1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. "BENİM HALA UMUDUM VAR"
"BENİM HALA UMUDUM VAR"

"BENİM HALA UMUDUM VAR"

"Benim hala umudum var"

A+A-

 

Kıbrıslı Türk Müzakereci Ergün Olgun, Doğrudan Ticaret hakkında umutsuz değil…

Kıbrıs Postası’na Doğrudan Ticaret Tüzüğü ile ilgili “Tüzük rafa kaldırıldı, Tüzük umutsuz, ticarete karşı Maraş” başlıklarıyla gündeme gelen haberleri değerlendiren Müzakereci Ergün Olgun, Doğrudan Ticaret Tüzüğü konusunda umutsuz olmadığınısöyledi…

Müzakereci Olgun, Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün hiçbir öneri veya ön şartla bağlantılı olamayacağına dikkat çekerek, “Tüzük, Kıbrıslı Türklere yapılan bir haksızlığın sonlandırılmasıyla ilgilidir. Bu konuyla başka konu arasında bağlantı kurmaya çalışmak, AB’nin kararını uygulamak için Kıbrıslı Türklerden bir şey istemek en basit anlamda ayıptır” dedi.

Doğrudan Ticaret Tüzüğü ile ilgili hem Güney basınında, hem de Kuzey basınında yer alan haberlerdeki “Tüzük rafa kaldırıldı”, “Tüzük umutsuz”, “Ticarete karşı Maraş” gibi haberleri Kıbrıs Postası’na derlendiren Müzakereci Ergün Olgun, önemli açıklamalarda bulundu.

“DTT, izolasyonların sonlandırılması için hazırlandı”

Müzakereci Ergün Olgun, Doğrudan Ticaret Tüzüğünün geçmişinin24 Nisan 2004 tarihinde yapılan eş zamanlı referandum sonrasında 26 Nisan 2004’te Avrupa Konseyinin almış olduğu karara dayandığını belirterek,“Bu karar da Kıbrıslı Türkler üzerine uygulanan izolasyonların sonlandırılması gerektiği, Kıbrıslı Türklerin bunu hak etmediği ve Kıbrıs Türk ekonomisi üzerindeki sınırlamaların kaldırılıp Kıbrıs Türk ekonomisinin güçlendirilmesinin Kıbrıs’ta uzlaşıya katkıda bulunabileceğine dair tespite dayanır. Bunun ardından görevlendirilen komisyonun almış olduğu karar neticesinde Doğrudan Ticaret Tüzüğü, Yeşil Hat Tüzüğü ve Mali Yardım Tüzüğü sağlanması yönünde paket hazırlamıştır” şeklinde konuştu.

“Rapor 26’sında görüşülecek”

Olgun,  sözlerine şu şekilde devam etti; “Genel Sekreter de 28 Mayıs 2004 tarihinde yayınlamış olduğu raporda, Kıbrıs Türklerine uygulanan izolasyonların hiçbir mantığı bulunmadığı, bu izolasyonların kaldırılması gerektiği ve Güvenlik Konseyi üyelerine ve diğer üyelere, Kıbrıslı Türklerle işbirliği ve ikili ilişkiler geliştirme çağrısı yapmıştı. Kısacası Doğrudan Ticaret Tüzüğü hiçbir öneri veya önşartla bağlantılı değildir. Kıbrıslı Türklere yapılan bir haksızlığın sonlandırılmasıyla ilgilidir, bu konuyla başka konu arasında bağlantı kurmaya çalışmak Kıbrıslı Türklere karşı 2’nci bir ayıp yapmaktır.

Genel Sekreter’inBarış Gücünün görev süresinin uzatılmasına ilişkin raporu26’sında Güvenlik konseyinde görüşülecektir. Bu raporun 36’ıncı paragrafında Genel Sekreter Kıbrıs Türk tarafı üzerindeki ekonomik sınırlandırılmaların kaldırılması gereğine vurgu yapıyor ve iki taraf arasında sosyal ve ekonomik alanlarda denge kurulmasının Kıbrıs’ta işbirliği ve barışa hizmet edeceğini söylüyor.”

“2’nci utandırıcı hareket”

Kıbrıs Türklerine yapılan ayıbın artık sona ermesi gerektiğine dikkat çeken Olgun, Kıbrıs Türk tarafı üzerine yılardır uygulanan bir haksızlığın sona erdirilmesine yönelik ve Rum Tarafının ve Sayın Sözcünün yapmış olduğu ve Anastasiadis’in önerdiğini söylediği açıklama Kıbrıs Türk tarafı için ikinci bir utandırıcı harekettir. İzolasyonun kldırılması konusunda AB’nin bir kararı vardır ve bunu yapmak için karşılığında Kıbrıslı Türklerden bir şey istemek en basit anlamda ayıptır” diye konuştu.

“Gündem; Kıbrıs Türk tarafının müzakere masasındadır”

Olgun, Kıbrıs Rum tarafının masayı terk etmesine rağmen Kıbrıs Türk tarafının müzakere masasında olduğuna vurgu yaparak,“Kıbrıs Türk tarafı, ön şartsız olarak Kıbrıs Rum tarafının gelmesini bekliyor. Kıbrıs’ta bir çözümün bulunacağı yer müzakere masasıdır. Fakat müzakere masasına ivme kazandırmak için taraflar arasında işbirliği alanlarının genişletilmesi önemlidir. Kıbrıslı Türkler üzerindeki izolasyonların kaldırılması iki taraf arasındaki dengenin kurulabilmesi, kapsamlı bir çözüme hazırlık için yapılması gerekendir. Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasındaki dengenin bir çözüm öncesi sağlanması çözümün süldürülebilirliği ve kalıcılığı açısından da büyük önem taşımaktadır” dedi.

“İşbirliği yönünde adım atılmalıdır”

Olgun, sözlerine şu şekilde devam etti; “İki taraf arasındaki işbirliği kültürünün gelişmesine katkı koyacak eylemler bizim tarafımızca hem önerilmekte hem de desteklenmektedir. Bir çözüm öncesinde özellikle iki topluma da ait olduğu konusunda Kıbrıs Rum tarafı da dahil ilgili tüm tarafların uzlaştığı hidrokarbon konusunda yetki paylaşımına yönelik bir işbiliği iki taraf arasındaki güvenin artırılmasına yardımcı olacağı gibi bütünlüklü bir çözüme de hizmet edecektir.”

“Mahkemelerde çözülecek bir mesele değildir”

Doğrudan Ticaret Tüzüğü konusunda umutsuz olmadığını da belirten Olgun, “Gerçekten yeni bir bakış yeni bir değerlendirme gelinen noktada şarttır. Avrupa Birliği’nin 2004 yılında almış olduğu kararı onurlandırma zamanı gelmiştir.Kıbrıslı Türkler kendilerine verilen ve Konsey kararıyla kağıda dökülen sözün hayata geçirilmesini ve haksız ve insanlık dışı izolasyonlardan kurtulmak istiyor.  Bir üyenin böylesine bir iradeye itiraz etmesi o üyenin sadece bağnazlığını gösterir. Dolayısıyla böyle bir adımın Avrupa Birliği tarafından atılmasına ihtiyaç vardır ve bana göre bunun hayata geçirilmesi konusunda hiçbir engel de yoktur” diye konuştu.Olgun, sözlerini Kıbrıs sorununun mahkemede değil müzakere masasında ve iki halkın eş zamanlı referandumlarda onayı ile çözüleceğinin altını çizerek tamamladı.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.