Kıbrıs Türkünün varoluş mücadelesine ve TMT’nin kuruluşuna büyük katkıları olan, milletvekilliği ve bakanlık görevlerinde de bulunan Doktor Burhan Nalbantoğlu, ölümünün 34’üncü yılında Lefkoşa Mezarlığı’ndaki kabri başında bugün anıldı.

 Lefkoşa Kabristanlığındaki törene Nalbantoğlu’nun eşi Seval ve oğlu Bora Nalbantoğlu, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Milletvekili Hüseyin Angolemli, eski TKP genel Başkanı ve Lefkoşa Belediye Başkanlarından Mustafa Akıncı, Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği yetkilileri ve Nalbantoğlu’nun sevenleri katıldı.

BAYAR

Törende ilk konuşmayı yapan TMT Mücahitler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Celal Bayar, Nalbantoğlu’nun 6 Şubat 1980’de daha topluma büyük hizmetleri geçecek bir yaşta, 55 yaşında yitirildiğini hatırlattı.

Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin en büyük eseri olarak her gün Nalbantoğlu’nu hatırlattığını belirten Bayar, sosyal ve siyasi alanda Nalbantoğlu’nun eksikliğinin hissedildiğini söyledi.

İlkokul öğretmeni, izci lideri, doktor, siyasetçi, TMT’ci, milletvekili, bakan aynı zamanda büyük bir yurtsever olan Nalbantoğlu’nun Rauf Denktaş ve Kemal Tanrısevdi ile birlikte TMT’nin 3 kurucusundan biri olduğunu kaydeden Bayar, 1976’da TKP’nin kuruluşunda da emeği bulunduğunu, aynı partiden milletvekili seçildiğini anlattı.

Bayar, Nalbantoğlu’nun yeni nesillere daha iyi anlatılabilmesi için yazarlara da görevler düştüğünü söyledi.

AKINCI

Eski TKP Genel Başkanı ve LTB Başkanlarından Mustafa Akıncı da konuşmasında, 20,30 ve 40’lı yaşlarda olanların Nalbantoğlu’nu sadece “TMT kurucularından biri” olarak bildiğini ifade ederek, bunun onun önemli bir meziyeti ve mücadeleci ruhunun simgesi olduğunu bildirdi.

Bu özelliği kadar Nalbantoğlu’nun nasıl yaşama veda ettiğinin de bilinmesi gerektiğini vurgulayan Akıncı, mecliste bir komite toplantısında yine kamu çıkarlarını korumaya çalışırken, ülkenin daha sosyal, nitelikli ve adil bir yönetimi adına mücadele verirken beyin kanamasından öldüğünü anlattı.

ÖZYİĞİT

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de Kıbrıs’ta silahlı mücadelenin belli bir noktaya gelmesinden sonra Nalbantoğlu’nun siyaset ve sağlık alanında kendisini topluma adadığını söyledi.

Özyiğit Nalbantoğlu ile ilgili gerçeklerin topluma tüm çıplaklığıyla daha iyi anlatılması gerektiğini de kaydetti ve Kıbrıs’ta silahlı mücadelenin bittiğini fakat, sosyal, siyasal, kültürel kavganın henüz sonlanmadığını belirtti.

Bu mücadelede Nalbantoğlu gibi isimlerin ışık olduğunu söyleyen Özyiğit, barış, demokrasi ve Kıbrıslı Türklerin Adada ilelebet hür bir şekilde yaşayacağı bir ortam yaratılmasının en büyük arzuları olduğunu kaydetti.

NALBANTOĞLU

Burhan Nalbantoğlu’nun oğlu Bora Nalbantoğlu da konuşmasında, babasının topluma öncülük ettiği gibi çocuklarına da ettiğini, fakat kendisiyle ancak 11 yıl geçirebildiğini anlattı.

Nalbantoğlu, “Ondan edindiğimiz tecrübeler bize hayatta yol gösteriyor” ifadelerini kullandı.

BORA

TMT Mücahitler Derneği Başkanı Yılmaz Bora da Nalbantoğlu’nun eşine ve oğluna saygı duyarak, bir vefa ifadesi olarak törenin her yıl düzenlendiğini ve bunun mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

Yılmaz Bora, Nalbantoğlu’nun gençlik hareketlerine ve sosyal hayata duyarlı yapısından bahsederek, Nalbantoğlu’nu TMT yıllarında “çok sert ve katı biri” olarak uzaktan tanıdığını, buna karşın Nalbantoğlu’nun hoşsohbet, saygılı ve sevecen birisi olduğunu sonradan anladığını ifade etti.

Bora, “Kemal Tanrıverdi, Rauf R. Denktaş ve Nalbantoğlu gibi isimler bu mücadeleyi vermeseydi bugün burada bağımsız bir devlete sahip olamazdık” ifadelerini de kullandı.

TAK