1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ÇERÇEVESİ DARALIYOR
ÇERÇEVESİ DARALIYOR

ÇERÇEVESİ DARALIYOR

Kıbrıs sorunun çözümü için özlü diyaloğa neden olacak ortak açıklamanın yayımlanmasına ilişkin çerçevenin daraldığı belirtildi.

A+A-

Kıbrıs sorunun çözümü için özlü diyaloğa neden olacak ortak açıklamanın yayımlanmasına ilişkin çerçevenin daraldığı belirtildi.

Simerini gazetesi yukarıdaki başlıkla verdiği haberinde, hükümet yetkililerine dayanarak, ortak bir açıklama veya metin üzerinde anlaşmaya varılması çabalarının başarısızlıkla sonuçlanması durumunda bunun, iki devlet mantığına dayalı Türk B Planı’nın hayata geçirilmesi anlamına geleceğini yazdı.

Gazete yine hükümet yetkililerine dayanarak, her şeyin, “kolay”(ağrısız) bir ortak açıklamanın yayımlanması gidişatını gösterdiğini de belirtti.

Simerini gazetesi “Egemenliğe İlişkin Türk Tuzağı” başlıklı haberinde, Türkiye’nin, enerji konusundaki gelişmeleri yakalamak için Kıbrıs sorununun apar-topar çözümlenmesi yönünde baskı yapmakla kalmadığını, Kıbrıs Rum tarafını, samimiyeti konusunda ikna etmek için herhangi bir iyi niyet hareketinde de bulunmadığını öne sürdü.

Türkiye’nin, Güney Kıbrıs’ın tek taraflı ilan ettiği sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde saklı olan hidrokarbon yataklarından faydalanılması konusunda, adanın doğal zenginliğini kontrol etmek ve sahip olmak için,  bir çözümün, en kısa zamanda yapılması gerektiğini bildiğini ileri süren gazete, Ankara’nın, dış siyasetteki hedeflerinin, Orta Doğu’dan Kafkaslara kadar çöktüğünü görerek, en azından ufak bir “zafer” kazanmak için yine Kıbrıs’a yöneldiğini iddia etti.

Gazete ayrıca aynı haberinin içerisinde, TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, KKTC ziyareti öncesinde Atina’ya gitmesinin, Türkiye’nin bilindik, sorumluluk yükleme oyununa dayandığını ileri sürdü.

TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ziyaretinin(hangisi olduğu belirtilmiyor) soru işaretine neden olduğunu savunan gazete, Davutoğlu’nun Atina’da, Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos ile birlikte basın toplantısında yapmış olduğu açıklamalara atıfta bulunarak, Davutoğlu’nun, “Kıbrıs’ın bir devlet olarak varlığını sürdürmesinin önemli olduğu ve bunun uluslararası çerçeve içerisinde çok önemli olduğu ayrıca ortak açıklamada da öneme sahip olduğu” şeklinde açıklama yaptığını, bunun da, tek uluslararası temsiliyetin, Güney Kıbrıs’ın istediği tek ve bölünmez egemenlikten, tamamıyla farklı olduğunu gösterdiğini belirtti.

TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ardından Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos’un  söz aldığını ve O’nun da “tek, hukuki uluslararası temsiliyet, tek dış egemenlik ve tek vatandaşlık temeline dayalı bir çözüme gereksinim olduğu” şeklinde açıklama yaptığını anımsatan gazete “dış egemenlik” teriminin ve anlamının ertesi günü KKTC’de de kullanıldığını ve kasıtlı olarak devletin tek uluslararası temsiliyetinin, “evliliğe karar vermeden önce ayrılığını meşru kılmaması için tek ve bölünmez olması gereken egemenlikle ilişkilendirdiğini” de yazdı.

Gazete, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun, TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun KKTC ziyaretinin sonrasındaki Pazartesi günü ise, devletin dışta tek temsiliyeti ve adadaki iki toplumun, tek ve bölünmez egemenliği değil- ortak egemenliğine ilişkin öneri sunduğunu savundu.

“2004’TEN BU YANA HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEDİ”

Fileleftheros gazetesi, yukarıdaki başlıkla verdiği haberinde, TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun KKTC’ye yaptığı ziyaret sırasında Annan Planı’na atıfta bulunarak 10 yılın kaybedildiğinden bahsettiğini ancak Türkiye’nin politikasının, o günden bu yana değişmediğini ileri sürdü.

Gazete, Türkiye’deki Bakanlar Kurulu’nun 4 Nisan 2004’te gerçekleştirdiği toplantıda,  nihai Annan Planı’nında önerilen düzenlemeleri ele aldığını anımsatarak, Bakanlar Kurulu önüne getirilen raporun, Ankara’nın hakemliği nasıl kabul ettiği açısından açıklayıcı olduğunu da belirtti.

Raporun “Türk tarafı İçin Annan Planı’nın Olumlu Noktaları” adını taşıdığını anımsatan gazete, bu raporda yer alan “iki kesimlilik, ortaklık ve siyasi eşitliğe” ilişkin başlıkların, arzu ve temennilerin bugün de aynı olduğunu teyit ettiğini yazdı.

Gazete, iki kesimlilik başlığında, “yeni ortaklığın iki kesimli olacağı, iki tarafın, diğer tarafın ayrı kimliğini ve bütünlüğünü tanıyacağı” ifadelerinin bulunduğunu belirtirken bu başlık ve diğer başlılara ilişkin ayrıntılara da yer verdi.

RUM SİYASİLERİN GÖRÜŞLERİ

Fileleftheros gazetesi ve diğer gazeteler, Rum siyasilerin, ortak açıklama ve Kıbrıs sorununa ilişkin açıklamalarına yer verdi.

Habere göre, Rum Meclis ve KS EDEK Başkanı Yannakis Omiru, Türk tarafının ortak bir açıklamayı kabul etme niyetinde olmadığını ileri sürdü.

Kendileri için bu konunun sona ermiş olarak addedilmesi gerektiğini söyleyen Omiru, EDEK için ortak açıklamanın yayımlanmasına ilişkin herhangi bir taslak sunulması veya muhafaza edilmesinin artık bir oldu bitti olduğunu, bu nedenle sunulan herhangi bir önerinin geri çekilmesi gerektiğini belirtti.

EVRO.KO Başkanı Dimitris Şilluris ise açıklamasında, müzakerelerden önce tezlerin netleştirilmesi konusunda ısrarlı olunması gerektiğini ifade etti. Rum tarafının takınması gereken tutuma da değinen Şilluris, dedikleri şekilde, tezlerin netleştirilmemesi durumunda müzakerelerin başlamasının söz konusu olmadığı konusundaki tutumlarını muhafaza etmeleri gerektiğini de belirtti.

Rum Kilisesi Başpiskoposu II.Hrisostomos ise Kıbrıs sorunundaki gelişmelere değinerek, Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin başlamayacağı zira “Türklerin, kafasının bir bölümünde, gerek halkın gerekse liderliklerinin reddettiği taksim ve ayrılmanın bulunduğunu” ileri sürdü.

Tak

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.