1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. BİR AİLENİN DRAMI
BİR AİLENİN DRAMI

BİR AİLENİN DRAMI

Lapta Başpınar’da yaşayan üç çocuklu Yıldırım ailesi, perişan oldu. Maddi yardıma ihtiyacı olan aile çok büyük sıkıntılar içerisinde.

A+A-

Fatma Yıldırım’ın eşi Kemal Yıldırım bu hastalık sonrası aile düzenlerinin bozulduğunu, maddi sıkıntı yaşadıklarını, çocuklarının ihtiyaçlarını dahi karşılayamadıklarını söylerken, tek arzusunun eşinin yine eskisi gibi sağlığına kavuşması olduğunu ifade ediyor. “Yeter ki o iyileşsin” diyor.

Fatma Yıldırım: “Doktorlarım bir göğsümün alınmasına rağmen bu hastalığın iç organlarıma dek yayıldığını söylüyorlar. Zaten bu sebepten de kendimi güçsüz hissettiğim için yürüyemiyorum.”

Kökenleri Trabzon olan Yıldırım ailesinin büyükleri 1974 yılı Barış Harekâtı sonrası gelip adaya yerleşmiş. Fatma (Fatoş) Yıldırım (34) Kıbrıs doğumlu, eşi Kemal Yıldırım ise dört aylıkken adaya gelmiş. Akraba olan Fatma ve Kemal Yıldırım’ın; Kardelen (11), Kaan (9) ve Murat (6) isimlerinde okula giden üç çocukları var. Ancak annelerinin hastalığı onları da perişan etmiş. Tek duaları ve arzuları annelerinin iyileşmesi ve tekrar eski mutlu günlerine dönmeleri.
Lapta Başpınar’da yaşayan Fatma Yıldırım, 2009 yılından beridir meme kanseri ile mücadele ediyor.
Evin tek geçim kaynağı olan Kemal Yıldırım, Lapta Belediyesi’nde işçi olarak çalışıyor. Fatma Yıldırım ise sosyal yardımdan maaş alıyor.

Ancak hastalıklarının tedavisi için kredi aldıkları bankaya ödenen taksitleri sonrası aileye sadece bir aylık geçim için 400 lira kalıyor.

Bu para ile ne yapacaklarını şaşıran aile çaresiz. Hayırsever komşu ve dostlarının dışında Lapta Belediye Başkanı Fuat Namsoy aile için desteklerini esirgememiş. Aile şimdi yardıma muhtaç bir şekilde maddi olanaksızlıklarla boğuşuyor.

Beş yıldır amansız hastalıkla mücadele eden Fatoş Yıldırım, hastalığı yeneceği ve eski günlere kavuşacağı ümidiyle yaşama dört elle sarılıyor. Ancak genç anneyi en çok üzen ise çocuklarının ihtiyaçlarının yeterince karşılanamaması.

Fatoş Yıldırım ailesine yardım edilmesini bekliyor.

Yağ bezesi deyip gönderdiler
Fatoş Yıldırım’ın bu kötü hastalığa yakalanışını ve mücadelesini dinliyoruz:
“İlk olarak 2009 yılında göğsümde çıkan bir şişkinliği göstermek için Mağusa Hastanesi’ne gittiğimizde, ‘yağ bezesidir’ deyip gönderdiler. Daha sonra hastalığım ortaya çıkınca bu topaklar 10 tane olmuş ve çok geç kalınmıştı. Ardından 2010 yılının Şubat ayında ameliyat geçirdim bir göğsümü aldılar. O zamandan beridir de kemoterapi seanslarım devam ediyor. Hastalığa yakalandığımda bize yardımcı olurlar ümidiyle Kanser Hastalarına Yardım Derneği’ne üye oldum. Gıda yardımı yaptıklarını duymuştum, ama bize yol yardımı da gerekliydi. Zira haftada üç kez Lefkoşa’ya kemoterapi için gidiyoruz. Kanser Hastalarına Yardım Derneği’nde sekreter,  gıda yardımı için dilekçe yazmamızı ve değerlendireceklerini söylemelerine rağmen üç yıl oldu hala bir cevap gelmedi ve bende bir daha uğramadım.”

Değerlerim düştü
Ameliyat olduğu 2010 yılından itibaren sürekli olarak haftada üç kez kemoterapi için Lefkoşa Devlet Hastanesi Onkoloji Servisi’ne giden Fatma Yıldırım neden artık kemoterapi alamadığını da izah etti. Yıldırım, “Yaklaşık üç yıldır haftada üç kez kemoterapi seanslarına katılırken, son günlerde tahlillerim iyi çıkmadığı için doktorlarım artık kemoterapi seanslarına beni sokmuyorlar. Değerlerimin düşük çıktığını, tekrar eski değerlere kavuşmam halinde kemoterapi seanslarına başlayabileceğimi söylüyorlar. Doktorlarım bir göğsümün alınmasına rağmen, bu hastalığın iç organlarıma dek yayıldığını söylüyorlar. Zaten bu sebepten de kendimi güçsüz hissettiğim için yürüyemiyorum”.

Aile perişan durumda
Hastalığının verdiği rahatsızlığın yanında bir de maddi olanaksızlık perişan etmiş Yıldırım ailesini. Tedavisi pahalı olan bu hastalık için “Nasıl geçiniyorsunuz?” diye sorduğumuzda Fatma Yıldırım gözleri dolu şunları söylüyor:

“Hastalığımın tedavisi için bankadan borçlandık. Bu nedenle eşimin maaşı ile benim aldığım sosyal yardım maaşından kesinti yapılıyor. Bankanın kesintilerden sonra eşimin maaşından yalnızca 400 lira kalıyor elimizde. Üç çocuğumuz var ve hepsi de okula gidiyor. Bir tek ev kiramız yok; onun dışında elektrik, su, gıda, çocukların okul masrafları ve ihtiyaçları… Çok zor durumdayız. Abim sağ olsun hastalığımın tüm evrelerinde bizi hiç yalnız bırakmadı. Sonra komşularım bizimle gerçekten çok ilgilendiler. Ama nereye kadar? Eşim tek maaşıyla daha ne kadar dayanacak. Bir de Lapta Belediye Başkanı Sayın Fuat Namsoy gerçekten her anlamda bizimle çok ilgilendi. Allah razı olsun iyiliklerini unutmamız olası değil. Ama beni en çok üzen çocuklarımın ihtiyaçlarının yeterince karşılanamaması”.

“Yeter ki o iyileşsin”
Fatma Yıldırım’ın abisi Hilmi Yıldırım kardeşinin hastalığının ortaya çıkmasından sonra kardeşini bir an olsun yalnız bırakmamış, her sorunu ile ilgilenmeye başlamış. Tek isteğinin ise kardeşinin iyileşmesi olduğunu söylüyor. Ailenin maddi desteğe ihtiyacı olduğunu vurgulayan abi Hilmi Yıldırım, yardım sever insanlardan destek istiyor.

Fatma Yıldırım’ın eşi Kemal Yıldırım bu hastalık sonrası aile düzenlerinin bozulduğunu, maddi sıkıntı yaşadıklarını, çocuklarının ihtiyaçlarını dahi karşılayamadıklarını söylerken, tek arzusunun eşinin yine eskisi gibi sağlığına kavuşması olduğunu ifade ediyor. “Yeter ki o iyileşsin” diyor. Fatoş Yıldırım’ın çocukları ise anneleri için dua ettiklerini Allah’ın onu kendilerine bağışlamasını istediklerini söylüyor.

Haberal Kıbrıslı

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.