Basın Emekeçileri Sendikası (Basın-Sen) Genel Başkanı Canan Onurer, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün, MİT tırları soruşturması kapsamında tutuklanmalarının kabul edilemez olduğunu belirtti.

Onurer açıklamasında, “Silahlı Terör Örgütü Üyeliği, Siyasal ve Askeri Casusluk, Gizli Kalması Gereken Bilgileri Açığa Çıkarmak” ile suçlanan Can Dündar ve Erdem Gül ‘ün; “yalan haber yaptıkları için değil, devletin halkından gizlediği olayları belgeledikleri için” tutuklandığını savundu.

Onurer konuyla ilgili şunları ifade etti:

“Bu tutuklamalar, düşünce, ifade ve basın özgürlüğü ile halkın haber alma hakkına vurulan darbe olarak tarihe kara bir gün olarak geçmiştir! Gazeteci, devleti yönetenlerin değil, halkın çıkarlarını korumakla mükelleftir! Düşünceye kelepçe vurulamaz. Can Dündar ve Erdem Gül derhal serbest bırakılmalıdır!”

KIBRIS TÜRK GAZETECİLER BİRLİĞİ, CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL’ÜN TUTUKLANMASINI KINADI

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün, MİT'e ait yardım Tırlarının durdurulmasıyla ilgili “gerçeğe aykırı bazı görüntü ve bilgiye” yer verdikleri gerekçesiyle tutuklanmasını kınadı.

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nden yapılan açıklamada, “iki önemli ismin tutuklanmasının, Türkiye'de düşünce ve ifade özgürlüğü, halkın haber alma ve basın özgürlüğüne aykırı bir hareket olduğu” belirtildi.

Birlik açıklamasında, “Türkiye’de medya alanında yaşanmakta olanları büyük bir endişe ile izlemekteyiz. Basın özgürlüğünün ve temel demokratik hakların giderek daha da kullanılamaz hale getirildiği Türkiye’de gerçek anlamda gazetecilik yapmak isteyen basın emekçilerinin başına gelenler asla kabul edilemez” denildi.

Dündar ve Gül’ün sadece gazetecilik mesleğinin gereğini yerine getirerek, halkı bilgilendirdiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanması olayında yargılanan gazetecilik mesleğidir. İki önemli gazetecinin basın özgürlüğü hiçe sayılarak tutuklanmasını kınıyoruz, bunun Türkiye basın tarihine kara bir leke olarak geçeceğini düşünüyoruz”.