Kıbrıs’ın önemli simgelerinden olan hür eşekler, Dipkarpaz’da köylülerin ekinlerine zarar veriyor. Yıllardır aynı sorunu yaşayan köy halkı, yetkilileri sorunlarına çare bulmamakla suçladı.
Köylüler, “Eşeklerin Kıbrıs için önemini biliyoruz ama biz de haklıyız. Tarlalarımıza, bahçelerimize büyük zarar veriyorlar” dedi.

Eşeklerin ekinleri darmadağın ettiği gibi, evlere kadar gelerek bahçelerdeki ağaçları, çiçekleri parçaladığını, çöp bidonlarını devirdiğini söyleyen köylüler, kendi imkanlarıyla çektikleri tellerin de çare olmadığını vurguladı.

Namık Bayramoğlu: Eşekler için proje yapılsın.Karpaz halkı, eşekler için bir an önce proje hazırlanıp, kapalı alana toplanmasını istedi. KIBRIS’a konuşan Namık Bayramoğlu, 100 dönümlük ekili arazisinin, 85 dönümünü eşeklerin yediğini söyledi.

Geçimini hayvan üreticiliğiyle sağladığını söyleyen Bayramoğlu, “Ektiğimizin üzerinde hiç başak yok, tüm başakları eşekler yedi. Daha mayıs ayına yeni girdik, hayvanlarıma ne yedireceğimi düşünüyorum. Çünkü tarlamda biçmek için mahsulüm kalmadı” dedi.
Bayramoğlu, tarlaları biçmeden eşeklere teslim ettiklerini ifade ederek, dikenli tellerin bile eşeklere engel olamadığını belirtti.

Tarlasındaki zararın ziraatçı tarafından tespit edildiğini ancak devletin bu zararı karşılayacağından emin olmadığını söyleyen Bayramoğlu, “Eşek bekçileri var fakat onlar da yılbaşından beri ödenmedikleri için gereken önemi göstermiyorlar. Yetkilileri bir an önce göreve çağırıyorum, sorunumuza çare bulmalarını bekliyorum. Ben bu işin peşini bırakmayacağım nereye kadar gidilmesi gerekiyorsa da gideceğim” dedi.

Seyhan: 38 yıldır aynı sorunu yaşıyoruz.Dipkarpazlı Mehmet Seyhan da, 22 dönüm vigo ektiğini fakat ortada hiçbir şey kalmadığını söyledi.

Eşeklerin yağmurlardan sora ekinlere zarar vermeye başladığını ifade eden Seyhan, “Yeşilken bu kadar zarar vermiyorlardı. Tüm başakları yiyerek hem eziyorlar hem de tarla içerisinde yuvarlanıp keyiflerine göre hareket ediyorlar. 38 yıldır aynı problemle karşı karşıyayız” dedi.

Seyhan, “Sahipsiz kaldık, ne arayanımız var ne de soranımız. Dipkarpaz halkı düşüncesiz bir halk olsaydı Allah’tan korkmasak bir eşek dahi bırakmazdık. Biz cahil insan değiliz, hayvan da severiz, çevreyi de severiz ve saygı gösteririz ama artık ‘imdat’ diyoruz. Tabiri caizse düşünün ki güçlü bir canavar geliyor ve cebinizdeki parayı alıp gidiyor, hiçbir şey yapamıyorsunuz. Yetkililer bir an önce bu eşek sorununa bir çare bulsun” diye isyan etti.

Çebi: Evlerimize kadar geliyorlar.İsmail Çebi, eşeklerin kapalı bir alana alınması gerektiğini belirtti. Geçinebilmek için kooperatiften borçlandıklarını ama uğradıkları zararla borçlarını ödeyemez duruma geldiklerini söyleyen Çebi, şöyle devam etti:

“Geçimimizi tarladan sağlıyoruz fakat emeğimizin karşılığını alamıyoruz ki borcumuzu ödeyelim de geçinelim. 6 ton tohumluk arpa, 150 torba gübre bize maliyeti 13 bin Türk Lirası. Bunun yanında sürmesi, ekmesi, emeği, kirası da cabası. Eşekler gece evlerimize kadar geliyorlar. Geceleri bahçemizden don atletle eşek kovalıyoruz. Bir de bunlar susuz kaldılar mı koyunlara insanlara saldırıyorlar. Mesarya’da tarımla uğraşanlara kuraklık veriyorlar fakat Karpaz’a yok. Karpaz halkı üvey evlat mı?”

Suat Bayramoğlu: Çöp bidonunu bile karıştırıyorlar.Suat Bayramoğlu ise, “Eşekler nerdeyse evimizin içine girecekler” diyerek, evin önündeki çiçekleri, sebze ve ağaç fidanlarını da yediklerini söyledi.

Eşeklerin çöp bidonlarını devirip içini karıştırdıklarını belirten Bayramoğlu, “Küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarım vardı ama eşekler gelip hayvanlarımın yemlerini yiyorlardı. Eşekler yüzünden hayvanlarımı bile sattım” dedi.

Kaynak:KIBRIS