1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. BIÇAK KEMİĞE DAYANDI
BIÇAK KEMİĞE DAYANDI

BIÇAK KEMİĞE DAYANDI

Değirmenlik "Ya bu katliama bir son verin ya da sorunu biz çözeceğiz"

A+A-
Değirmenlik bölgesinin hemen üst kısmında faaliyetlerini sürdüren taşocaklarındaki patlatmalar bölge insanını huzursuz ediyor. Değirmenlik Çevre Koruma Derneği yetkilileri Yeni Bakış aracılığıyla hükümete son bir çağrıda bulunarak, "Ya bu katliama bir son verin ya da sorunu biz çözeceğiz" dedi.

İrfan Erbay,  taşocaklarında sürekli yaşanan patlatmalar karşısında evlerinin duvarlarında çatlaklar oluştuğunu, bahçelerindeki ağaçların patlatma nedeniyle çıkan tozdan olumsuz etkilendiğini söyleyerek, en önemlisi de soludukları havanın kanser hastalığını tetikleyen kimyasallarla dolu olduğuna vurgu yaptı

“Benim aklımın almadığı Ada'nın en yoğun su aküferini  barındıran bölgede 16 taşocağına nasıl izin verildiğidir. Yetkililer bunu kamuoyuna açıklamadılar ancak bir süre önce bu patlatmalar nedeniyle su kaynaklarından biri hasar gördü ve günlerce susuz kaldık. Çevre bakanımız Kutlu Evren elinde poşetlerle deniz kenarlarında gezmeyi bıraksın artık, burada daha ciddi olay var bunlara gelip ilgilensin.”

“Artık bıçak kemiğe dayandı. Bu siyasetçilere son uyarımızdır. Eğer önlem almazlarsa insanlar bunu kendileri çözme yoluna gidecek ve tatsız olaylar yaşanacak. Çünkü kimse bu insanların halini anlamıyor her geçen gün kanser vakaları artıyor. Taşocağı gece gündüz, kural dinlemeksizin vahşice çalışıyor”

“Artık konuşma vakti değil bu faciayı ortadan kaldırma vaktidir. Siyasetin bu sorunu çözecek iradesi yok. Nerden korkuyorlar anlamıyorum. İnsan sağlığını hiçe saydıklarına göre vardır bir sebebi. Açıklasınlar biz de bilelim bizim sağlığımızdan daha önemli olan şeyin ne olduğunu.”

Sılay TAŞKAN

Değirmenlik köyünün hemen üst kısmında yıllardır 16 taşocağı faaliyetlerini sürdürüyor. taşocaklarının faaliyetleri sırasında  büyük kayaları kırmak için patlatma yoluna gidilmesi ise bölgede yaşayan vatandaşları huzursuz etmesinin yanında evlerinin de hasar görmesine neden oluyor. Yıllardır basın yoluyla yaşadıkları sıkıntıları yetkililere duyurmaya çalışan Değirmenlik sakinleri, soruna köklü bir çözüm bulunmadığından yakınıyor. Konuyla ilgili gazetemize konuşan İrfan Erbay ve bir grup bölge sakini taşocaklarından kaynaklanan sıkıntılarını anlattı.

"Evlerimizin duvarları çatladı"

Köylüler adına konuşan İrfan Erbay,  taşocaklarında sürekli yaşanan patlatmalar karşısında evlerinin duvarlarında çatlaklar oluştuğunu, bahçelerindeki ağaçların patlatma nedeniyle çıkan tozdan olumsuz etkilendiğini ve en önemlisi soludukları havanın kanser hastalığını tetikleyen kimyasallardan oluştuğunu vurguladı.

"Denetleyen yok"

Erbay sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz Değirmenlik Çevre Koruma Derneği olarak taşocakları ile ilgili Mehmet Ali Talat’ı Cumhurbaşkanı olduğu dönemlerde ziyaret ettik. Durum  o yıllarda bugünkü kadar kötü değildi, raporlarımızı sunduk ve yardım talep ettik. Bize ilgileneceğini söyledi. Aradan epeyi bir zaman geçti  fakat gelip ilgilenen olmadı. Bölgede denetimsiz bir patlatma işlemi yapılıyor, Jeoloji ve Maden Dairesi tarafından bu ocakların sürekli denetlenmesi gerekmektedir. Bu patlatmalar belirli bir kontrol altında olmalıdır, ancak, denetleyen olmadığı için ocak işletmecileri de kafalarına göre iş yapmaktadırlar. Daha fazla çakıl taş elde edilebilmesi için gübre kullanıyorlar ve dinamitleri böyle patlatıyorlar. Bu yöntemin insan sağlığına zararlı olduğunu söylememize rağmen bizi dinleyen olmadı. Hamit Bakırcı Çevre Bakanı olduğu dönem ziyaretimize geldi ona da derdimizi anlattık, ancak o da hiçbir şey yapamadı  ve aynı şekilde patlatmalar devam etti.

İrfan Erbay, bölge sakinleri olarak şikayetlerinin dozajını artırmalarının ardından, taşocağı işletmelerinin patlatmaları gündüzden geceye taşıdıklarına dikkat çekerek, bunun yasaya aykırı olduğunu belirtti.

"Ada'nın en yoğun su aküferi burada"

Erbay, faaliyetlerin bir süre gece sürmesinin ardından bugünlerde bölgede yine büyük bir yoğunluğun yaşandığını gözlemlediklerini belirterek,  "Evlerimizin duvarları  çatlamış vaziyettedir. Benim aklımın almadığı Ada'nın en yoğun su aküferini barındıran bir bölgede 16 taşocağına nasıl izin verildiğidir. Yetkililer bunu kamuoyuna açıklamadılar ancak bir süre önce bu patlatmalar nedeniyle su kaynaklarından biri hasar gördü ve günlerce susuz kaldık. Çevre Bakanımız Kutlu Evren elinde poşetlerle deniz kenarlarında gezmeyi bıraksın artık. Burada daha ciddi bir olay var bunlara gelip ilgilensin” dedi.

Hükümete son çağrı

İrfan Erbay, ve köylüler, siyasilerin bölgede yaşanan sıkıntılara el atmasının artık zamanının geldiğine dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı:

“Artık bıçak kemiğe dayandı. Bu siyasetçilere son uyarımızdır. Eğer önlem almazlarsa insanlar bunu kendileri çözme yoluna gidecek ve tatsız olaylar yaşanacak. Çünkü kimse bu insanların halini anlamıyor her geçen gün kanser vakaları artıyor. Taşocağı gece gündüz, kural dinlemeksizin vahşice çalışıyor. Kıbrıs'ın en büyük içilebilir su aküferinin üstüne sıraladılar bu ocakları hangi akıla hizmettir bu? Bir süre önce patlamalardan içme su kuyusu çöktü. İnsanlardan bunu bile sakladılar. Biz Değirmenik Çevre ve Tanıtma Derneği olarak herkesi hep birlikte bu katliama karşı mücadeleye çağırıyoruz. Artık söyleme vakti değil bu faciayı ortadan kaldırma vaktidir. Siyasetin bu sorunu çözecek iradesi yok. Nerden korkuyorlar anlamıyorum. İnsan sağlığını hiçe saydıklarına göre vardır bir sebebi. Açıklasınlar biz de bilelim bizim sağlığımızdan dahi önemli olan şeyin ne olduğunu.” 

YeniBakış

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.