Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer, tarih boyunca Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin bundan sonra da var olabilmesi, mutlu, huzurlu ve geleceğe güvenle bakabilmeleri için bir anlaşma istediğini ifade etti.

Bu isteğin ise gerek dünya ve gerekse muhataplar tarafından taktik gereği  kullanılmaması gerektiğini kaydeden Bozer,  “Bu konuda çok hassasız” dedi.

Meclis Başkanı Bozer bu sabah Mehmet Salih Direktör başkanlığındaki Emekli Mücahitler Derneği yeni yönetim kurulu üyelerini kabul etti.

BOZER

“Bizim kalbimiz de, gönlümüz de bir. Devamlı istişare içindeyiz” diyerek sözlerine başlayan Hasan Bozer, Emekli Mücahitler Derneği yeni yönetiminin güzel işler yapacağına inandığını söyledi.

Mücahidin Kıbrıs için ayrı bir önemi ve anlamı olduğunu belirten Bozer, mücahitlerin, milli mücadelenin simgesi olduğunu ve hep birlikte mücadele verildiğini ifade etti.

Hayatın sürdüğünü, emeklilerin bilgi ve tecrübelerini sonraki nesillere aktarmasının ise bir görev olduğunu kaydeden Bozer, Kıbrıslı Türklerin yarım asırdır mücadele içinde olduğunu, mücadelenin de çeşitli evreleri bulunduğunu anlatarak, mücahitlerin fiili mücadele yıllarını çağrıştırdığını söyledi.

Mücahitlerin zorluklar içinde mücadele verip, olayları bugünlere kadar taşıdığını ve bugün ayrı bir bölgede özgür bir yaşamın elde edildiğini anlatan Bozer, o günleri yaşayan insanlar olarak bugünlere nasıl gelindiğini çok iyi bildiklerini ifade etti.

Bozer, Kıbrıs meselesinde son bir aşamanın kaldığını, onun da anlaşma olduğunu belirterek, tarih boyunca Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin bundan sonra da var olabilmesi, mutlu ve huzurlu olarak geleceğe güvenle bakabilmeleri için bir anlaşma istendiğini söyledi.

Dik duruşun, geleceğin tehlikeye girmemesi, daha önce olduğu gibi problemli ve risk altında yaşanmaması için şart olduğunu belirten Bozer, “Hep umut edip, bekliyoruz ki bir anlaşma olsun ve bu işi de bu şekilde noktalayalım çünkü bu sorun, bitmediği sürece, bileceğiz ki sıkıntıdır. Yaşamda da sıkıntıdır. Bugün, eski yıllardaki sıkıntıları çekmiyoruz. Daha rahat bir yaşamdayız ama mutlak rahat bir yaşamda değiliz. İnsanlarımız, dünya insanları kadar olanakları kullanamıyor. Siyasal, ekonomik, ulaşım ve yatırım gibi alanlarda mutlak rahat değiliz” dedi.

Bir anlaşmanın iki tarafa da yarar getireceğini ifade eden Bozer, bunun çözüldüğü noktada kayıp yılları da telafi ederek, çok daha emin adımlarla ileri bakılabileceğini söyledi.

Herkesin samimi olarak anlaşma istediğini ancak anlaşma isteniyor diye, gerek dünya, gerekse muhatapların taktik gereği Kıbrıs Türkünü kullanmaması konusunda çok hassas olduklarını belirtti.

TAK