüyoruz gideceği yere, parayı vermeden iniyor. Polise gidiyoruz paramızı alamadığımızı söylüyoruz, bize yapabilecekleri bir şey olmadığını söylüyorlar. Yasa olmadığı için kişiye müdahale etme hakkı olmadığını söylüyor. Ne yapmamız gerektiğini soruyoruz, mahkemeye başvurmamız isteniyor. Ben şimdi 50-70 TL için avukat tutup mahkemeye nasıl masraf yapayım, yıllarca beklemem de cabası. Sorunları herkes görüyor, biliyor, susuyor.

“Kaçak çalışan çok ama en önemlisi de madde kullanan araç sürücüleri var”

İşveren başka çalıştığı araba başka çalışma izni yok, sürücü izni yok kimi çalışanların kaçak çalışıyor. Denetleme yok. Polis kontrol yaptığında görecek T iznini vatandaş mı değil mi, çalışma izni sürücü belgesi var mı? Kaçakların önüne geçmek istiyorlarsa önce bu denetimlerden başlasınlar. Kaçak çalışıyor çoğu. Hem kendisinin hem de müşterinin canıyla oynarcasına madde kullanarak araç kullananlar da var. Bunların önüne geçilsin artık, denetim gelsin, herkes üzerine düşen görevi yapsın.”

Cengiz Bozkurt (Nato Taksi):

 “Müşteriyle kavga eder duruma geldik”

“En büyük şikayetimiz korsan taksilerdir. Buna ne hükümet ne trafik şubesi önlem alıyor. Bugün akşam gidin Dereboyu’na bütün taksiler mekanların önünde duruyor yasak olmasına rağmen. Mekanların önünü durak olarak kullanıyorlar. Kendi kafalarına göre durak belirliyorlar. Bunun dışında bir de korsan taksiler sorunu var. Bizim 20 TL’ye gidiyorsak onlar 15 TL’ye gidiyor. Hal böyle olunca biz de müşteriyle para için yüz göz oluyoruz. Köy T’leri gelip şehir içinde çalışıyor. Denetleme yok.”

“Bütçe yok diye sürücü belgelerimizi vermiyorlar”

Sürücü belgeleri de bizim için büyük bir sorun. Bu sürücü belgelerinin kimlik kartı gibi çıkması gerekir, ama bize makinelerin arızalı olduğu söyleniyor ve 2-3 ayda bir elimize geçici belgeler veriliyor, her defasında gidip bunlarla uğraşıyoruz zaman kaybediyoruz. Bir diğer dezavantajı da başka bir taksiye geçtiğimde yaşadıklarımdır. Bugün kullandığım araçtan başka bir taksiye geçtiğimde bu işlemleri sil baştan tekrar yaptırmam gerekiyor. Son 3 yıldır bu kimlikler makineler arızalı diye çıkmıyor. Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı İzin Kurulu bunu yapamıyor mu? Bütçe olmadığı ve bu kimlikleri çıkaramadıklarını söylüyorlar.”

                                    

Şener Erbek (Nato Taksi):

“Korumalı taksiler KKTC için hayal

“KKTC’de ticari taksicilerin sorunları saymakla bitmez. Yollardan tutun da can güvenliğine, kaçak taksicilere kadar yıllarca cebelleştiğimiz sorunlarımız hala devam etmekte. Can güvenliğimiz tehlikede yaşanan olayları duyuyoruz. İngiltere’de taksilerde yolcular arka koltukta oturur ve arada bir bölme vardır güvenliği sağlamak adına. Bizde tabii ki bu söylediğim bir hayalden öteye gidemez ama en azından yasal birtakım girişimlerle en azından bu tarz olayların önüne geçilebilir. Polis müşteriyle yaşadığımız olaylara müdahale edemeyeceğini söylüyor. Peki soruyoruz biz ne yapacağız ve hakkımızı nasıl arayacağız? Ama bizde her an her şey olabilir. Kötü niyetli biri olsa alsak götürsek, kuş uçmaz, kervan geçmez bir yere boğazımıza dayasa bir şey ver dese parayı ya da başka bir şey ne yapabiliriz hiçbir şey. Müşteriyi alıyoruz götürüyoruz, paramızı da alamıyoruz çoğu zaman.”

Özkan Çetinkaya (Ankara-İzmir Taksi):

“Bizimle parayı ödememek için tartışıyorlar”

“Müşteri arabaya binerse de parasını ödemeden inerse hiçbir şey yapamıyoruz. Polise şikayet etsek polis de hiçbir şey yapamayacağını söylüyor. Müşteri marka alışverişler yapıyor ya da mekanlarda eğleniyor ama taksiye para ödemeye gelince bize fiyatın çok olduğunu söyleyip eksik ödeme yapıyor ya da hiç ödeme yapmadan hiçbir şey de söylemeden inip taksiden elini kolunu sallayarak gidiyor. Parayı ödememek için tartışıyorlar. Şimdi burada suçlu kim? Hakkımızı aramaya kalksak arayamıyoruz, biz derdimizi kime anlatalım? Kaçak taksicilerden yediğimiz darbe bir tarafa bir de hakkımızı arayamıyor olmak da karşımızda büyük bir sorun.”

Yeni Bakış

 

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.