Cannes kapılarını tam 66. kez açıyor.

Fransız Rivierası’nın aslında alçakgönüllü bir kasabasını her yıl dünya sinemasının en görkemli randevusu haline getiren festivalde yine önemli filmler, büyük yıldızlar ve parlak anlar bizleri bekliyor. 

Bu akşam kapılarını Baz Luhrmann’ın ‘The Great Gatsby- Muhteşem Gatsby’ filmiyle açıp 26 Mayıs’ta Jerome Salle’ın ‘Zulu’ filmiyle kapatacak olan festivalde (ikisi de yarışma dışı), Altın Palmiye için yarışacak 20 film arasında neler var? ABD ’den iki biyografik film var: Coen Kardeşler’in 60’lı yılların folk şarkıcısını anlatan ‘İnside’, Llewyn Davis ve Steven Soderbergh’in ünlü eşcinsel piyanist Liberace’yi işleyen ‘Behind the Candelabra- Şamdanların Ardında’ filmleri. Bağımsızlardan Alexander Payne yol filmi ‘Nebraska’, James Gray çağdaş kara film ‘The Immigrant- Göçmen’, Jim Jarmusch ise bir ‘vampir öyküsü’ olan ‘Only Lovers Left Alive- Sağ Kalan Âşıklar’la yarışacak. Danimarkalı Nicolas Winding Refn ise Amerikan yapımı ‘Only God Forgives- Sadece Tanrı Bağışlar’da Cannes ödüllü ünlü ‘The Driver-Sürücü’deki başaktörü olan Ryan Gosling’e dayanacak. 

Fransa’nın Yeri Ayrı:

Fransızlardan çalışkan François Ozon, ‘Jeune et Jolie- Genç ve Güzel’, Arnaud Desplechin ise ‘Jimmy P.’ filmleriyle yarışmada. Arnaud des Palieres, ‘Michael Kohlhhas ile 16. yüzyıl Fransa’sına dönecek. Oscar ve Altın Ayı ödüllü ‘Bir Ayrılık’la tanınan İranlı Aşgar Farhadi, yeni filmi ‘Le Passe- Geçmiş’i Fransa’da çekmiş. Tıpkı Tunuslu Abdüllatif Keşiş’in ‘Adele’in Yaşamı’ veya Cezayirli Muhammed Salih Harun’un ‘Grigris’ adlı filmleri gibi... Polonyalı usta Roman Polanski ise yine Fransa’da çektiği son filmi ‘Venus in Fur- Kürklü Venüs’te bir tiyatro öyküsü anlatacak. Görüldüğü gibi Fransa, tüm dünyaya kucak açan bir Nuh’un  Gemisi olmuş durumda!

Hollanda’dan Alex van Warmerdam imzalı kara-film ‘Borgman’ gelecek. İtalya’dan deneyimli Paolo Sorrentino, yeni filmi ‘La Grande Bellezza- Muhteşem Güzellik’i sunuyor. Yine İtalya’dan kadın oyuncu-yönetmen Valeria Bruni Tedeschi’nin ‘İtalya’da Bir Şato’su var. 

Uzak diyarlara gelince... Meksika’dan Amat Escalante imzalı ‘Heli’, tek başına Latin Amerika’yı temsil ediyor. Japonya’dan iki usta var: minimalist sinemacı Hirokazu’nun ‘Böyle Babaya Böyle Oğul’ ve stilize şiddet ustası Takashi Miike’nin ‘Saman Kalkan’ filmleri. Japon-Çin ortak yapımı, Jia Zhangke imzalı ‘A Touch of Sin- Bir Tutam Günah’ ise gösterişli bir dövüş sanatları filmi olacak gibi gözüküyor. 

İşte Steven Spielberg başkanlığındaki saygın bir jürinin izleyeceği filmler bunlar. Elbette çeşitli bölümlerde sayısız film ve birçok sinema olayı yaşanacak. 

Radikal