1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. BİR YIL ÖNCESİNDE 'EVET' DESELERDİ, DURUM ÇOK FARKLI OLACAKTI
BİR YIL ÖNCESİNDE 'EVET' DESELERDİ, DURUM ÇOK FARKLI OLACAKTI

BİR YIL ÖNCESİNDE 'EVET' DESELERDİ, DURUM ÇOK FARKLI OLACAKTI

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat;

A+A-

TALAT: "KIBRISLI TÜRKLER 2004 YILINDA ANNAN PLANI'NA 'EVET' DEMEK YERİNE, BİR YIL ÖNCESİNDE 'EVET' DESELERDİ, DURUM ÇOK FARKLI OLACAKTI"

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, "Kıbrıslı Türkler 2004 yılında Annan Planı'na 'evet' demek yerine, bir yıl öncesinde 'evet' deselerdi, durum çok farklı olacaktı" dedi.

Adnan Menderes Üniversitesi Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Nazilli Uzun Yaşam Derneğince organize edilen "Kıbrıs Sorunu" konulu konferansta konuşan Talat, "Kıbrıs sorunu"nun günümüze kadar gelen tarihsel sürecini anlattı.

Talat, sorunun çözümüyle ilgili istedikleri noktaya ulaşamasalar da bazı ilerlemelerin olduğuna değinerek, şunları söyledi:

"Uluslararası ilişkilerde karar alırken, konjonktürü etkileyen faktörlere çok derinlemesine bakmanız lazım. Herhangi bir karar, her zaman doğru olmaz. Herhangi bir karar alırken o günün koşullarına uyup uymadığına bakacaksınız. O gün aldığınız ya da alamadığınız karar, size çok pahalıya mal olabilir, aynı koşullar yenilenmeyebilir. Bunun en tipik örneği, Annan Planı oylamasıdır. Kıbrıslı Türkler 2004 yılında Annan Planı'na 'evet' demek yerine, bir yıl öncesinde 'evet' deselerdi, durum çok farklı olacaktı. O zaman Kıbrıslı Rumlar 'hayır' dese, Avrupa Birliği'ne (AB) giremeyecek, 'evet' dese Kıbrıs bütün olarak AB'ye girecekti. Bir yıl sonra şartlar tamamen değişti, Kıbrıslı Türklerin 'evet' demesi fazla bir şeye yaramadı."

Mevcut konjonktürü doğru değerlendirilmesi için iki tarafı da uyardığını ifade eden Talat, şöyle devam etti:

"Bugün geçerli olan dinamikler, örneğin, Rum ekonomisinin çökmüş olması ya da Kıbrıs'ın güney tarafından bulunan doğalgazın Türkiye üzerinden geçecek olması, yarın değişebilir. Aynı şartlar sürecek mi, bilemeyiz. Belki Rum ekonomisi başka nedenlerle ayağa kalkar. Belki Türkiye üzerinden değil, başka yoldan doğalgaz değerlendirilebilir, o zaman bu şartlar kalkabilir. Belki Rum tarafı bugün çözüme meyilliyken yarın ters tarafa yönelebilir. Bütün bunlar gösteriyor ki yapacağınız işi, doğru zamanda yapacaksınız. Uluslararası ilişkilerde bugün yapmanız gerekeni, yarına ertelemeyeceksiniz."

Konuşmasının ardından öğrenci ve öğretim üyelerinin sorularını yanıtlayan Talat, "Halil İbrahim Akça'nın Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi olmasını doğru buluyor musunuz?" sorusu üzerine, "Kıbrıs sorununda, büyükelçinin doğrudan rolü olmayabilir. Türk müzakerecileri, doğrudan Türkiye ile ilişki içindedir. Büyükelçinin bu konuda uzman olmasına gerek yoktur. Ben görüşmecilik görevi yaptığımda, başka büyükelçiler vardı. Onlarla çok fazla çalışmadım. Çalıştığım makam önce Dışişleri Bakanlığı, sonra başbakan ve cumhurbaşkanıdır. Dolayısıyla diplomat olması, Kıbrıs'ta önem arz etmiyor. Kıbrıs'ta niye böyle oldu, onu burada konuşmayalım" diye konuştu.

Talat, "Kıbrıs Türk halkı, Türk askerine ön yargılı mı?" sorusuna ise "Kamuoyu yoklamalarında yüzde 95, Türk askerinin adadaki varlığını istiyor. Ne derse desin. Siz aksi bir şey söylerseniz, küfür de edebilir. Ama bu siyasi duruşunu ifade etmez. Askere karşı ön yargı, hiç yoktur. Asker kendi kışlasında, sivil hayatın içinde yok" cevabını verdi.

Mehmet Ali Talat, ayrıca Nazilli Kaymakamlığı ve Belediyesi ile Yaşlılar Merkezini de ziyaret etti.

Tak

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.