1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. BİR KIBRISLI ÇINAR DEVRİLDİ
BİR KIBRISLI ÇINAR DEVRİLDİ

BİR KIBRISLI ÇINAR DEVRİLDİ

Yarım asrı aşkın süredir gazetecilik yapan, KIBRIS Gazetesi Köşe Yazarı Bilbay Eminoğlu’nu (75) kaybettik

A+A-

Kıbrıs, yüce bir çınarını daha yitirdi... Yarım asrı aşkın süredir gazetecilik yapan, KIBRIS Gazetesi köşe yazarlarından Bilbay Eminoğlu (75) dün yaşamını yitirdi.

Eminoğlu, bir süreden beri kalp rahatsızlığı yaşıyordu. Eminoğlu, bugün Lefkoşa İsmail Safa Cami’nde kılınacak öğle namazının ardından Lefkoşa Mezarlığı’na defnedilecek.

1938 yılında Lefke’de dünyaya gelen, yaşamının neredeyse tamamına yakınını ise Lefkoşa’da geçiren ve sekiz çocuklu bir ailenin en büyüğü olan Eminoğlu, Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nda da haber müdürlüğü yapmıştı.

Çeşitli yayın organlarında her mevkide görev yapan, kibarlığı ve dürüstlüğünün yanında, çalışkanlığı ile de yeni nesillere örnek bir gazeteci olan Eminoğlu, dün öğle saatlerinde fenalaştı ve ambulansla Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Eminoğlu, saat 13.00 sularında yaşamını yitirdi.

Çevre sorunlarına duyarlı, insan haklarına tutkun, Kıbrıs’a aşık ama en önemlisi başkent Lefkoşa’ya sevdalı olan Eminoğlu, KIBRIS Gazetesi’nde “Günün Yorumu” köşesinde yazdığı yazılarıyla, her yaştan okuyucunun gönlünde taht kurmuştu.

Bilbay Eminoğlu, geçtiğimiz cuma günü KIBRIS Haber Merkezi’ni arayıp, her zamanki kibar ve babacan tavrıyla, kendini iyi hissetmediği için bir kaç gün yazılarına ara vermek zorunda kalacağını duyurmuştu.

Üzüntümüz büyük

KIBRIS Medya Grubu Genel Müdürü Bilge Nevzat, çok değerli bir insanı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadıklarını belirtti. Nevzat, Eminoğlu’nun eşi ve çocukları başta olmak üzere, tüm ailesine başsağlığı dileğinde bulundu.

“Acımız tarifsizdir ve çok büyüktür” diyen KIBRIS Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Ergüçlü de Eminoğlu’nun ölümünden duydukları üzüntüyü dile getirdi; ailesine ve basın camiasına başsağlığı diledi.

KIBRIS Haber Müdürü Ali Baturay ise “acı haberi duyar duymaz hastaneye koştuk, çok uzun çalışma saatini paylaştığımız, çok şey öğrendiğimiz, çok değerli bir insanı, bir ustayı kaybettik, tarifsiz bir acı içindeyiz” dedi.

Gazeteciler Birliği’nin açıklaması

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Hüseyin Güven, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin kurucularından, deneyimli gazeteci Bilbay Eminoğlu’nu kaybetmenin derin üzüntüsü içerisinde olduklarını belirtti.

Güven, şöyle devam etti:

“Bütün hayatını Kıbrıs Türk Basını’nın içerisinde geçiren, adı Bozkurt Gazetesi ile özdeşleşen, BRT’de Televizyon Haber Amirliği görevinde büyük hizmetler veren, son olarak çalıştığı KIBRIS Gazetesi’nde de hayatını kaybettiği son güne kadar köşe yazarlığı görevine devam eden Bilbay Eminoğlu’nun kaybı, basın camiasında büyük bir boşluk yaratacak, yeri asla doldurulamayacaktır. Sürekli Basın kartı sahibi olan ve 2010 yılında Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Basın Hizmet Ödülü de alan Bilbay Eminoğlu’nu hiçbir zaman unutmayacağız. Merhum meslektaşımız, abimiz Bilbay Eminoğlu’na Tanrı’dan rahmet, yaslı ailesine ve tüm basın camiasına başsağlığı dileriz”.

“Gazeteci, fedakarlığı göze alabilendir”

Gazeteciliğin heyecanını, tutkusunu iliklerine kadar hissederek mesleğini sürdüren Bilbay Eminoğlu, onlarca kitaba konu olacak kadar çok birikime sahipti.

1960’lı yıllarda, Bozkurt gazetesinde “Foto Bilbay” olarak ün yapan Eminoğlu, iyi gazeteci olmanın formülünü “evini ailesini unutmak, bayram tatil yapmamak, saate bakmamak, ekmek parasına razı olmak, gece uyurken kalkabileceğini göze almak” gibi şartlarla açıklıyordu.

KIBRIS Gazetesi’nde kendisiyle ilgili yayınlanan bir haberde, “Bugün bunları göze alabilen gazetecilerin sayısının azlığından” da yakınan Bilbay Eminoğlu, Bozkurt’la başlayan meslek hayatını, Kıbrıs Türk halkının en zorlu yıllarında verdiği mücadelede yaptıklarını, unutamadığı meslek anılarından bazılarını, üzerinde çalıştığı kitabını, kısacası yaşamını bu söyleşide okuyucuyla paylaşmıştı.

Mücadele yıllarında, bulunup tutuklanmaları için Makarios’un başlarına ödül koyduğu gazetecilerden biri olan Bilbay Eminoğlu, ölümün soğukluğunu hissettiği onlarca olay yaşamıştı. 1974’te şehitlerin fotoğraflarını çekmek gibi zor bir görevi de üstlenen Eminoğlu, etrafındaki onlarca gazetecinin “Bilbay abisi”ydi. 

Çok iyi Rumca ve İngilizce biliyordu

1938 yılında Lefke’de doğan Bilbay Eminoğlu, polis olan babasının ısrarıyla iyi İngilizce öğrenebilmesi için Terra Santa Kolej’de eğitim aldı.

Çok iyi derecede İngilizce ve Rumca öğrenerek bu okuldan başarıyla mezun oldu. Bilbay Eminoğlu, Cyprus Airways’te kısa süre kabin amiri olarak görev yaptıktan sonra, açılan polislik sınavını birincilikle kazanarak İngiliz Sömürge Dönemi’nde, polis harekat merkezinde görev yaptı.

Buradaki görevinin çok önemli olduğunu, telsiz sorumlusu olarak görev yaptığını kaydeden Eminoğlu, polislikte “ne yapacağını bilemediği kadar iyi para kazansa da” rüyalarını gazetecilik süslediği için Kemal Aşık ve Arif Terzioğlu’nun TAK’ta çalışması için yaptığı teklifleri, Enformasyon Dairesi’nden gelen talepleri reddederek 1960’tan itibaren Bozkurt gazetesinde çalışmaya başladı.

İlk fotoğrafı

Gençlik yıllarında, motosikletiyle adanın neresinde olay varsa oraya giden Eminoğlu, ilk çektiği fotoğrafı da hep hatırlıyordu. Yenicami İlkokulu’ndaki resim sergisinin fotoğrafı için “Hiçbir şey ifade etmiyordu ama ertesi gün Bozkurt gazetesindeki fotoğrafın altında ‘Foto Bilbay’ kelimelerini görmek bana dünyayı unutturdu” demişti.

8 çocuklu ailenin en büyük oğlu olan Eminoğlu, tüm kardeşlerimi evlendirip abilik yapmış, sonra da sıranın kendine geldiğini düşünmüş!

38 yaşındayken evlendiği Aysel Hanım’la Özlem adlı kızı ve Özden adlı oğlu bulunan Bilbay Eminoğlu, Bozkurt’ta gazeteciliğin her alanında çalıştı. Resim yeteneği de olan Eminoğlu, grafikleriyle de gazeteye katkı koydu. Tekin Yüksel, Osman Türkay, Ahmet Tolgay gibi kişilerle birlikte çalışan Bilbay Eminoğlu, 1974’te Muratağa, Atlılar ve Sandallar köylerindeki katliamları da haberci olarak izledi.

Katliam fotoğrafları

Köylerin boşaldığı haberini alarak gittiğinde çektiği fotoğrafları ertesi gün “3 köyün halkı meydanda yok” diye sekiz sütuna manşet yaptıklarını ve ertesi gün katliam fotoğrafları çektiğini bir söyleşisinde anlatan Eminoğlu, “Toplu mezarlar açılırken oradaydım. Gün boyu kaldım. Dehşet verici yüzlerce fotoğraf çektim. Bunları Türkiye’ye ve dünyaya gönderdik” demişti.

Gazeteci Bilbay Eminoğlu, 15 Temmuz 1974 darbesi sırasında Makarios’un görev yaptığı Cumhurbaşkanlığı sarayı yanarken fotoğraf çekmiş; Yiğitler Burcu’ndan sürünerek inip eski Rus tankını görüntülemişti.

Meslek örgütlerinde görev aldı

Kıbrıs Türk Gazeteciler Cemiyeti’nin ve Gazeteciler Birliği’nin kurucuları arasında yer alan, asbaşkanlık, genel sekreterlik gibi görevlerde bulunan Bilbay Eminoğlu, 1984’te çalışmaya başladığı BRTK’dan 1999’da emekli oldu ve bir süre de sözleşmeli çalıştı. Meslek hayatında birçok ülkeyi gezme fırsatı bulan Bilbay Eminoğlu’nun en ilginç bulduğu haberlerinden biri de 1960’lı yıllarda Kaymaklı’da Nuray adlı bir kızın bir gece yatıp sabah kalkınca Türkçe’yi unutması ve sadece İngilizce konuşmaya başlamasıydı... Bunu her fırsatta anlatırdı. 

Bilbay Eminoğlu, Akıncılar’da hasta bir bebeği hastaneye yetiştiren ve daha sonra bebeğe adının verildiğini öğrendiğini söylerken, bunun ne kadar onur ve vicdani rahatlık veren bir şey olabileceğini de anılarında hep dile getiriyordu.

Türkçe’yi çok iyi kullanıyordu

Bilbay Eminoğlu’nun Türkçe’ye hassasiyetini yakın çalışma arkadaşları iyi biliyor. Eminoğlu’nun bir başka özelliği de iyi bir at binicisi olması!..

Eminoğlu, kendisiyle yapılan bir söyleşide, “Kim iyi gazeteci olur?” sorusuna şu yanıtı vermişti:“Hiçbir okulda gazetecilik pratik eğitim verilmez. Bazı temel bilgiler verilir. Bu mesleğe girerken, ‘evinizi, ailenizi unutacaksınız, size bayram yok, size cumartesi-pazar yok, saate bakmak yok’ denmiyor. İyi bir gazeteci olmak için ekmek parasına razı olacaksınız. Cumartesi-pazar, bayram, yılbaşı gibi günlerde tatil yapmayacağını, belirli bir saatte işi bitirip eve gidemeyeceğini, evde yatırken bile kalkabileceğini göz önünde bulundurup, bunları göze alacak kişi varsa o iyi bir gazeteci olur. Ama çevremde bu az.”

   Eminoğlu’nun yüzden fazla ödülü, 50’den fazla da basın kartı bulunmaktaydı.
  

Lefkoşa tutkusu
   Eminoğlu, son yazılarından birinde, Lefkoşa’ya tutkusunu şu satırlarla dile getirmişti:

“Bir ‘şeher’ kayboluyor”
Kendimi bildim bileli Lefkoşalıyım ve Lefkoşa sevdalısıyım…
Ama heyhat!
Bu sevda yerini hüzne bırakıyor yavaş yavaş…
Yıllar bütün acımasızlığıyla geçip giderken güzelim kentten çok şeyler götürüyor…
Lefkoşa, benim bildiğim Lefkoşa olmaktan çıkıyor…
Zengin bir tarihe ve kültüre sahip başkentimiz giderek değişiyor, başkalaşıyor…
Böyle değildi benim “şeher”im…
Böyle değildi surları, meydanları, sokakları…
Hani nerde bahçeleri, gülleri, karanfilleri…
İki film birden, bayanlara “meccanen” yazlık sinemaları…  
Akşam serininde sokaklara yayılan yasemin kokuları…
Benim Bandabuliyam, benim Asmaaltım, benim Arastam değil bunlar…
Hani nerde hanlar, hamamlar…
Kahveler, meyhaneler…

Evlerde aküyle çalıştırılan kocaman radyolarda çalınan şarklar, gramofonda dönen 78’lik plaklar…     
Keman, darbuka ve defle düzenlenen fasıllar…
İçimde tarif edilmez bir burukluk, bir hüzün var…

Binlerce yılın acılarını, hüzünlerini, sevinçlerini, kahkahalarını taşıyan Lefkoşa ayakta kalmakta zorlanıyor artık.

Kıbrıs

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.