1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. BOZKURT: "BU ŞEKİLDE YAŞANMAZ"
BOZKURT: "BU ŞEKİLDE YAŞANMAZ"

BOZKURT: "BU ŞEKİLDE YAŞANMAZ"

Akıncı’dan önce TKP başkanlığı yapan İsmail Bozkurt, mülkiyet konusunda halkı komisyona havale etmenin yanlışlığına dikkat çekerek; tarihi uyarılarda bulundu:

A+A-

 

Kıbrıs Türk siyasetinin önemli isimlerinden, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan önce Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) genel başkanlığı yapan, araştırmacı, yazar İsmail Bozkurt, müzakere sürecinde mülkiyetle ilgili gelişmelerden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Çözüm için global takas öneren Bozkurt “sen devlet olarak bir vatandaşa bir ev vermişsin. İster güneydeki malına karşılık, ister senin bir sosyal politika olarak Türkiye’den gelen göçmenlere, şehit ailelerine veya evsiz gençlere verdin. Bu senin devlet olarak bir politikandır. Bunu verdin, tapuyu da verdin, yıllardan beridir de vergisini alıyorsun. Sonra bir gün gelecek bu tartışma konusu olacak veya o insanların kafalarında huzursuzluk yaratacaksın. Bu olamaz”dedi.

Komisyona tek tek bütün kişilerin başvurması yönteminin büyük hata olacağını söyleyen Bozkurt, şunları kaydetti:

“Bu şekilde olmaması gerekirdi. Ama belli ki o yola gidildi. En azından o yola gidilmişken, kişilerin rahatsız edilmemesi gerekir, yani, ben şunu söylüyorum, sözümü mazur görün, namussuz olmayan hiçbir KKTC vatandaşının kökeni ne olursa olsun tek bir KKTC vatandaşının burnunun kanamaması gerekirdi. Rahatsız olmaması, huzursuz edilmemesi gerekir. Şimdi deniyor ki; çok haksız verişler oldu, Güney’deki malına karşılık Kuzey’den mal alan sonra dönüp, Güney’deki malını satanlar oldu. Doğrudur. Burda görev devlete düşmektedir. Yani devlet sapla samanı ayıracak. Suçlu varsa namussuz varsa onları ayıklayacak, onların peşine düşecek, ona hiçbir dediğim yok. Zaten şimdiye kadar düşmemesi hata. Ama onun dışında sen devlet olarak bir vatandaşa bir ev vermişsin gerek Güney’deki malına karşılık, gerek senin bir sosyal politika olarak Türkiye’den gelen göçmenlere verdin, şehit ailelerine verdin, evsiz gençlere verdin vs. Bu senin devlet olarak bir politikandır. Bunu verdin, tapu koçanı da verdin, yıllardan beridir de vergisini alıyorsun, sonra bir gün gelecek bu tartışma konusu olacak veya o insanların kafalarında huzursuzluk yaratacaksın bu olmaz. Bu komisyonun en büyük hatası bu olacaktır”

İki bölgelilik korunmalı

İsmail Bozkurt “endişelerinizi söylerken nasıl bir uyarı yapmak istersiniz?” sousuna şu yanıtı verdi:

“Sayın.Cumhurbaşkanı ‘kişiler kendi aralarında anlaşsalar da komisyona gidecekler’ dedi. Fakat komisyonun bu işi çözümleyebilmesi için de yasal düzenleme gerekiyor. Benim önerim Global çözümdür , Global Takas. Global mülkiyet çok az belki de iki bölgeliliği sulandırmayacak şekilde iade de olabilir fakat kesinlikle iki bölgeliliği sulandırmayan bir formül. Şu anki sessizlik ve Güneyden yapılan açıklamalar rahatsız edici. Olabildiğince kişiler muhatap olmamalı sıradan vatandaşlar asla belirsizliğe düşmemli.

Kurulacak olan Komisyon karar verecekmiş peki olası bir anlaşmadan sonra oluşacak bu komisyona başvuracaklar belli mi, yoksa kuzeydeki vatandaşlar ‘acaba benim de evim için başvuru yapacaklar mı? Yaparlarsa bu komisyon benim lehime mi karar verecek?’ diye düşünecek. Bu sorularla yaşamak mümkün değildir. Düşünün evinizde oturuyorsunuz ve ne zaman kimin sizin bildiğiniz eviniz için bu komisyona başvuru yapacağını bekleyip duracaksınız? Bu şekilde yaşanmaz.” 

Rahatsız edici bir durum

Soru: Siz de  Larnaka göçmenisiniz. Şimdi oturduğunuz evi isterlerse ne yapacaksınız?

“Ortaya çıkan rahatsız edici bir durum vardır. Gerçi şu ana kadar resmi olarak liderliklerden bir açıklama gelmedi fakat Rum basınında yayılan haberler ve bizim Türk liderliğinin bu haberler karşısındaki sessizliği Rum basınında çıkan haberlerin ne kadarı gerçeği yansıttığı veya asılsız olduğu konusunda endişe yaratıyor. Burada şimdi mülkiyet konusunda Taşınmaz Mal Komisyonu vardır ve yasaldır burada zaten binlerce dava görüldü. Orada Takas- Tazminat ve hatta bazı durumlarda iade kararları da alındı. Diğer hususlar için de zaten bizde yasal düzenleme gerekir. Bu yasal düzenleme de (komisyon için) bir anlaşmadan sonra olur ancak.Benim kabullenmediğim insanların bireysel olarak rahatsız edilmesidir. Bu işler kesinlikle böyle olmaz sapla samanı birbirinden ayırmak gerekiyor. Annan Planı da belirli maddeler içeriyordu ama dediğim gibi bu konu şimdi zaten Taşınmaz Mal Komisyonuyla çözümlendi. Kimsenin kimseyi rahatsız edemez.” 

Topluca köye geldiler

Soru: Son günlerde bazı Rumların kuzeydeki mülklerine giderek rahatsızlık verdikleri söyleniyor. Siz böyle bir olayla karşılaştınız mı?

Yanıt: Ben de şahit oldum böyle bir olaya. Yeniboğaziçi’nde (eski adıyla Aysergi) 3-5 gün önce bir grup, 5-6 tane araç ansızın baktım ordu gibi gelmişler, park etmişler kalabalık halinde köyün içine dağılmışlar. Evlere girip çıkıyorlar. Dolaştıkları yerde de yaşlı bir teyzem var. Adı Faize Özdemirciler. Güneydeki Aytodro (Boğaziçi) köyünden göçmendir. O gün ben oradaydım. Sayın Cumhurbaşkanı dedi ki gelirlerse kahve ısmarlayın falan. Eğer eve gelmiş olsalardı ben çok ters davranacaktım kendilerine. Açıkçası gördüm ve huzursuz oldum. Özellikle bir yatalak hasta vardır, gelip orda bir şey söyleyecek ama bizim eve gelmediler. Teyzemin evine gelmediler. Eğer gelselerdi, yaptıklarının yanlış olduğunu söyleyerek bir kahve ikram ederdim. Ama şimdi kadın yaşlı üstelik de yatalak, sen geleceksin huzursuzluk yaratacaksın. 

Sonra tabii komşulardan birinden öğrendim. Benim olduğum eve de gelmek istemişler ama;  komşum ‘girmeyin oraya yaşlı yatalak bir kadın var’ deyince gelmemişler. Ben bunun çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu tabii Rum medyasının yarattığı havadan kaynaklanmaktadır. 

Oysa ki şudur, konut dokunulmazlığı diye bir şey var. Konut dokunulmazlığı en temel insan haklarından biridir. Bir konutta siz oturursanız o konutun sahibi, kiracısı hatta işgalcisi bile olsanız ve orada oturuyorsanız o konuta polis bile giremez. Polisin bile sizin evinize girmesi için elinde arama emri olması gerekmektedir. Dolayısıyla şimdi komşu ilişkileri şeklinde biri gelir kapınızı çalar, bir şey sorar ve ya bir Rum gelir usul hal ile ‘bu mal eskiden benimdi, görmek isterim izin verirmisiniz’ der ve girer. 

Ancak benim duyduğum kadarıyla öyle değil. Özellikle bazıları münferittir belki bilemiyorum çat kapı gidiyor ve insanlara ağır laflar söylüyor. ‘Bu ev benim’ diyerek bir hışımla içeriye giriyorlar. Bu noktada konut dokunulmazlığı ihlal edilmiş oluyor. Bu durumda doğal olarak bir gerginlik yaratıyor. İnşallah bunlar durur. Çünkü tatsız olayların da yaşanması bir ihtimaldir.” 

Diyalog

 

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.