Bunun yanında, kadınlar çoğu zaman evlilik hayatına cinsel bilgi eksikliği içinde giriyorlar. Kendi cinselliklerini eşle keşfediyorlar. Dolayısıyla, çoğu zaman eşlerinin cinselliği başlatmasını ve sürdürmesini bekliyorlar. Eşlerinin içgüdüsel olarak kendisinin düşünce ve isteklerini anlamasını arzu ediyorlar. Bu durum ise özellikle Sevgililer Gününde eşlere performansta başarılı olma baskısı şeklinde yansıyabiliyor. Erkeklerde ise cinselliğin fiziksel yönü biraz daha ön planda oluyor. Erkek vücudu kadınlara göre cinselliğe daha hızlı hazır hale geldiğinden, bu fark erkeklerde stres yaratabiliyor. Hızlı uyarılmayan veya hızlı orgazm olmayan partnerler erkeklerin kendilerini yetersiz görmesine yol açabiliyor. Bazı durumlarda ise erkek bu farktan dolayı eşini suçluyor.”