GÜNDEM EĞİTİM BAKANLIĞI

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin ele alındığı Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ilk sözü UBP Milletvekili Kemal Dürüst aldı.

Kemal Dürüst, eğitimin önemine vurgu yaparak başladığı konuşmada, günübirlik, partisel politikalardan çok devletsel, sürdürülebilir politika geliştirmek gerektiğini söyledi.

Koalisyon hükümetinin eğitim politikalarını beğenmediğini kaydeden Dürüst, 2014’de neler yapılacağının bilinmediğini çünkü DP-UG’nin eğitim vizyonu olmadığını iddia etti. Dürüst, okullarda hala öğretmen eksikliği bulunduğunu ve bundan dolayı 2 bin 500 öğrencinin hala ders göremediğini savundu.

Kemal Dürüst, konuşmasında bütçeyi kalem kalem irdeleyip, eğitime ayrılan bütçenin yetersiz olduğunu söyledi. Dürüst, eğitimde tam gün eğitimin kaçınılmaz olduğunu da ifade etti.

Dürüst, bakanlığın eğitim şurasını yönetmek amacıyla bir CTP’liyi genel sekreter olarak atamasını ve Atatürk Öğretmen Akademisi sınavının eğitim yılının başında yapılmamasını da eleştirdi.

ÇAVUŞOĞLU

UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu da, eğitimin bütçe içindeki payının düşüklüğüne işaret ederek, bunun açıklanmasını istedi.

Bakanlığın, üniversitelerin uluslararası akreditasyonu konusunda bir şey yapmadığını iddia eden Çavuşoğlu, bu konuda bir şey yapılmayacaksa bütçede bu konuya boşuna kalem ayrılmaması gerektiğini söyledi. Çavuşoğlu, yüksek öğrenimde yabancı öğrencilere verilen bursların, ülke tanıtımı ve öğrenci akışını sürdürmesi bakımından önemli olduğunu belirterek, artırılarak sürdürülmesi gerektiğini belirtti.

Nazım Çavuşoğlu, eğitimi konuşurken ayakların yere bastığı, gerçekçi yaklaşımlar gerektiğini söyledi. Eğitim şurasının, çok faydalı olacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, eğitimdeki kayıpların önünü kesmek için gerekenin yapılmasının şart olduğunu söyledi.

GÜRÇAĞ

UBP Milletvekili İzlem Gürçağ da, eğitime ayrılan bütçenin yüzde 90’ına yakınının personel gideri olarak bloke edildiğini belirterek, özel okullara ayrılan ödenek de buna eklenince geriye kalan paranın çok düşük olduğunu ifade etti.

Eğitim şurasının önemine vurgu yapan Gürçağ, çocukların merkezi okullara toplu taşımacılıkla taşınmasının, özellikle kırsal kesimlerde bir sorun olduğunu savundu.

HAMZAOĞLU

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları ise, toplu taşımacılık yaptığı dönemde okullarda karşılaştığı ve öğretmen olan eşi nedeniyle tanık olduğu sorunları anlatmak için kürsüye çıktığını söyledi.

Biray Hamzaoğulları, özellikle Dipkarpaz ilkokullarındaki sorunlara değinerek, yıllardır bu sorunların çözümü konusunda bir arpa boyu ilerleme olmadığını belirtti. Hamzaoğulları, bölgedeki tek lise olan Erenköy Lisesi’nin eksiklerinin büyük bölümünün okul aile birliğinin özverili çalışmalarıyla giderildiğini kaydetti.

Bölgede bugün çok ciddi öğretmen eksikliği bulunduğunu ve her öğretmene 2 sınıfın düştüğü birçok okul olduğunu kaydeden Hamzaoğulları, bu konuya el atılmasını istedi.

ANGOLEMLİ

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli de konuşmasında, eğitimi ülkedeki kötü gidişattan ayrı tutmanın mümkün olmadığını savundu.

Şuranın, alınan kararlara uyulmaması halinde iş ola yapılmış olacağını kaydeden Angolemli, eğitimde  yapılacak en küçük ihmal ya da tasarrufun ülkenin geleceğini olumsuz etkileyebileceğini unutmamak gerektiğini belirtti.

Özel okullar çoğaldıkça fırsat eşitliğinin ortadan kalktığını savunan Angolemli,  İlahiyat Koleji’nin varlığını da sorguladı ve böylesi bir yatırıma gerçekten ihtiyaç olup olmadığını düşünmek gerektiği söyledi.

Angolemli, üniversite açarak, üniversite ülkesi olmanın mümkün olmadığını belirterek, bir an önce gerekenin yapılması gerektiğini belirtti.

Angolemli, öncelikle bet salonlarının kaldırılması; trafik, çalışma hayatı ve hizmet sektörü gibi alt yapı sorunlarının çözülmesi gerektiğini de kaydetti.

Eğitimde, devlet politikasının şart olduğunu ve bu konuda en etkili aracın da eğitim şurası olduğunu söyleyen Angolemli, şuranın sonuçlarına sadık kalınması halinde sorunların kendiliğinden ortadan kalkacağını belirtti.

OĞUZ

UBP Milletvekili Dursun Oğuz ise, eğitimin sağlıktan da önemli oluğuna işaret ederek, bu alandaki sıkıntıların her geçen gün arttığını söyledi. 

Devletin eğitimde arzulanan güveni vermediğini savunan Oğuz, herkesin birbirini suçlayarak zaman harcadığını ve ülkenin geleceğinin elden gittiğini kaydetti. Oğuz, toplum olarak bu alanda uyanıp, birlikte çözümler üzerinde çalışmak gerektiğini belirtti.

Dursun Oğuz, eğitim alanlar için mazeretlerin önemli olmadığını, eğitim hakkının verilmesi gerektiğini kaydetti.

TAK