Lefkoşa Yediler Mahallesi’nde Akbıçak ailesi sefaletin her türlüsüne mahkum. Baba çalışamıyor, evin yükü annenin omuzlarında. Ev yıkılıyor, elektrik yok

PARA YARDIMI İSTEMEDİ: Anne Hülya Akbıçak: Param yok, borcum da yok. Gün işliyoruz, gün yiyoruz. Tek isteğimiz insanca yaşam. Kimseden beş kuruş yardım ya da yemek beklentimiz yok. Tek isteğimiz her insan gibi başımızı sokacak bir ev

Lefkoşa Surlariçi Yediler Mahallesi’nde Akbıçak ailesi, can güvenliğinden yoksun, yıkılmaya yüz tutmuş, elektriği olmayan bir evde sefalet içerisinde yaşıyor.

Hülya Akbıçak ve ailesinin kullanımındaki harabe ev tehlike saçıyor. Ailenin yaşadığı evde can güvenliği yok.

Yaklaşık 15 yıldır elektriksiz olan evde Akbıçak ailesi küçük bir aydınlatma lambası ile hayata tutunuyor. Çocuklar ise derslerini mum ışığında yapıyor. Hülya Akbıçak eşinin rahatsızlığı nedeniyle evde hem anne hem baba olmak zorunda. Fedakar anne çocuklarının karnını doyurmak için ovalardan topladığı ot, mantar ve garavullileri satarak ekmeğini kazanıyor.

Mutfak ve tuvalet dışarıda…

Bir bölümü yıkılmış evde ilkel şartlarda yaşayan aile zor günlerini atlatmak için yardım bekliyor. Ailenin mutfak ve tuvaleti dışarıda, aile bireyleri banyo ihtiyacını ise kapısı olmayan odada karşılıyor.

Zor şartlar altında çocuklarına ve hasta eşine bakan Hülya Akbıçak, yazın sıcağında kışın soğuğunda bulaşıklarını sokakta yıkıyor.

Üçü çocuk olmak üzere 5 kişinin yaşadığı evin üst katı güvenilir olmadığı için kullanılmıyor. Bir tarafı tamamen yıkılmış durumda olan evin sadece bir odası kullanılabilir durumda.

Lux’s tüpü ile yemek yapıyor

Her an yıkılma tehlikesi olan derme çatma evde yaşam koşullarına aykırı bir şekilde yaşayan aileye, bugüne kadar kimse yardım elini uzatmadı. 2 odalı bir evde karanlığa mahkum yaşayan Hülya Akbıçak aydınlatma tüpü üzerinde çocuklarının karnını doyurmak için yemek yapıyor.
Yaklaşık 15 yıldır kesik olan elektrik nedeni ile mum ışığına mahkum yaşayan ailenin tek sosyal aktivitesi ise pille çalışan eski zaman radyosu.

Yaklaşık 15 yıldır elektriksiz olan evde Akbıçak ailesi küçük bir aydınlatma lambası ile hayata tutunuyor. Çocuklar ise derslerini mum ışığında yapıyor. Hülya Akbıçak eşinin rahatsızlığı nedeniyle evde hem anne hem baba olmak zorunda. Fedakar anne çocuklarının karnını doyurmak için ovalardan topladığı ot, mantar ve garavullileri satarak ekmeğini kazanıyor.

Mutfak ve tuvalet dışarıda…

Bir bölümü yıkılmış evde ilkel şartlarda yaşayan aile zor günlerini atlatmak için yardım bekliyor. Ailenin mutfak ve tuvaleti dışarıda, aile bireyleri banyo ihtiyacını ise kapısı olmayan odada karşılıyor.

Zor şartlar altında çocuklarına ve hasta eşine bakan Hülya Akbıçak, yazın sıcağında kışın soğuğunda bulaşıklarını sokakta yıkıyor.

Üçü çocuk olmak üzere 5 kişinin yaşadığı evin üst katı güvenilir olmadığı için kullanılmıyor. Bir tarafı tamamen yıkılmış durumda olan evin sadece bir odası kullanılabilir durumda.

Lux’s tüpü ile yemek yapıyor

Her an yıkılma tehlikesi olan derme çatma evde yaşam koşullarına aykırı bir şekilde yaşayan aileye, bugüne kadar kimse yardım elini uzatmadı. 2 odalı bir evde karanlığa mahkum yaşayan Hülya Akbıçak aydınlatma tüpü üzerinde çocuklarının karnını doyurmak için yemek yapıyor.
Yaklaşık 15 yıldır kesik olan elektrik nedeni ile mum ışığına mahkum yaşayan ailenin tek sosyal aktivitesi ise pille çalışan eski zaman radyosu.

Havadis