1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. BÜTÇELER OYÇOKLUĞU İLE ONAYLADI.
BÜTÇELER OYÇOKLUĞU İLE ONAYLADI.

BÜTÇELER OYÇOKLUĞU İLE ONAYLADI.

Meclis Genel Kurulu, dünkü toplantısında, Gıda, Tarım ve Enerji Bakanlığı bütçesinin ardından 71 milyon 923 bin 640 TL’lik

A+A-

ÇEVRE VE DOĞAL KAYNAKLAR BAKANLIĞI VE YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ BÜTÇELERİ OYÇOKLUĞU İLE ONAYLANDI

Meclis Genel Kurulu, dünkü toplantısında, Gıda, Tarım ve Enerji Bakanlığı bütçesinin ardından 71 milyon 923 bin 640 TL’lik Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ve 708 bin 770 TL’lik  Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) bütçelerini oyçokluğu ile onayladı.

Genel Kurul dün yaklaşık 11,5 saat mesai yaparak saat 20.15’te çalışmalarını tamamladı.

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bütçesiyle ilgili olarak ilk sözü DP-UG Milletvekili Esat Ergün Serdaroğlu alarak, kötü hava koşulları olduğunda Girne’nin perişan olduğunu ifade ederek, altyapı bulunmadığını söyledi.

Bu konunun belediyeye ait olduğunu ancak hükümetin de buna el atması gerektiğini söyleyen Serdaroğlu, elektrik santrallerine filtrenin şart olduğunu ifade etti.

Gazimağusa’nın kanalizasyon borularının dar olduğunu ve taştığını bildiğini, Girne’de de bunun olmakta olduğunu kaydeden Serdaroğlu bunların çevre sorunu olduğunu söyledi.

Limanın temizlenmesi gerektiğini vurgulayan Serdaroğlu, konuşmasını gazete kupürlerini örnek göstererek destekledi.

Halkın da bilinçlendirilmesi gerektiğini de kaydeden Serdaroğlu, reklam panosu sorununun da giderilmesini istedi.

Serdaroğlu, taşocakları konusunda da girişim yapılmasını istedi ve dolum tesisi kurulması halinde ortaya çıkabilecek sorunları aktardı.

Sigara yasağı denetimlerinin devamını isteyen Serdaroğlu, deniz içine izinsiz inşaatlar yapılmakta olduğunu söyledi.

ÜSTEL

Meclis Başkan Yardımcısı, UBP Milletvekili Ünal Üstel, Çevre Bakanlığı’nın ayrılmasının güzel bir olay olduğunu ancak hükümet programındaki güzel sözlere rağmen bütçede gereken miktarın olmadığını söyledi.

Bu bütçeyle bakanın yılı nasıl çıkaracağını bilemediğini ifade eden Üstel, doğada tahribatlar ve atık sular bulunduğunu söyledi.

Vidanjör sorununu UBP döneminde asgariye indirdiklerini kaydeden Üstel, Çamlıbel ve Çatalköy’e  doğal arıtma yaptıklarını, bunlarla ilgili herhangi bir şikayetin kendisine gelmediğini ifade etti.

2011 yılında yeni bir çevre yasasını uygulamaya koyduklarını kaydeden Üstel, bunu yaparken cezalarla doğaya verilecek tahribatları önlemeyi amaçladıklarını belirtti.

Tadilat yasası da yaptıklarını ancak hükümetten gittikleri için uygulayamadıklarını anlatan Üstel, bundan sonraki dönemde bu tadilat yasasının gündeme getirilmesini diledi.

Çevreyle ilgili uyarıcı levhalarda hala turizm çevre ve kültür bakanlığı yazdığını ancak artık böyle bir bakanlık bulunmadığını kaydeden, Üstel, herkesin çevreden rahatsız olmasına rağmen duyarlılık olmadığını çevre bakanlığının temizleyen değil denetleyen bir bakanlık olduğunu söyledi.
Hükümetin bakanlığa gereken bütçeyi ayırması gerektiğini ifade eden Üstel, yakıt kaleminin de az olduğunu bunların eksiklik olduğunu, bakanın gereken denetimi yapamayacağını savundu.

Güngör Çöplüğü’nün 2-3 sene sonra dolacağını daha sonra çöplerin yine sorun olacağını belirten Üstel, orada bazı ayrıştırıcı tesisler kurulması için projeler bulunduğunu bunların yapılması gerektiğini ifade etti.

Ana arterlerde temizliği karayolları yapması gerekirken buna sahip çıkmadığını, belediyelerin de bundan sorumlu olması gerekirken olmadığını ifade eden Üstel, yasada bu konuda bakanlığa denetleme yetkisi vermesi için tadilat gerektiğini söyledi.

Okullarda yüze yakın çevre semineri verdiklerini anlatan Üstel, okullara ders olarak girmesi için de çalışma yaptıklarını kaydetti.

Teknecik Santrali’ne filtre takmak için kendilerinin girişim yaptığını ancak maliyetin yüksek olması nedeniyle maliyenin karşılayamadığını anlatan Üstel, ancak insan sağlığının her şeyden önde olması gerektiğini ifade etti.

Taşocaklarının ülkenin bir ayıbı olduğunu söyleyen Üstel, ülkede turizm lokomotif sektörse doğanın korunmasının kaçınılmaz olduğunu kaydetti.

TATAR

UBP Milletvekili Ersin Tatar da, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın bu hükümette yapısını değiştirdiğini ifade ederek, önemli bir bakanlık olduğunu söyledi.

Meteoroloji Dairesi’nin önemli faaliyetler içinde olduğunu kaydeden Tatar, kuraklık yaşanması halinde bütçeye büyük ağırlık olacağını belirtti.

Taşocakları meselesinin ülkede büyük sorun olarak ortaya çıkmakta olduğunu ifade eden Tatar, sıkıntı yaratan bazı uygulamalar hakkında bilgi verdi.

Çevreye daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Tatar, hassasiyetlerin değişmesi gerektiğini kaydetti.

Tatar, tabelalar konusunda düzenleme yapılmasını, bakanlığın bu konuya el atmasını istedi.

Ersin Tatar, elektrik santrallerine filtre takılmasına önem gösterilmesini de istedi.

SUCUOĞLU

UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu, ölçümlerde en fazla kirliliğin toz ve santrallerden kaynaklanan kükürt dioksit kirliliği olduğunun görüldüğünü söyledi.

Bölgelere göre ölçülen rakamları veren ve kabul edilebilir limitlerin üstünde olduğunu anlatan Sucuoğlu, sağlık açısından bir ada ülkesi olunmasına rağmen, santral çevresindeki insanların ciddi sağlık sorunlarıyla uğraştığını vurguladı.

Egzoz emisyon ölçümlerini zorunlu kılan yasa olmasına rağmen, trafikte egzozun duman atan eski kamyonetlerin görülmekte olduğunu söyleyen Sucuoğlu, vidanjörlerin çevreyi kirletmeye devam ettiğini caydırıcı bir şey olmadığını ifade etti.

Vatandaşların da çevre konusunda duyarlı olması gerektiğini belirten Sucuoğlu, kurallara uyulmamasının üzücü olduğunu vurguladı.

TC’den gelecek suyun dünyada ilk kez uygulanmakta olduğuna dikkat çeken Sucuoğlu, bunun tüm KKTC’nin çehresini değiştirecek olmasına rağmen insanlarda hala bir karamsarlık olmasının kendisini üzdüğünü ifade etti.

Ülkede orman kalmadığını kaydeden Sucuoğlu, yangın söndürme helikopteri alınması konusunda gelişme olmamasını eleştirdi.

Çam kese böceği ile farklı şekillerde mücadele verilmekte olduğunu ifade eden Sucuoğlu, KKTC’de bir milyon 800 bin TL’lik bir rakamla havadan ilaçlama seçeneğinin kullanıldığını söyledi.

Sucuoğlu, turizm ülkesi olan KKTC’de taş ocaklarının büyük sıkıntı yaratmakta olduğunu belirtti.

Taşocağı izni verilirken teraslamanın önkoşul olarak getirilmesi gerektiğini vurgulayan Sucuoğlu, bunun görsel çirkinliği ortadan kaldırmakta olduğunu söyledi.

Lefke’deki maden konusuna da değinerek bu konuda da önlem alınmasını isteyen Sucuoğlu, eğitimin önemine de dikkat çekti.

Faiz Sucuoğlu, herkesin çevre konusunda bilinçli ve eğitimli olması gerektiğini de vurguladı.
 
Gazimağusa Limanı’na da değinen Sucuoğlu, burada sağlığı etkileyecek sıkıntılar bulunduğunu söyledi.

Sucuoğlu, konuşmasının sonunda çevre ile ilgili sorular da sordu ve çevre konusunda atılacak adımlara destek vermeye hazır olduklarını kaydetti.

OĞUZ

UBP Milletvekili Dursun Oğuz da söz alarak, TC’den gelecek suyun yararının tam olarak anlatılamadığını belirterek, suyun dağıtım noktaları ve en son nereye gideceğinin halka açıklanmasını istedi.

Bu konuda Tarım Bakanlığı ile birlikte çalışılması gerektiğini söyleyen Oğuz, hatların geçtiği yerlerde istimlak sorunu olup olmadığını ve varsa projenin bitiş tarihini etkileyip etkilemeyeceğini sordu.

Kum, kaya veya çakılların üstü açık kamyonlarda taşındığını bunların etkin denetiminin şart olduğunu söyleyen Oğuz, hurda ve moloz taşınması konusuna da değindi ve bunların da trafikte tehlike yarattığını söyledi.

Apartmanların yarattığı çevre kirliliğinin de denetlenmesini isteyen Oğuz, Güngör çöp toplama merkezinde sorun bulunup bulunmadığını da sordu.

Ormanların artırılmasına yönelik fidan dikiminin ve bakımının önemine dikkat çeken Oğuz, orman yangınlarına müdahalede araç gereç alımının artırılmasını istedi.

Kaçak vidanjör sorununa da işaret eden Oğuz, caydırıcı ceza verilmesi gerektiğini söyledi.

Oğuz, toplumsal duyarlılık olduğu zaman temiz bir çevre olabileceğini, bunun için de okullarda eğitimin şart olduğunu ifade etti.

ANGOLEMLİ

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, bakanlık, merkezi yönetimin her şeyin başında olduğunu ifade etti.

Anayollarda yol kenarlarında moloz yığınları gibi birçok kirlilik olduğunu belediye buna engel olmuyorsa veya ilgilenmiyorsa merkezi yönetimin el atması gerektiğini ifade eden Angolemli, Çevre Master Planı’nın yapılması gerektiğini söyledi.

Ülkede çevre konusunda vurdum duymazlık olduğunu belirten Angolemli, halen bazı belediyelerin havaya ilaç pompaladığını kaydetti. Angolemli, “Bunların önüne yasal olarak geçmemiz lazım” dedi.

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın bu konuları ele alıp gerekli altyapıları şimdiden hazırlaması gerektiğini kaydeden Angolemli, temiz çevreye ihtiyaç olduğunu söyledi.

Halktan alınan vergilerin tekrar alınmasının kabul edilemeyeceğini savunan Angolemli, belediyelerin ödemediği elektrik maliyetini halktan kesilmesini kınadı.

Yerleşim yerlerinde halen mandralar bulunduğunu belirten Angolemli, bu çağda böyle şeylerle iç içe yaşamaya müsamaha gösterilemeyeceğini söyledi.

Egzoz emisyon denetimleri yapılmamasını eleştiren Angolemli, Karpaz’daki eşek sorununun da çözülmesini istedi.

ATUN

UBP Genel Sekreteri Sunat Atun da, TC’den gelecek suyun projesinin planlandığı gibi devam ettiğini ancak dağıtımın da önemli olduğunu söyledi.

Bakanlığın bu konudaki öngörüleri ve çalışmalarının ne aşamada olduğunu öğrenmek istediğini kaydeden Atun, dağıtım modelinin ne olacağını sordu.

Suyun 37.5 bin metreküpünün tarıma aktarılacağını ve KKTC’nin 50 yıllık ihtiyacını karşılayacak şekilde projelendiğini kaydeden Atun, ada etrafındaki gaz ve petrol rezervlerinin aynı zamanda siyasi bir konu olduğunu kaydetti.

Rum tarafının tek yanlı MEB oluşturarak gaz ve petrol aramalarına başladığına, sabit platform kurulup gaz çıkarılmaya başlanırsa, denizlerde yeni bir statü oluşturacağına dikkat çeken Atun, bu durumda Kıbrıs Türkü’nün haklarının gerileyeceğini söyledi.

Hükümetlerinin o dönemde öneri getirdiğini, Cumhurbaşkanı’nın önerisinin reddedildiğini, bunun üzerine TC ile bu konuda çalışmalar başlatıldığını anlatan Atun, denizlerde ve karada arama imkanı verildiğini ifade etti.

Helikopter meselesine de değinen Atun, kendilerinin bunu gerçekleştiremediğini ancak ülke için çok önemli olduğunu söyledi.

Atun, yanan ağaçlarının telafisinin 50 yılda olabileceğine dikkat çekti.

Sunat Atun, Petrol Dolum tesisinin ülkede olmaması gerektiğini belirtti.

BAKIRCI

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı da, yapıcı eleştiriler ve önerilerden dolayı teşekkür etti.

“Çevreyle ilgili olarak eğitim şart ve bu ilkokuldan başlamalı” diyerek 2014-15 ders yılında buna başlanacağını kaydeden Bakırcı, her atılacak adımın sivil toplum örgütleri ile yapmakta olduklarını da söyledi.

Toplumda farkındalığın önemine dikkat çeken Bakırcı, Yedidalga’daki yapılacak gölete 2012 yılında başlandığını söyledi.

AKSA’nın filtre taktığını ancak çalıştırmadığında havayı çalıştığında denizi kirlettiğini, gerekli cezaların kesilmekte olduğunu onarım için de alman bir şirketle anlaştıklarını kaydeden Bakırcı, deniz temizliğinin de sürdüğünü ifade etti.

Kirlilik konusunda ilk muhatabın belediyeler olduğunu ifade eden Bakırcı, reklam panolarının abartıldığını ve bu konuda çalışma yapılmakta olduğunu söyledi.

Faaliyette 6 taşocağı olduğunu ve bunların nasıl sayısının azaltılabileceği üzerinde çalıştıklarını ve rehabilitasyona da gideceklerini kaydeden Bakırcı, petrol dolum tesisine Atun’un da karşı olmasından mutlu olduğunu söyledi.

Ormandaki ilaçlamalarda kimyasal ilaçlama yapılmadığını ifade eden Bakırcı, TC’de bunların yapılmama nedeninin ormanlık alanların fazla ve ağaçların büyük olması olduğunu belirtti.

Katı atık yok etme fabrikası kurmak istediklerini ifade eden Bakırcı, TC’den gelecek su ile ilgili 4 ayrı proje üzerinde çalışmakta olduklarını sıkıntılarının “maliyetin ne olacağı” üzerinde olduğunu söyledi.

Bakırcı’nın konuşmasının ardından Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bütçesi oyçokluğu ile kabul edildi.


OMBUDSMAN BÜTÇESİ

Meclis Genel Kurul toplantısında daha sonra Yüksek Denetim Bütçesi (Ombudsman) bütçesinin görüşülmesine geçildi.

İlk sözü alan UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Ombudsmanlığın kurulduğu 1990’lı yıllardan bugüne kadar amaçlananı veremediğini söyledi.

Uzun süredir Ombudsman olmadığını artı veya eksisinin hissedilmediğini kaydeden Özgürgün, bu kurum varlığını devam edecekse yasasının ele alınıp daha etkin hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.

“Bu haliyle olsa da olur olmasa da” diyen Özgürgün, atanmasında da sorun çıkmakta olduğunu Cumhurbaşkanı önerip meclisin onaylaması gerektiğini ancak genelde reddedildiğini kaydetti.

Özgürgün, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş bunu önerirken Avrupa’daki gibi güçlü bir yapı amaçladığını ancak bu şekli ile amacına ulaşmadığını ifade etti.

Özgürgün, meclisin bu konuda çalışabileceğini söyledi.

Özgürgün’ün konuşmasının ardından Genel Kurul çalışmalarını tamamladı.

Meclis Genel Kurulu 16 Aralık Pazartesi günü Milli Eğitim Bakanlığı, Sivil Savunma Teşkilatı, Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı ve Mahkemeler bütçelerini görüşecek.

Tak

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.