Rumların döşediği mayın bölgelerini bildiğini, hatta 2. Harekât sonrası devam eden olaylar içinde yaşanan son mayın patlamasında bizzat gazi olduğunu anlatan Mücahit Teğmen Sermet Akdağ, son mayın infilakı ardından Türk askerinin Beşparmakları yüzde yüz bir oranla taradığını söyledi.

Aslen Baflı ve 63 hadiseleri ile birlikte Boğaz sancağında görev yapan Mücahit Teğmen Sermet Akdağ, Rumların döşediği mayına denk gelerek Karşıyaka bölgesinde 3 arkadaşını şehit verdiği ve bu son mayın hadisesinin ardından Beşparmak hattında mayınların Türk askerine ait istihkâm taburu tarafından taranmış olduğunu anlattı…

Rumların döşediği mayın alanlarından birinin Beşparmaklar’daki ünlü tank bölgesi olduğunu; bir diğerinin etrafının Türk askeri tarafından o dönemde zaten çevrelediğini; diğerinin ise bizzat kendisinin kontrol ederek çevrelediğini, diğerinde ise ekibinin bir kısmının şehit olduğu bir mayın patlaması sonucu bilindiğini anlatan Akdağ, “Bu son olaydan sonra Türkiye askerinden müteşekkil mayın uzmanı istihkam taburu Beşparmaklar’ı yüzde yüz oranında taradı. Ortada mayın falan yoktur” dedi.

Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

Rumların döşediği mayın bölgelerini bildiğini, hatta yaşanan son mayın patlamasında bizzat gazi olduğunu anlatan Mücahit Teğmen Sermet Akdağ, kendisinin de gazi olduğu son mayın infilakı ardından Türk askerinin Beşparmakları yüzde yüz bir oranla taradığını söyledi.

Aslen Baflı ve 63 hadiseleri ile birlikte Boğaz sancağında görev yapan Mücahit Teğmen Sermet Akdağ, Rumların döşediği mayına denk gelerek Karşıyaka bölgesinde 3 arkadaşını şehit verdiği ve bu son mayın hadisesinin ardından Beşparmak hattında mayınların Türk askerine ait istihkâm taburu tarafından taranmış olduğunu anlattı…

“Rum Polis Genel Müdürünün oğlu bizzat kendi döşediği mayına çarptı”

Kıbrıs Postası’na anlatan Akdağ şöyle dedi; “İkinci Harekât başladığı zaman ben Lapta’nın üzerindeki 256’ıncı piyade taburundaydım. Görevliydim… İkinci harekât başladı ve Rumlar Batıya doğru kaçmaya başladı. Kaçarken de Türk askerini engellemek –Beşparmak’lardan söz ediyoruz- için yol içerisine gelişigüzel, amatörce mayınlar döşedi.

Bir mayın uzmanı değilim ama mayınları bir askerin bilmesi gerektiği kadar bilir tanırım.

Bu arada da Beşparmaklar’daki ünlü tankın mayına çarptığı haberini de aldık.

Ayrıca Klerides merhum Denktaş Bey’e Rum Polis Genel Müdürünün oğlunun seferi olarak Lapta’nın üzerindeki Beşparmaklar’da savaşmış olduğunu bildirmiş ve akıbetinin araştırılması için ricacı olmuş. Merhum Denktaş da benden isteyerek bu kişinin akıbetinin tetkik edilmesini istedi…”

“Rum mayınlarının güvenli bir şekilde kontrol altında tutulduğunu gördüm”

“Araştırmamız sonucu plaka numarasını da bularak Rum Polis Genel Müdürünün oğlunun kendi döşediği mayınlara çarptığı ve arabasının uçuruma yuvarlandığı kanaati edindik ve bundan eminiz...

Yani Rumlar (bizim bölgemizde) döşedikleri mayınlara da çarpmıştır ve bunu biz tespit dahi ettik…

Üçüncü yer daha batıya, Karşıyaka’ya doğru Türk askeri tarafından o dönemde tespit edilen bir yerdir ki o da o dönemde taşlarla örülerek yeri belli edilerek güvenlik önlemleri alınmıştı. Yolun iki tarafı da kapatıldı… Ben orayı da bizzat görerek Rum mayınlarının güvenli bir şekilde kontrol altında tutulduğunu gördüm.”

2. Harekât sonrası devam eden olaylar içinde

“Benim mayına çarptığım yer ise, yine 2. Harekât sonrası devam eden olaylar içinde Karşıyaka’da bir gurup Rum’un bölgede dolaştığı üzerine gelen istihbarat üzerine bölgeye intikalimizde gerçekleşti. 5 mücahitle birlikte (benimle birlikte 6 kişi) Karşıyaka’nın dışına çıkarak köyü sarmayı düşündük… (yolda) bölgedeki su deposundan boruyla su alınmış intibası yaratılarak döşenmiş mayınların üzerinden geçtim…”

Mayın infilakı ve 3 şehit

Sermet Akdağ, Karşıyaka’nın yaklaşık 1 kilometre Güney’e doğru dışında yaşadıkları mayın patlamasını hadisesini şöyle anlattı; “Rumlar yine o bölgede yol içinde, âdeta bir lale dikilmiş gibi bariz ve amatörce mayınlar döşemişti. Biliyorduk ve yolları kapatıyorduk…

Karşıyaka’nın yaklaşık 1 kilometre Güney’e doğru dışında geri dönüşte ise yanımdaki şehit mücahitlerden Necat Hasan ‘komutanım 9 çocuğum var’ diyerek sürat yapıyorsun demek isteyince ben de kendisine ‘benim de 1 çocuğum var, biliyor, anlıyorum’ dedim ve yavaşlamak üzere tam da mayının üzerinde fren yapmışım… Tank mayını ağırlığı algıladı ve infilak etti…

Benimle beraber 6 kişi idik. Mayının patlayışıyla Akın Ahmet (Uluçamgil), Ayyer Aziz (Tımbır) , Necat Hasan şehit oldular… Burhan Karasalih, Ahmet Hafız ve ben Sermet Akdağ yaralandık…

İnfilakın ardından en yakınımızdaki bölük komutanı ve üç ayrı takım komutanı gelerek 3 yaralı olan bizleri aldılar ve şimdiki Akçiçek Hastanesi’ne, ertesi gün sabah ise helikopterle Adana’ya, 24 saatin ardından ise Ankara GATA’ya kaldırdılar… Dönemin Türkiye Sağlık Bakanı’nın asteğmen oğlu da (bir Kıbrıs Gazisi olarak) orada, GATA’da yanımda yatıyordu…

Orada 6 ay kaldım… 31 yaşındaydım; Eşim Ankara’da olduğumu bilmiyordu, şehit olduğumu zannediyor ve 6 ay boyunca benim için mevlit okutuyordu. Tabi sonradan öğrenebildik bunu… Kıbrıs’a sedye ile dönüşüm, eşime kavuşuşum ise başka bir olay…”

“Mayından bir parça hala vücudumda…”

Akdağ sözlerini şöyle tamamladı; “Mayın patlamasında kalan bir mayın parçası da hala alnımın hemen üzerinde, saçlarımın başladığı yerde başımdadır ve bana havaalanlarında daima sorun çıkarır… Zararı yok dendi ve patlamayla birlikte vücuduma giren diğer pek çok parça gibi alınmadı…

Velhasıl yaşadığımız bu mayın olayı son olaydı… Son hadise bizimki… Bu olaydan sonra Türkiye askerinden müteşekkil mayın uzmanı istihkâm taburu Beşparmaklar’ı yüzde yüz oranında taradı. Ortada mayın falan yoktur. Kimse tereddüt etmesin…”