Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Gardiyanoğlu, sağlıkta belli bir devamlılığın olmadığına işaret ederek, “Birinin bıraktığı yerden onun yerine gelen devam etmiyor. Bir iktidar geliyor Lefkoşa Trenyolu Polikliniği’ni gereksiz olduğu gerekçesiyle kapatıyor. Bir başka hükümet önceliğimiz bu polikliniği açmaktır diyor. Görüldüğü gibi sağlık hizmetlerimizde bir devamlılık yok” şeklinde konuştu

Gardiyanoğlu, mevcut hastanelerin ülke nüfusuna yetecek düzeyde olduğuna dikkat çekerek, Mağusa, Girne ve Lefkoşa’da devlet hastanelerinin verimli kullanılmadığını iddia etti

Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Remzi Gardiyanoğlu, mevcut sağlık hizmetindeki sorunlar, Trenyolu Polikliniği’nin durumu, halka nitelikli bir hizmet sunabilmek adına yapılması gerekenler noktasında düşüncelerini Yeni Bakış’tan Ahmet Uçar’a anlattı.

 “Sistem olmadıkça sorunlar çözülmez”

Halkın yıllardır kamu hastanelerine gidip hizmet alamamaktan özele yönlendirilmekten ve aynı hekimin özeldeki kliniğine gitmekten bezdiğini kaydeden Gardiyanoğlu, “Halka sorsanız size ‘Kliniğine gittim bu kadar ödedim. Hastanede beni ameliyat etti’ demeyecek mi? bunlar hepimizin bildiği, hepimizin hayatında muhakkak bir kez olsun şahit olduğu durumlar değil mi?” dedi. 

Gardiyanoğlu, “Ülkedeki sağlık sorunlarını çözmedikçe on tane daha poliklinik yapalım. On tane daha devlet hastanesi gibi tam donanımlı hastaneler yapalım. Sizin bir sisteminiz yoksa, ne yapacağınızı bilmiyorsanız, koltuğa oturanlar yalnızca kendi yandaşlarına ihale dağıtırsa, sadece kendi ilaç firmalarına ihale verirse, sadece kendi tıbbi malzeme depolarına tıbbi malzeme alımını sağlarsa, kamu ve sağlık hizmeti için hiçbir şey yapmazsa bir arpa boyu yol gidemeyiz.” dedi.

Önemli olanın sağlık hizmetlerinin hangi sistemle yürütülmekte olduğuna dikkat çeken Gardiyanoğlu, Kuzey Kıbrıs’ta böyle bir sistemin mevcut olmadığını kaydetti.  Gardiyanoğlu, özel ve kamuya ait hastanelerin en son 1984’lerde denetlendiğini iddia ederek, ülkedeki sağlık merkezlerinin denetlenmemesi nedeniyle Ada’daki sağlık hizmetinin yeterli olup olmadığının bilinmediğini, gereken denetimlerin ardından eksik olan noktaların iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Gardiyanoğlu, yeni sağlık bakanının göreve gelmesinden bu yana sağlık konusunda hiçbir somut gelişme kaydetmediğini öne sürdü.

 “Belli bir sağlık sistemimiz yok”

Gardiyanoğlu, KKTC’de uzun yıllardır oturmuş bir sağlık sisteminin bulunmadığını belirterek, iktidara gelen her partinin sağlık hizmetlerini kendi görüşüne göre yönlendirdiğini kaydetti.

Sağlıkta belli bir devamlılığın olmadığına işaret eden Gardiyanoğlu, “Birinin bıraktığı yerden onun yerine gelen devam etmiyor. Bir iktidar geliyor Lefkoşa Trenyolu Polikliniği’ni gereksiz olduğu gerekçesiyle kapatıyor. Bir başka hükümet önceliğimiz bu polikliniği açmaktır diyor. Görüldüğü gibi sağlık hizmetlerimizde bir devamlılık yok.” şeklinde konuştu.

Gardiyanoğlu, mevcut hastanelerin ülke nüfusuna yetecek düzeyde olduğuna değinerek, Mağusa’da, Girne’de ve Lefkoşa’da devlet hastanelerinin bulunduğunu ancak bunların verimli kullanılmadığını iddia etti. Bu hastanelerde günde dört - beş saat mesai yapıldığını dile getiren Gardiyanoğlu, bunun sonucunda ise vatandaşın mecburen bu hastaneleri tamamen terk ederek dışarılara gittiğini anlattı.

“Birinci basamak sağlık sisteminin geliştirilmesi lazım”

Gardiyanoğlu, öncelikli olarak yapılması gerekenin birinci basamak sağlık sistemini hedeflere yaymak olduğunu belirtti. Trenyolu Polikliniği’nin ve ilçelerdeki sağlık ocaklarının çocukların aşıları, kanser taramaları, grip gibi birinci derecedeki koruyucu sağlık hizmetlerinin verildiği merkezler olabileceğini kaydeden Gardiyanoğlu, “Yani burnu akan veya öksüren birisi Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne gidip randevu alamamalı ya da öksüren bir çocuk birinci aşamalı hastalıklara hizmet veren sağlık ocakları, Trenyolu Polikliniği gibi yerlerde muayene edilmeli. Eğer daha sonra gerek duyulursa hastalar ilçelerdeki büyük hastanelere götürülmeli.” dedi.

Gardiyanoğlu, böylece kamu hastanelerindeki yükün yüzde altmış- yetmiş azalacağını ve gereksiz hiçbir hastanın büyük devlet hastanelerine  başvurmayacağını savundu. 

 “Sağlık örgütleri, milli sağlık sigortası denmesine karşı çıktı”

Gardiyanoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanının milli sağlık sigortası denemesi kapsamında sigortalı hastalara yönelik emar ve tomografi hizmetlerinin dışarıdan sağlanacağı bilgisini verdiğini hatırlatarak, bu projeye hiçbir sağlık örgütünün destek vermediğini bildirdi. Gardiyanoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, Sağlık Bakanlığı, Tabipler Birliği, Özel Hastaneler Birliği, Serbest Çalışan Hekimler Birliği gibi örgütlerin bu projeyi onaylamamasına rağmen söz konusu projeyi hayata geçirmekte ısrar ettiğini ifade etti. 

Çalışma Bakanlığı’nın tomografi ve emarı dışarıdan çekerek devlet hastanelerindeki iş yükünü azaltacakları yönündeki düşüncelerinin çelişkili olduğunu kaydeden Gardiyanoğlu, çekilen tomografi ve emarların tekrar hastaneye gitmesiyle aynı yoğunluğun yine yaşanacağını hatırlattı.

 “Tetkikler suistimal ediliyor”

 KKTC kadar emar ve tomografi cihazları bulunup da bu kadar çok tetkik yapan çok ülke olmadığına vurgu yapan Gardiyanoğlu, gereksiz ve çok para harcanarak yapılan bu hizmetlerin suistimal edildiğine vurgu yaptı.

Gardiyanoğlu, KKTC’nin 2017 yılında nüfusa göre ülkede çekilen tomografi ve emar tetkiklerinin en fazla yapıldığı bir ülke olduğunu ifade ederek, İngiltere’de hastalara fazla ışın verildiği gerekçesiyle tomografi çektirmenin yasaklandığını hatırlattı.

“Koltuğunu ve etrafındakilere rant dağıtmayı düşünmeyen bir bakanımız olmadı”

Gardiyanoğlu, ülkede yeterli sağlık servislerinin mevcut olduğunu belirterek, ancak bugüne kadar bu servis hizmetlerini sistemli bir şekilde yürütecek, koltuğunu, tarafındakilere rant dağıtmayı düşünmeyen bir sağlık bakanının yönetime gelmediğini, bundan sonra da gelemeyeceğini iddia etti. 

“Hasta sevkine verdiğimiz parayla hastane kiralanır”

Gardiyanoğlu, her iktidara gelen siyasi partinin Türkiye’deki hastanelere hasta sevki nedeniyle yüklü paralar ödediğini vurguladığını dile getirerek, “Biz de diyoruz ki neden sevklere bu kadar para ödüyorsunuz, kim sevk ediyor bu hastaları? Tabiki, hekimler sevk ediyor. Eğer devlet hastanelerinin şartları uygun olmadığı için hasta sevkleri yapılıyorsa çözüm üretilmeli. Belki devletin hastane yapacak bütçesi yoktur ama devlet bir aylık sevklere verdiği parayla herhangi bir özel hastaneyi kiralayıp da o hastanede bütün kendi işlemlerini yine kamu çatısı altında yapabilir” dedi.

 “Türkiye’deki hastanelerin bize güveni kalmadı”

Sağlık Bakanlığı’nın hasta sevkleri noktasında Türkiye’deki birçok hastaneye borçlandığına dikkat çeken Gardiyanoğlu, artık Türkiye’deki sağlık merkezlerinin Kuzey Kıbrıs’a güvenmediklerinden dolayı KKTC’den hasta sevkine sıcak bakmadığını vurguladı.