“Kızıma burada radyoterapi verdiler ama bunun yararı yok. Yurt dışında tedaviye göndermek için sadece uçak masraflarımızı karşıladılar.  Kızıma 60 gramlık Kenevir yağı (Cannabis Oil) dahi getirmiyorlar”

 “Yasallaşmasına rağmen polis izin vermediği için yağı getirmiyorlarmış. Sağlık Bakanı bağış kampanyası başlatmak için izin dahi vermedi. Ben KTHY mağduruyum ve 70 bin TL alacağım var. Ben onlardan hiçbir şey istemiyorum, bana bu paramı versinler, kızımı tedavi ettireyim. Biz artık burada duramayız, bizim kaybedecek bir günümüz bile yok…”

“Biz para değil Kenevir yağının gelmesini istiyoruz. Çocuğum neden acı çeksin? Kızımın acı çekmesini istemiyorum. Sırf bunun için kemoterapiyi reddettik. Benim hayatım yıkıldı…”

Didem MENTEŞ

Dünyada tedavisi olamayan beyin tümörü ile mücadele ediyor 6 yaşındaki Derya Uzunkaya... Doktorlar durumunun kritik olduğunu söylüyor...

Ailesi kızlarının acılarını dindirebilmek için kullanımı yasallaşan Kenevir yağının (Cannabis Oil) ülkeye gelmesini bekliyor.

Sağlık Bakanlığı, bu yağı getirmek yerine küçük Derya’ya sadece Çocuk Onkolojisi Bölümü’nde radyoterapi tedavisi uyguladı.

Kızları için Ağustos ayından beri mücadele eden aile, hem bazı doktorların “geç teşhis” koymasına hem de Kenevir yağının ülkeye getirilmemesine isyan ediyor…

“Bizim kaybedecek bir günümüz bile yok”

Küçük Derya’nın babası Halil Uzunkaya yaşadıklarını adeta haykırıyor:
“Bir doktorun ilk teşhisi doğru koymaması nedeniyle kızımın hastalığı ilerledi. Tedavisi olmamasına rağmen radyoterapi verdiler. Kemoterapiyi biz reddettik. Kızımın ağrılarını azaltmak için Kenevir yağı getirilmesini istedik. Yasallaşmasına rağmen polis izin vermediği için yağı getirmiyorlarmış. Hükümet yurt dışında tedaviye göndermek için sadece uçak masraflarımızı karşıladı. Ben KTHY mağduruyum ve 70 bin TL alacağım var. Ben onlardan hiçbir şey istemiyorum, bana bu paramı versinler, kızımı tedavi ettireyim. Biz artık burada duramayız, bizim kaybedecek bir günümüz bile yok…”

“Doktor ilk teşhisi koyamadı”

Geç teşhis konulmasına isyan ediyor Baba Halil Uzunkaya: “Ağustos ayında kızımın kusmaları başladı. Çocuk doktoruna götürdük, ilaç yazdı hiçbir şey olmadı. Daha sonra ‘başım döner’ dedi. Çocuk doktorumuz nörologa götürmemizi söyledi. Hastaneye götürdük. O gün çocuk nörologu içerideydi kendisini gördük ama tanımıyorduk. İçerde olmasına rağmen içerde yok denildi. Durumun acil olmasını söylememize rağmen ilgilenmedi. Daha sonra yeniden gittiğimizde içerde o doktor vardı, kızımı muayene etti ve ‘bir şey yok’ dedi. Aradan 15 gün geçti, kızımın gözleri kaçtı. Göz doktoruna gittik, gözle ilgisi olmadığını söyledi. Tekrar çocuk nörologuna gittik, kontrolleri yapıldı. Doktor hemen panik yaptı, sağı solu aradı. Bizi 1 ay geciktirdi, hastalığı anlamadı”

“60 gramlık Kenevir yağının gelmesini istiyoruz”

Doktorun geç teşhis koymasına isyan eden baba Uzunkaya, kızına beyin tümörü teşhisi konulduğunu, daha sonra Lefkoşa Devlet Hastanesi Çocuk Onkolojisi Bölümü’nde radyo terapi tedavisi gördüğünü ve 1 Kasım’da radyoterapinin bittiğini anlattı. Bu süre içerisinde yurt dışında tedavi olanaklarını araştırmayı sürdürdüğünü, Kenevir yağının kendilerine umut olabileceğini düşündüklerini anlatan Uzunkaya, bunun için bir mücadele içerisinde girdiklerini dile getirdi.

Uzunkaya, Derya’nın tedavisi için 60 gramlık Kenevir yağına ihtiyaçları olduğunu, Sağlık Bakanlığı’nın bunu tedarik etmekten kaçındığını dile getirdi.

Sağlık Bakanlığı’nın kendilerini Ankara’ya göndereceğini ancak sadece ‘uçak bileti’ masraflarını karşıladığını söyleyen Uzunkaya, kızının yurt dışı tedavisi için başka bir masraf yapılmadığını da vurguladı. Uzunkaya, kızının tedavisi için bir bankada hesap açmak için başvuru yaptığını ancak bağış kampanyası yapılması için Sağlık Bakanlığı’nın gerekli izini vermediğini savundu.

“Sadece CD gönderdiler”

Sağlık Bakanlığı’nın kızının tedavi süreciyle ilgili bir basın açıklaması yaptığını ancak bazı iddiaların doğru olmadığını savunan Uzunkaya, “Ben 4 tane profesör ile görüşmüşüm yalan. Cebimde onluk yok. Sadece kendi imkanlarımla 19 Eylül’de İstanbul’a gidip Profesör Memed Metin Özek ile görüştüm. O da bana sonucun aynı olduğunu söyledi. Evet Kolordu Komutanı ile görüştüm ama sırf İstanbul’a gitmeyim diye görüşmeyi aynı güne aldılar. Ben de abimi gönderdim. Ayrıca 2-3 tane profesör ile görüştüklerini yazdılar o da yalan. Sadece çocuğumun sonuçları olan CD’yi gönderdiler, onlar da birkaç hafta sonra olumsuz yanıt gönderdi” dedi.

“Çocuğum neden acı çeksin?”

Kızının tedavi masrafları için bazı hayırsever insanların yardımcı olduğunu, bazılarının yurt dışında doktor dahi bulduğunu aktaran Uzunkaya, Sağlık Bakanlığı’nın yardım yapmadığının altını çizdi.

Uzunkaya, “Biz para değil Kenevir yağının gelmesini istiyoruz. Çocuğum neden acı çeksin? Kızımın acı çekmesini istemiyorum. Sırf bunun için kemoterapiyi reddettik. Kenevir yağının kanserle savaştığını öğrendiğim için gelmesini istiyorum. Benim AB pasaportum yok, vize falan çıkarmaya çalışsam en az 15 gün ister. Benim çocuğumun zamanı yok. Bir hayırsever bize Ankara’da tedavi görmek için ev kiraladı. Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaş Vakfı da Ankara’daki tedavi süreciyle ilgili bize yardımcı olacak ama biz bu hakkımızın başka çocuğa verilmesini istiyoruz. Eşim ve kızım Ankara’ya tedaviye gittikleri zaman burada diğer iki kızıma da bakmak zorundayım. Benim hayatım yıkıldı.”

Yenidüzen