1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “BM, RUM KESİMİNİ EKİM’DE MÜZAKERE İÇİN CESARETLENDİRMELİ”
“BM, RUM KESİMİNİ EKİM’DE MÜZAKERE İÇİN CESARETLENDİRMELİ”

“BM, RUM KESİMİNİ EKİM’DE MÜZAKERE İÇİN CESARETLENDİRMELİ”

DIŞİŞLERİ BAKANI KUTLAY ERK, BM GÜVENLİK KONSEYİ KARARINI DEĞERLENDİRDİ

A+A-

“BM, RUM KESİMİNİ EKİM’DE MÜZAKERE İÇİN CESARETLENDİRMELİ”

“KARAR ADA’DAKİ GÜNCEL DURUMU YANSITMAKTA YETERSİZ”

“KAYIPLARLA İLGİLİ KAZI ÇALIŞMALARINDA KUZEY’DE TALEP EDİLEN TÜM KAZI ALANLARINA ERİŞİM SAĞLANDIĞININ KARARA OBJEKTİF ŞEKİLDE YANSITILMAMASI ÜZÜNTÜ VERİCİ”

Dışişleri Bakanı Kutlay Erk, Kıbrıs Türk tarafının Birleşmiş Milletler’den beklentisinin, Ada’daki mevcut gerçekler ışığında, müzakere sürecinin durduğu ilk günden bu yana herhangi bir somut adım atmaktan kaçınan Rum kesimini Ekim ayında anlamlı ve sonuca yönelik müzakerelere başlaması yönünde cesaretlendirmesi olduğunu belirtti.

Erk, BM Güvenlik Konseyi’nin 30 Temmuz’da kabul ettiği Ada’daki BM Barış Gücü’nün görev süresini 31 Ocak 2014 tarihine kadar uzatan 30 Temmuz 2013 tarihli kararının Güvenlik Konseyi’nin karar alma hususunda son dönemde izlediği tutuma paralel olarak, yine bir önceki raporu asgari değişikliğe tabi tutmakla yetindiğini, dolayısıyla Ada’daki güncel durumu yansıtmakta yetersiz kaldığını belirtti.

Dışişleri Bakanı Kutlay Erk, BM Güvenlik Konseyi’nin kararını yazılı açıklamayla değerlendirdi.

KAYIPLAR KONUSUNDAKİ EKSİKLİK

Kararda dikkat çeken önemli bir noktanın geçmiş yıllarda olduğu gibi BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki BM Barış Gücü faaliyetlerine ilişkin yayınladığı Raporda (5 Temmuz 2013, S/2013/392) yer alan hususların kararda yer almaması olduğunu ifade eden Erk, “Raporda, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin Kuzey’deki kazı çalışmalarının olumlu bir şekilde ilerlediği ve Kuzey’de talep edilen tüm kazı alanlarına erişim sağlanmış olduğunun kaydedilmiş olmasına rağmen, Ada’daki BM Barış Gücü tarafından da teslim edilen bu gerçeklerin karara objektif bir şekilde yansıtılmamış olması üzüntü vericidir” ifadelerini kullandı.

“ÇOK CİDDİ EKSİKLİK”

Daha önceki kararlarda mutad olarak yer alan liderlerin 23 Mayıs ve 1 Temmuz 2008 tarihli ortak açıklamalarıyla ilgili ibarenin mevcut kararda yer almamasının çok ciddi bir eksiklik olduğunu vurgulayan Bakan Erk, “Bahse konu ortak açıklamalara atıfta bulunulmaması, müzakerelerin kaldığı yerden devam edeceğine yönelik herhangi bir taahhütte bulunmayan ve varılan yakınlaşmaların kendilerini bağlamadığını açıkça ifade eden Rum yönetimini, sonuç alıcı müzakere sürecine başlamaya teşvik etmemektedir” dedi.

Dışişleri Bakanı Erk, kararda, müzakere sürecinin sekteye uğradığı gerçeğinin göz ardı edildiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

“SON OYUN İÇİN DEFAATLE ÇAĞRIYA RAĞMEN RUM KESİMİ ADIM ATMAKTAN İMTİNA ETTİ”

“Unutulmamalıdır ki, BM Genel Sekreteri Ocak 2012’ye kadar müzakerelerde ‘son oyun’a geçilebilmesi için daha fazla çaba harcanması yönünde defaatle çağrı yapmış olmasına rağmen, Kıbrıs Rum kesimi herhangi bir adım atmaktan imtina etmiş ve Ada’daki müzakere süreci 2012 yılının Mart ayında durma noktasına gelerek, 2013 yılının Şubat ayında gerçekleşen liderlik seçimleri akabinde de Güney’de yaşanmakta olan ekonomik kriz bahane edilerek belirsiz bir safhaya itilmişti.”

“RUM TARAFI HİÇBİR HAZIRLIK YAPMADI”

Kutlay Erk, Rum tarafının bu süre zarfında müzakere sürecinin başlaması için hiçbir hazırlık yapmayarak, bir Özel Temsilci atanmasını dahi 16 Temmuz 2013 tarihine kadar geciktirdiğine işaret ederek, şöyle devam etti:

“Dahası, iki liderin biraraya gelmesi için Nisan ayında düzenlenmesi öngörülen akşam yemeği, Kıbrıs Rum kesimi tarafından defalarca ertelendikten sonra ancak 30 Mayıs tarihinde gerçekleşmiş ve Rum tarafı müzakere sürecine ilişkin herhangi bir taahhütte bulunmamak amacıyla bu yemeğin sosyal içerikli bir toplantının ötesine geçmemesi için etkili girişimlerde bulunmuştu.

Öte yandan kararda, müzakerelerin yeniden başlamasına yönelik olarak bir takvim öngörülmesi ve bu bağlamda Ekim ayının zikredilmiş olması tarafımızca olumlu bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Sürecin sekteye uğradığı ilk günden bu yana müzakerelerin bir an önce başlatılması ve makul bir süre içinde kapsamlı bir çözümle neticelendirilmesi yönündeki isteğini açıkça ortaya koyan Kıbrıs Türk tarafı, ilgili tüm tarafların mevcut statükonun devamının sağlanması için çaba sarfetmek yerine, enerjilerini en kısa sürede kapsamlı bir çözüme ulaşılması yönünde kullanmalarını ümit etmektedir.”

DAHA OLUMLU VE YAPICI TUTUM ÜMİDİ

Dışişleri Bakanı Kutlay Erk, Kıbrıs Türk tarafının, Rum kesiminin müzakere masasındaki tutumunun ne olacağını görmeyi beklediğini ve daha olumlu ve yapıcı bir tutum içine girmesini ümit ettiğini vurguladı.

Açıklamasında “Kıbrıs Türk tarafının yeni dönemden beklentisinin, müzakerelere kaldığı yerden devam edilmesini müteakip, bir al-ver sürecine girilmesi ve bunun sonucunda daha fazla yakınlaşma elde edilerek, garantör ülkelerle Ada’daki iki tarafın biraraya geleceği yüksek düzeyli bir toplantı çerçevesinde kalan tüm konuların çözülmesiyle birlikte ortaya çıkacak anlaşma metninin eş zamanlı ve ayrı referandumlar aracılığıyla iki halkın onayına sunulmasıdır” diyen Erk,  BM Güvenlik Konseyi’nin kararının maalesef Ada’daki mevcut durumun devam etmesinden başka bir amaca hizmet etmediğini kaydetti.

Kutlay Erk, aslında Ada’da somut bir ilerleme kaydedilmesini bekleyen tüm tarafların kaybettiğini belirterek, açıklamasını şöyle tamamladı:

“Rum kesiminin kararı şekillendirmek için gerçekleştirmiş olduğu yoğun diplomatik girişimleri, Ada’da uzlaşı ve çözüm yönünde sarfetmiş olmasını tercih ederdik. Kendi vatandaşları işsizlik sorunuyla karşı karşıya olan ve ciddi bir ekonomik krizden geçen Rum kesiminin sırf Ada’daki mevcut durumun devamının sağlanması amacıyla Ada’daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü için maddi kaynak ayırmak suretiyle kendi vatandaşlarının değil de diğer ülke vatandaşlarının istihdamına vesile olması ayrıca anlaşılamaz bir durumdur.

Kıbrıs Türk tarafı olarak Birleşmiş Milletler’den beklentimiz, Ada’daki mevcut gerçekler ışığında, müzakere sürecinin durduğu ilk günden bu yana herhangi bir somut adım atmaktan imtina eden Rum kesimini Ekim ayında anlamlı ve sonuca yönelik müzakerelere başlaması yönünde cesaretlendirmesidir.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.